Yayla sahiline bu sabah gelen sığınmacıların karşılaşmış olduğu uygulamalar bizleri derinden
üzmüş ve yine sınırların, savaşların getirdiği, amacı insanları değil de devletleri korumak olan
politikaların çirkin yüzü tekrar ortaya çıkmıştır. Dış politika adı altında bazı emperyalist
devletlerin, çıkar uğruna Ortadoğu’da yürüttüğü savaşlar, coğrafyanın insanlarını evsiz, aç
bırakmakta ve bununla da yetinmeyip onları yurtlarından ederek daha güvenli bir yaşam
arayışına itmektedir. Bu çirkin politikaların en acısı ise, güvenli bir yaşam arayışı için
teknelere insanlığa sığmayan şekilde sıkıştırılan sığınmacıların ölüm kalım mücadeleleri
atlatarak ulaştıkları yerlerde insan gibi karşılanmamaları ve ötekileştirilerek dışlanmalarıdır.
Daha önce de Yunanistan’da, Macaristan’da insanlığa sığmayan şekilde şiddet ile karşılanan
sığınmacılar, Kıbrıs’ın kuzeyinde de silahlarla karşılanmış, savaştan, yıkımdan kaçarken
ötekileştirmenin en çirkin yüzü ile tanışmışlardır.
Biz bugüne kadar silahsızlanmayı ana hedeflerimizden biri olarak kabul etmiş bir örgüt
olarak, sığınmacılara karşı bu kadar kolay bir şekilde silaha davranmanın soruşturulmasını ve
bu konunun takipçisi olarak gerekli yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz. Bu gibi
insanlık ayıplarının artık son bulacağı, sınırlar ve ulus devlet gibi kavramların son bulacağı
güzel günler için tüm suçlular cezalandırılmalıdır.