Irak’ta 2003 sonrası siyasette baş gösteren “yeni başbakanı seçememe” krizi halen hüküm sürüyor.
Başbakan Adil Abdulmehdi, devam eden hükümet karşıtı gösteriler nedeniyle ve Şii dini merci Ali es-Sistani’nin de çağrısı üzerine istifa etmiş, Irak Meclisi de bunu 4 Aralık’ta kabul etmişti. O tarihten bu yana ülke siyaseti adeta kilitlenmiş durumda.
Cumhurbaşkanının, anayasanın 76’ncı maddesine göre en geç 15 gün içerisinde hükümeti kurma görevini yeni bir adaya vermesi gerekiyor. Ancak bu süre 4 gün önce doldu.
Bina Koalisyonunun adayına tepkiler
Şii ağırlıklı ve İran’a yakın Bina Koalisyonu, başbakan adayı olarak Yüksek Öğretim Bakanı Kusay es-Süheyl’i önerdi. Ancak Süheyl’in ismi duyulur duyulmaz sokaktan gelen tepkiler giderek büyüdü. Bağdat başta olmak üzere Şii nüfuslu güney kentlerde Süheyl’in adaylığına karşı gösteriler düzenlendi.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve ona bağlı Sairun Koalisyonu da, Süheyl’e şiddetle karşı çıkıyor.
Bina Koalisyonunun adayına, eski Başbakan Haydar el-İbadi’nin Nasır Koalisyonu (42 milletvekili), Şii dini ve siyasi liderlerden Ammar el-Hekim’in Ulusal Hikmet Akımı (20 milletvekili) ve İyad Allavi liderliğindeki Vataniye Koalisyonu da (21 milletvekili) itiraz ediyor.
Süheyl’i Sünni gruplardan, Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve mecliste grubu bulunan Sünni siyasetçi Hamis Hançer destekliyor.
Diğer öneriler bağımsız siyasetçilerden
Öte yandan meclisten 56 vekil, Muhammed Tevfik Allavi’nin adaylığı için imza topladı ve bunu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na götürdü. Eski İletişim Bakanı Allavi, “bağımsız siyasetçi” olarak biliniyor.
Başbakanlık adaylığını açıklayan bir diğer isim de, laik kimliğiyle tanınan bağımsız milletvekili Faik Şeyh Ali oldu. Adaylık yarışına giren Şeyh Ali, Sadr’dan da destek istedi.
Kürt partilerin ise, “bütçe payı ve petrol gelirleri ile memur maaşları gibi ayrıcalıklarına dokunulmaması şartı” karşılığında herhangi bir adaya ‘evet’ diyecekleri ifade ediliyor.
Cumhurbaşkanı hakkında görevden azil başvurusu
Berhem Salih’in de sokağın karşıtlığı nedeniyle Süheyl’e hükümeti kurma görevi vermek istemediği belirtiliyor. Bu durum, Bina Koalisyonu içerisinde yer alan 150 milletvekilinin Anayasa Mahkemesi’ne Salih’in görevden azledilmesi başvurusu yapmasına sebep oldu.
Salih’in siyasi müsteşarı Ferhad Alaaddin, Irak resmi gazetesi Sabah’a dün yaptığı açıklamalarda, siyasi grupların sokak ve dini merciye sırtlarını dönerek, kendi adaylarını kabul ettirme çabası içerisinde bulunduğunu kaydetti. Alaaddin, Berhem Salih’e bu konuda hem direkt hem dolaylı biçimde baskı uygulandığını da belirterek, şunları ifade etti:
“Siyasi gruplar, baskı uygulayarak istediklerini alma durumuna alıştı. Ancak baskıların her zaman işlev görebilen araçlar olmadığını unutuyorlar. Nitekim cumhurbaşkanına yapılan baskılar hiçbir sonuç vermedi. Bazı gruplar, cumhurbaşkanını görevinden el çektirmekle bile tehdit etti. Fakat siyasi gruplar, Irak’ın içinde bulunduğu durumla bölgesel ve uluslararası gelişmeleri iyi okumalı ve artık hizipçiliğe dayalı eski dengenin verimsiz olduğunu anlamalı.”
“Meclisteki en büyük koalisyon” krizi
Siyasi kriz ve tartışmaların odağında bulunan Cumhurbaşkanı Salih, bu durumdan çıkış yolları arıyor. Anayasa uyarınca hükümeti, meclisin en büyük koalisyonunun adayının kurması gerekiyor. Ancak grupların farklı iddiaları ve resmi olarak en büyük koalisyonun halen belirlenmemiş olması, durumu daha karmaşık hale getiriyor.
Bina Koalisyonu, Bağdat’ta 2 gün önce yaptığı toplantıda meclisin en büyük koalisyonu olduğunu açıklamıştı.
Irak anayasası, seçimden sonra ilk meclis oturumunda en büyük koalisyonun açıklanmasını öngörüyor. Ancak 2018 seçimleri sonrası yapılan ilk birleşimde bunun duyurulmamış olması, mecliste halen resmi olarak en büyük koalisyonun olmadığı şeklinde yorumlanıyor.
Cumhurbaşkanı Salih, bu sorunu çözmek için Anayasa Mahkemesine başvurdu. Salih’in başvurusunu değerlendiren mahkeme ise, verdiği yanıtta, meclisin en büyük koalisyonunun kim olduğuna hükmetmedi. Bu da, “Anayasa Mahkemesi topu yeniden Salih ve meclisin sahasına attı” yorumlarına neden oldu.
Kaynak: AA