İspanya’da geçen yıl 28 Nisan ve 10 Kasım’da yapılan iki erken genel seçimin ardından, birinci parti konumundaki Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ile aşırı sol görüşlü Unidas Podemos ittifakı arasında anlaşmaya varılan koalisyon hükümeti, öngörüldüğü gibi ilk tur oylamayı geçemedi.
İspanyol meclisinde 350 sandalyenin 120’si PSOE, 35’i de Unidas Podemos ittifakında bulunurken; 6 küçük siyasi partinin verdiği destek de 176 olan salt çoğunluğun yakalanmasına yetmedi.
Oylamada 166 “evet”, 165 “hayır” ve 18 “çekimser” sonucu çıktı. Unidas Podemos’tan bir milletvekilinin sağlık sorunları nedeniyle oylamaya katılmadığı ama 7 Ocak’ta Genel Kurulda olacağı bildirildi.
Yasa gereği meclisteki ikinci tur oylama, ilk oylamadan 48 saat sonra yapılırken; 7 Ocak’taki oylamada sol koalisyon hükümetinin basit çoğunlukla güvenoyu alması ve ülkedeki yaklaşık 250 günlük hükümetsizliğin son bulması bekleniyor.
“Ülke demokrasi tarihinin en düzeysiz ve hakaretlerle dolu güvenoyu oturumu”
Diğer yandan PSOE-Unidas Podemos hükümetinin, ayrılıkçı Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) ile Bask bölgesinin bağımsızlığını savunan EH Bildu ittifakının “çekimser” oylarıyla kurulacak olması da meclisteki tartışmaların temel sebebi oldu.
İspanyol basını, oturumun, diktatör Franco dönemi sonrası, 1977’den bu yana ülke demokrasi tarihindeki “en düzeysiz, karşılıklı en sert suçlamaların ve hakaretlerin yapıldığı güvenoyu oturumu” olduğuna dikkati çekti.
Meclisteki sağ ve aşırı sağ partilerin milletvekilleri, ayrılıkçı Katalan ve Bask partilerle anlaşmasından dolayı PSOE lideri ve başbakan adayı Pedro Sanchez için “vatan haini” suçlamasında bulundu.
Genel Kuruldaki tartışmalarda Unidas Podemos’a “komünistler”, EH Bildu’ya “teröristler” ve “katiller”, ERC’ye yönelik de “darbeciler” ifadeleri, sağ görüşlü partilerin milletvekillerince sıkça kullanıldı.
EH Bildu ile Katalonya’daki ayrılıkçı Halk Birliği Adaylığı (CUP) partilerinin sözcülerinin, parlamenter monarşiyle yönetilen İspanya’nın Devlet Başkanı Kral 6. Felipe için “otoriter” diye bahsetmesi, Genel Kurul salonunda tansiyonun en çok yükseldiği anlardan biri oldu.
Sağ görüşlü partilerce, ayrılıkçı partilerle anlaşarak “İspanya’nın birliğini ve egemenliğini riske atmak ve anayasal çerçevenin dışına çıkmakla” suçlanan Sanchez ise “İspanya parçalanmayacak” diyerek, ayrılıkçı özerk yönetimlerle ilgili sorunun sadece siyasi diyalogla çözüleceğini vurguladı.
İspanya demokrasi tarihindeki “en zorlu yasama dönemi” olacağı görüşünde birleşen ülke basınındaki köşe yazarları, azınlıkla kurulacak sol koalisyonun mümkün olabildiğince uzun iktidarda kalmaya çalışacağını, hükümetin Katalonya’yla ilgili atacağı adımları, Anayasa Mahkemesine taşıma tehdidinde bulunan sağ partilerin ise şimdiye kadar görülmemiş sertlikte bir muhalefet yapmasını öngörüyor.
Kaynak: AA