Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından tüm ülke seferber oldu, yurdun dört bir yanından bölgeye yardımlar ulaştırıldı.
Olayın ilk saatlerinde Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler’in sosyal medya üzerinden yaptığı yardım çağrısına da Ordulular kayıtsız kalmadı, 7’den 70’e herkes ellerindeki çantalarla belediyeye akın etti.
Birkaç saat içerisinde biri mobil mutfak tırı olmak üzere 3 yardım tırı ve 7 kişiden oluşan arama-kurtarma ekibi bölgeye hareket etti. Kısa sürede bölgeye ulaşan ekipler gecikmeden arama kurtarma çalışmalarına başladı.
24 saatte kurtarıldı
Depremden 24 saat sonra Mustafapaşa Mahallesi’nde yıkılan binanın enkazından yükselen kadın çığlığını duyan kurtarma ekipleri harekete geçti.
İçerisinde Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Ankara ve Ordu Büyükşehir Belediyesi itfaiye personellerinin yer aldığı ekip kısa bir süre sonra 2.5 yaşındaki Yüsra’yı, 4 saat sonra ise annesini enkazdan çıkardı.
67 saatlik bir çalışma sonunda Ordu’ya dönen Ordu Büyükşehir Belediyesi Arama-Kurtarma Ekipleri Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler ve vatandaşlar tarafından belediye önünde alkışlarla karşılandı.
Elazığ’a giden ekibin başında bulunan ve 2,5 yaşındaki minik Yüsra’nın enkaz altından çıkarılmasında görev alan Ali Güneş, arama çalışmaları esnasında yaşananları anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.
“Yüsra’yı asla unutmayacağım”
Kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Güneş, minik Yüsra’nın kurtarılma anını şöyle anlattı:
“Enkazın altında bir anne ve çocuğunun sesini duymak bizler için çok üzücü bir durumdu. Kurtarma sırasında annenin ‘Eşim öldü ama çocuğumu kurtarın’ demesi bizlerin çok zoruna gitti. Ama profesyonelliğimizi bozmadık çünkü oraya vardığımızda bizden başka kimse yoktu. Anne ‘Lütfen çocuğumu çıkarın’ diye feryat ediyordu. Yüsra bebeği kurtardık. 2,5 yaşında olmasına rağmen çok akıllı bir kız, onu asla unutmayacağım. Ona ‘Yavrum ağlama benim de senin gibi bir kızım var, o da senin gibi çok akıllı bir kız’ dedim. Elini tuttum, ‘Benim annem de tutsun’ dedi.”