İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT) bünyesindeki Yüksek Planlama Kurulu, son günlerde işgal altındaki Batı Şeria’da 2 bin 300 yeni konut inşasını daha onayladı.
Yahudi yerleşim birimlerini genişletme çalışmalarının bir gün dahi durmadığına dikkat çeken Filistinliler, bu durumun 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulması önündeki en büyük tehditlerden biri olduğunu ve Batı Şeria’yı parçalanmaya ittiğini belirtiyor.
İsrailli sivil toplum kuruluşu Barış Şimdi Hareketi de Tel Aviv yönetiminin son kararına tepki gösterdiği raporunda, “Yerleşim planlarının onaylanması, barış olasılığını ve iki devletli çözümü engellemeyi, Batı Şeria’nın bir kısmını veya tamamını İsrail’e ilhak etmeyi amaçlayan feci hükümet politikasının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
Trump yönetiminin İsrail’e desteği
İsrail, yasa dışı yerleşim birimlerini genişletme çalışmalarında en büyük desteği ABD’den alıyor.
Donald Trump 2017’de Başkanlık görevine başlayıncaya kadar ABD, Yahudi yerleşim birimlerini İsrail-Filistin meselesinde siyasi çözümün yolunu tıkayan bir engel olarak kabul ediyordu.
Ancak Trump’la birlikte Washington yönetimi, bu tutumundan uzaklaşıp Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerine göz yummaya başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı da Nisan 2018’de Doğu Kudüs ve Batı Şeria için “işgal altındaki topraklar” ifadesini kullanmayı bıraktı.
ABD’nin desteğiyle cesaretini artıran İsrail hükümeti ne olursa olsun yerleşim birimlerini boşaltmayacaklarını açıkladı ve daha da ileri giderek Batı Şeria’nın yüzde 60’ını İsrail’e ilhak etme tehdidinde bulundu.
Yeni yerleşim faaliyetleri kesintisiz sürüyor
Filistinliler, İsrail’in işgal altındaki topraklarda Yahudi yerleşim birimlerini her geçen gün genişleterek bunları meşrulaştırmaya çalıştığını söylüyor.
Batı Şeria’nın kuzeyindeki Selfit kenti Belediye Başkanı Abdulkerim Zubeydi, Selfit’teki Ariel Yahudi yerleşim biriminde inşaat çalışmalarının kesintisiz devam ettiğini belirtti.
Zubeydi, “Ariel Yahudi yerleşim yeri, yüz ölçümü bakımından Selfit kentinden daha büyük bir şehir haline geldi. Bu genişleme, Filistin topraklarından alınarak yapılıyor. İnşa edilen her bir konutun karşılığında Filistinliler topraklarının bir parçasını kaybediyor” dedi.
İnsan hakları aktivisti Arif Deragime de Batı Şeria’nın doğusundaki El-Ağvar bölgesinde Yahudi yerleşim birimi inşasının aralıksız sürdüğüne dikkat çekti.
İsrail’in, Filistinlilerin kendi topraklarını bırakıp gitmelerini sağlamak amacıyla evlerini yıktığını, hayvancılık ve tarımı engellediğini, askeri tatbikat yaptığını dile getiren Deragime, bazı inşaatların ise sessizce yürütüldüğünü ifade etti.
İsrail’e göre uluslararası hukukun önemi yok
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda yer alan tüm Yahudi yerleşim birimleri “yasa dışı” kabul ediliyor. Uluslararası hukuku önemsemeyen İsrail ise bazı Yahudi yerleşim yerlerini yasal, bazılarını ruhsatsız sayıyor.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Velid Assaf, “İsrail, ruhsatsız olarak kabul ettiği küçük Yahudi yerleşim birimlerini, büyük yerleşim yerlerine dahil ederek Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerine meşruiyet kazandırmaya çalışıyor” dedi.
Yahudi yerleşimcilerin, resmi makamlar ve yerleşimci sivil toplum kuruluşları tarafından desteklendiğine işaret eden Assaf, “Bu konuya ilişkin İsrail’in tüm kanunları ve girişimleri uluslararası hukuka aykırıdır” diye konuştu.
Assaf, Filistinlilerin Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) İsrail’in ihlallerine karşı derhal soruşturma başlatması çağrısı yaptıklarını, Filistinli yetkililerin de yerleşim yeri konusuna karşı UCM başsavcısına kapsamlı bir dosya su nduğunu hatırlattı.
ABD’nin Yahudi yerleşim yeri inşası ve Batı Şeria’nın bazı bölümlerinin ilhak edilmesi konusunda İsrail’i teşvik etmesini de kınayan Assaf, “Bu ABD’nin suç ortağı olduğunun delilidir” değerlendirmesini yaptı.
Rakamlarla Yahudi yerleşimciliği
Filistin resmi verilerine göre, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te 150 Yahudi yerleşim birimi ve İsrail tarafından da illegal kabul edilen 116 küçük yerleşimde 653 bin 621 Yahudi yerleşimci yaşıyor. Yerleşim yerlerinin yüzde 47’si Kudüs çevresinde.
Yahudi yerleşim birimleri Batı Şeria topraklarının yüzde 10’unu işgal ediyor.
Bunun yanı sıra İsrail, Batı Şeria topraklarının yüzde 18’ini askeri gerekçelerle işgal ederken, yüzde 12’sini Ayrım Duvarı’yla bölüyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 2016’nın aralık ayında aldığı 2334 sayılı kararla, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında tüm yerleşim faaliyetlerini derhal durdurmasını talep etmişti.
Tüm Yahudi yerleşim yerlerini yasa dışı kabul eden uluslararası toplum, bu uygulamayı ayrıca iki devletli çözümün önündeki en büyük engellerden biri olarak değerlendiriyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüş meleri, İsrail’in “1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi” nedeniyle 2014’ün nisan ayında durmuştu.
Kaynak: AA