CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kemerburgaz Kent Ormanı’nın açılış törenindeki konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u, İstanbul’un sorunlarını, İstanbulluların beklentilerini bildiğini ve beklentilere uygun olarak İstanbul’un dokusunu bozmadan, tarihini ve kültürünü öne çıkararak hizmet etmek istediğini belirtti.
Kırsalda yaşayanların yeşille bir arada olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kente gelenlerin ise kaldıkları apartman dairelerinin her tarafının beton olduğunu, sokakların da asfaltla kaplandığını, çocukların oynayacakları bir alan bulunmadığını, çalışmayan bir kadının bütün hayatının dört duvar arasında geçtiğini anlattı.
Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanının kentte yaşayanları doğayla kucaklaştırması, yeşillikle tanıştırması gerektiğini vurgulayarak, aile fertlerinin birlikte parka gitmesi, kuşları ve ağaçtaki meyveleri görmesi, kedi ve köpekle oynayabilmesi, ağaçların ilkbaharı ve sonbaharını görmesi gerektiğini dile getirdi.
İnsanların ağaçlar çiçek açarken kendi ruhundaki huzuru yaşayabileceği alanlar oluşturulması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu belediye başkanları sağlayacak. Son yıllarda gelişen bir kavram vardı: Beton ormanı. Çünkü ağaç yok ama her tarafta yüksek binalar var ve yüksek binaların içinde kaybolan insanlar var. Bu doğru mu? Asla doğru değil. İstanbul’da bazı semtlerde kişi başına düşen yeşil alan 1,9 metrekare. Burada insanlar, çocuklar, yaşlılar yaşamıyor mu? Burada yaşayanların da ağaç görmeye, yeşil alan görmeye hakları yok mu? Çocukların oynayabileceği bir alan elde etmeye hakları yok mu? Bu tanımlamaları yaparken hiçbir siyasi ayrım yapmıyorum. Benim çocuğum da oynayabilmeli, siyasal düşünce olarak benim karşımda olan kişinin de çocuğu oynayabilmeli. Onlara da bu imkanı sağlayabilmeliyiz. O nedenle belediye başkanlarımız ‘Bütün kenti kucaklayacağız. Hiçbir ayrım yapmadan herkese eşit hizmet götüreceğiz.’ diyorlar.”
“4 yıl niçin buraya gelemedik”
Ekrem İmamoğlu’nun, 2 yıldır bu alanın neden açılmadığını sorduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Sayın Başkan kimse duymasın, bir sır vereyim. 2 yıldır benimle uğraşıyorlardı. ‘Acaba Kılıçdaroğlu ne olacak, Kılıçdaroğlu’nu ne yapacağız?’ Ya kardeşim, benimle uğraşmaktan vazgeçin. İstanbul’la uğraşın, İstanbul’u İstanbul yapın. Eğer 6 yıllığına büyükşehre verilmişse, bunun 4 yılı yazık günahtır. 4 yıl niçin buraya gelmedik? Çocuklarımızla, yaşlılarımızla, anne ve babalarımızla, ninelerimizle, dedelerimizle buraya gelebilirdik.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, önceliklerinin insan olduğunun altını çizerek, “Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, engellilerimiz için her şey insan için olmalıdır. İnsan mutluysa, hepimiz mutlu oluruz. Hepimizin mutsuz olduğu bir dünyada yaşamak istemeyiz.” dedi.
“İstanbul’u, İstanbullunun hak ettiği bir şekliyle yeniden ayağa kaldırmak zorundayız”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk bürokrat olduğu yıllarda Göztepe’de her hafta sonu bir yeşil alanda arkadaşlarıyla maç yaptığını, ancak şu anda o yeşil alanların kalmadığını, tamamının beton ormanına dönüştüğünü anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bizim yeşilliğe ihtiyacımız var. Bizim gülmeye ihtiyacımız var. Bizim yürümeye, koşmaya ihtiyacımız var. Bizim çocuklarımızın rahatlıkla oynayabileceği alanlara ihtiyacımız var. Dolayısıyla bütün bu olanakları bize büyükşehir belediye başkanımız ve diğer belediye başkanlarıyla birlikte sağlamaya çalışacaklar. Meclis grubunda iktidar kanadı belediye meclis üyelerinin de ‘Her alanı yeşil alan yapalım.’ demesi büyük bir memnuniyet yaratmış. Bunu duymaktan ötürü ben de son derece mutlu oldum, gerçekten keyif aldım. Umarım İstanbul’un her tarafı yemyeşil olur ve biz uçakla geldiğimizde bina değil, her taraftan ağaç görürüz, orman görürüz, park görürüz. Böyle bir imkanımız olursa son derece mutlu olurum. Eğer böyle bir imkanı bize sağlayacaklarsa biz, bunu yapacağız. ‘Hayır buraya dokunmayın.’ derlerse, biraz zaman alacak. Hiç meraklanmayın. İstanbul’u, İstanbullunun hak ettiği bir şekliyle yeniden ayağa kaldırmak zorundayız.”
Kılıçdaroğlu, 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapan, boğazıyla, minareleriyle, tarihiyle, doğasıyla ve güzel insanlarıyla dünyanın en kadim kentlerinden İstanbul’a Ekrem İmamoğlu’nun yakıştığını belirterek, katılımcılara şöyle seslendi:
“Ekrem Başkanın da görevi sizlere hizmet etmek. Tabii hakkını yemeyelim, iki değerli belediye başkanımız (Nurettin Sözen ve Ali Müfit Gürtuna) da burada, onlara da şükran borçluyuz. Geçmişte de buraya hizmet eden bütün belediye başkanlarına da elbette şükran borçluyuz. Biz, hizmet eden hiç kimsenin hizmetini gözardı etmek istemeyiz. Bütün hizmet, rant için değil halk için olmalı; rant için değil çocuklar için olmalı; rant için değil ağaçlar için olmalı; rant için değil bizimle beraber bu kentte yaşayan diğer canlılar için de olmalı. Biz, hep beraber güzel bir kentte yaşamak isteriz. Bunu da birlikte sağlayacağız. Kararlılıkla, güzellikle, gülümseyerek; kin duymadan, öfke duymadan yapacağız. Güzellikleri İstanbul’dan bütün Türkiye sathına yayacağız. Buna yürekten inanıyorum.”
Kaynak: AA