İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın partisi, uzun süredir İslam karşıtlığı suçlamalarının hedefinde bulunuyor. Bu suçlamalar, çarşaflı kadınları “posta kutuları” ve “banka soyguncularına” benzeten, “İslam sorundur, sorun İslam’dır” diye yazan ve halkın İslam’dan korkmasının “doğal” olduğunu savunan Johnson’ın başbakan olmasıyla daha da arttı.
Muhafazakarlar, sorunun varlığını kabul etmese de sadece son bir senede yaşananlar, İslam karşıtlığının partiye ne derece sindiğini göstermesi açısından önem taşıyor.
Partide dosya üstüne dosya
Partide yaşananlar arasında örneğin Mart ayında 15 üyenin İslam karşıtı veya ırkçı söylemlerde bulunduğu ortaya çıktı.
Nisan ayında aralarında partinin iki yerel seçim adayının da olduğu 40 üyenin, Müslümanların “çöp poşeti giyen kişiler” olarak tanımlandığı, “İslam’ın yasaklanması” ve Kur’an-ı Kerim’in “kötülük kitabı” olarak tanınmasını isteyen mesajlar paylaştığı belirlendi.
Haziran ayında YouGov adlı araştırma şirketinin anketi, Muhafazakar Parti üyelerinin yarıdan fazlasının İslam’ın “İngiliz yaşam tarzına” aykırı olduğunu düşündüğünü gösterdi.
Milletvekili adayından İslam hakkında “pis kültür” paylaşımı
Kasım ayında 15 mevcut ve 10 eski üst düzey üyenin, Facebook ve Twitter üzerinden paylaştığı mesajlarda, camilerin yasaklanması çağrısı yaptığı ve Müslümanları “barbar” veya “içerideki düşman” olarak nitelendirdiği tespit edildi.
Son olarak partinin adaylarından eski BBC muhabiri Linden Kemkaran, 5 Aralık’ta İşçi Partili Naz Shah’ı hedef alan ve İslam hakkında “pis kültür” denilen Twitter mesajlarını yeniden paylaştı.
Parti, şikayete konu olan bazı kişilerin üyelikleri askıya alındığını ve soruşturma yürütüldüğünü duyursa da aradan geçen süre zarfında kimse ihraç edilmedi.
“İslam karşıtlığının tanımını hala kabul etmedi”
İşçi Partisi ve Liberal Demokratlar, İslam karşıtlığının ‘nin “kökenleri ırkçılığa dayanan, İslam’ı ve Müslüman gibi algılananları hedef alan bir tür ırkçılık” olarak tanımlanmasını kabul ederken Muhafazakar Parti, henüz bu yönde bir adım atmaya yanaşmadı.
Yönetim ayrıca yapılan çağrılara rağmen partide bağımsız bir İslam karşıtlığısoruşturması açmadığı gibi, İslam karşıtlığıyla suçlanan isimleri aday gösterdi.
“İslam karşıtlığı değil önyargılar soruşturulacak”
Bir ara Devlet Bakanı Michael Gove, sene bitmeden İslam karşıtlığı suçlamaları için bağımsız bir komisyon kuracaklarını söylese de sadece günler sonra Başbakan Johnson, “her türlü önyargıya ilişkin genel soruşturma” diyerek geri adım attı.
Partinin Genel Sekreteri James Cleverly, hafta sonu BBC Radyo 5’te İslam karşıtı açıklamalar yapan kişileri aday göstermiş olmalarından dolayı üzüntü duyup duymadıklarının sorulması üzerine, “Üzgünüm, insanlar yanlış şeyler söylediği zaman üzüntü duyuyorum.” diye konuştu. Cleverly, buna rağmen bir çözüm sunmadı.
“Müslümanlar, partinin açıklamalarına inanmıyor”
Partiden gelen açıklamalar ise Müslüman toplumu tarafından inandıcı bulunmuyor.
Kültürlerarası diyalogu savunan Cordoba Vakfı Başkanı Enes el-Tikriti, yaptığı açıklamada, İngiltere’de İslam karşıtlığının 2000’den önce ortaya çıktığını ancak zaman içinde giderek arttığını söyledi.
Muhafazakarların 2010’da iktidara gelmesinin ardından İslam karşıtlığının katlandığını kaydeden Tikriti, 2017’de yalnızca Londra’da sözlü, fiziksel veya benzeri saldırıların bir yıl içinde yaklaşık yüzde 400 oranında arttığına dikkat çekti.
Partinin Müslüman toplumuyla olan bu ihtilafının tüm topluma etki ettiğine dikkati çeken Tikriti, “Çünkü bir kez Müslümanlar hedef alındığında, korkutulduğunda, insan gibi görülmediğinde, ikinci sınıf vatandaş yerine konduğunda, bu muamelenin bir sonucu olarak tüm toplum parçalanıyor.” dedi.
“Muhafazakar Parti, İslam karşıtı söylemlerin yuvası”
“İşin aslı Başbakan ya da selefleri kabul etseler de etmeseler de Muhafazakar Parti, İslam karşıtı söylem, anlatım ve kalıp yargıların yuvasıdır.” diye konuşan Tikriti, Muhafazakarların partideki “bu hastalığın varlığını” kabul etmede başarısız olduğunu söyledi.
Seçimlerden dolayı bir soruşturmadan bahsedildiğini ancak bunun İslam karşıtlığı üzerine olmayacağını vurgulayan Tikriti, “Yaptıkları şer, her türlü ayrımcılığa yönelik bir araştırma yapacaklarını söyleyerek meselenin üstüne badana çekmek.” ifadesini kullandı.
“Sonsuza kadar mahkum olacaklar”
Her türlü ayrımcılığın “aşağılık ve kötü” olduğunu dile getiren Tikriti, şunları kaydetti:
“Ancak şu anda Muhafazakar Parti belirli bir şeyle suçlanıyor ve o da her seviyede İslam karşıtlığı. Araştırılması gereken bu. Bu ciddi bir sorun. Muhafazakar Parti, kabul etmediği sürece herhangi bir duman perdesinin arkasına saklanabilir, her türlü yan sorunun arkasına saklanabilir, zihinlerinde bunu ortadan kaldırabilir. Fakat nihai olarak konuşursak, şu an omuzlarında olan sorumluluğun gereğini yerine getirmezlerse tarih kitaplarında, İngiliz toplumunda sonsuza kadar mahkum olacaklar.”
“İslam karşıtlığı Muhafazakar Parti’de endemik”
Ülkedeki en büyük Müslüman örgütlenmesi olan Britanya Müslüman Konseyi’ne (MCB) göre, Muhafazakar Parti soruna, “inkar, ret ve hileyle” yaklaşıyor.
İslam karşıtlığının Muhafazakar Parti’de “akut” hale geldiğini savunan MCB, “Muhafazakar Parti’nin İslam karşıtlığına hoşgörülü yaklaştığı, toplumda artmasına izin verdiği ve bu tür bir ırkçılığın kökünü kazımak için gerekli önlemleri alamadığı birçok Müslüman tarafından çok açık bir şekilde görülmektedir.” açıklaması yapıldı.
MCB Başkanı Harun Han ise, “İslam karşıtlığının Muhafazakar Parti’de endemik. Halk arasındaki üyelerinden meclis üyelerine, milletvekillerinden kabine ve Başbakan’a kadar partide Müslümanlara yönelik nefret düzeyinde oldukça büyük bir sıkıntı var” dedi.
Kaynak: AA