Kekemeliğin tedavisinde en önemli görev ebeveynlere düşüyor

Heceleri tekrar etme, konuşurken takılma, duraksama…

Halk dilinde bilinen adıyla kekemelik, en eski konuşma bozukluklarından. 2 ve 7 yaş arasında sık görülen bu durum, psikolojiyi de olumsuz etkiliyor.

Genetik yatkınlık, aile baskısı ve travmalar tetikleyici sebeplerden. Kekemelik erken teşhis ve doğru tedaviyle çözülebilen bir sorun. Bu noktada en büyük görev ise aileye düşüyor.

Çocuğu kekeleyen ailenin sakin bir tavır sergilemesi gerekiyor. 

Çocuğa nasıl yaklaşmalı

Gelişimsel Pediatrist Dr. Reyhan Erol, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Çocuğun kelimelerini, cümlesini bölmemeye çalışmamalı. Konuşurken ağzına odaklanmamalı. Gözlerinin içine bakıp sabırla beklemeli aileler. ‘Evet yapabilirsin, sana güveniyorum, acele etme’ gibi tutumlar, tam tersi çocukta kekemeliği daha da artırabiliyor.”

Kekemeliğin tedavisi nasıl yapılıyor?

Çoğu zaman geç konuşma ile karıştırılan kekemeliğin tedavisi ihmale gelmiyor. 

Kekemelik tedavi edilmezse, zamanla çocuğu içe kapanık ve utangaç bir bireye dönüştürüyor. Bu da çocuğun birçok açıdan yaşıtlarının gerisinde kalmasına hatta akran zorbalığına uğramasına sebep olabiliyor.

Konuşma tekniğinin geliştirildiği terapilerle kekemelik tamamen tedavi ediliyor. 

Erol, “Tedavilerin konuşma terapisi merkezlerinde yapılması lazım. Bunun da teknikleri var. Genelde haftada 1-2 kez yapılıyor” dedi.

Haber: Deniz Aslan

Kamera: Sinan Kement

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir