CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu’nda yaptığı konuşmasını, YSK’nın İstanbul seçimlerini yenileme kararına ayırdı.
Ramazan ayının birinci günü hak ihlal edildiğini, bir kişinin hakkının yenildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “7’li çeteye söylüyorum; hangi dinde, imanda vardır gidip birisinin hakkını, hukukunu gasp etmek? Hakim diyorsunuz kendinize, hangi hakimlikten bahsediyorsunuz.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “taşerondan, üç kağıtçıdan, esen rüzgara göre yön değiştirenden hakim olmayacağını” dile getirerek hakimin, ahlaklı, düzgün, vicdanlı, adalet gelsin diye her türlü mücadeleyi yapan, her türlü riski alan kişi olduğuna dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, hakkın, hukukun, adaletin yok edildiğini savundu.
YSK’nin bu kararıyla seçmen iradesinin reddedildiğini belirten Kılıçdaroğlu, bir tek seçmenin sahte oy kullandığının ispat edilemediğini vurguladı.
“Tarihi yeniden yazacaklar”
İstanbulluların vicdanına seslendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Eğer vicdan taşıyorsak, bu YSK’deki çetelere iyi bir ders vermek zorundayız. O çeteler hukuku katlettiler, milletin iradesini katlettiler, milletin iradesini yok saydılar. O iradeyi yok sayarak birilerine yaranmaya çalıştılar. Siz tarih önünde suçlusunuz. Siz çocuklarınıza karşı da suçlusunuz. Hiçbir baba çocuğuna bu kadar ağır ve kötü bir miras bırakamaz. Bunlar bıraktılar. Ortada bir hukuk cinayeti var. Cinayetin failleri bir de azmettireni var. Fail de azmettiren de belli. Her şeye karşın bu milletin ferasetine, sağduyusuna, ahlakına güveniyorum. Göreceksiniz 23 Haziran’da da bu millet, bütün İstanbullar elini vicdanına koyup, bir tarihi yeniden yazacaklar.” değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, mahkemenin kuruluş yıl dönümünde güzel bir konuşma yaptığını, “Hakim hiçbir şart ve ahval altında aklını ve vicdanını başkasına emanet edemez. Aklı ve vicdanı, başkasına emanet edilmişse, kiraya verilmişse o kişiye hakim denmez.” dediğini anımsattı.
“Milletin vicdanı, sağduyusu her şeyin üstündedir”
YSK’deki 7 kişinin, “aklını ve vicdanını kiralayan kişiler” olduğunu, çocuklarının yüzüne bakamayacaklarını, ‘bir dönem YSK üyeliği yaptım’ diyemeyeceklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Bu hakimlere sormak gerekiyor, çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Sokağa çıktığınızda insanların yüzüne nasıl bakacaksınız? Bir hakkı gasp etmeye nasıl yüzünüz, vicdanınız elverdi? Bu çete mensuplarını, bu milletin vicdanına emanet ediyorum. Bu milletin vicdanı onları yargılayacaktır. En büyük yargılama da odur zaten. Ekrem İmamoğlu, CHP’nin adayı değildir, bu saatten sonra 16 milyon İstanbullunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır. Vicdanımız da ahlakımız da bunu öngörüyor. Bir hakkı gasp ederseniz o hakkı milletin vicdanı teslim eder. Milletin vicdanı, sağduyusu her şeyin üstündedir.”
İmamoğlu’na mazbatasını hakimlerin verdiğini, “yukarıdaki çetenin” ise mazbatasını aldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, bu nedenle İmamoğlu’nun 16 milyon İstanbullu’nun belediye başkanı olduğunu söyledi.
“Seçim yenilenecekse 39 ilçede yenilenir”
Kılıçdaroğlu, “Bir sandık koymuşsunuz ortaya. Vatandaş büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanı, meclis üyesi ve muhtar için oy kullanacak. Seçim yenilenecekse 39 ilçede yenilenir. Neden büyükşehir belediye başkanı. Sandık aynı sandık, heyet aynı heyet, sandık üyeleri aynı üye. Hukuka saygılı olun diyorlar, bu hukuka değil.” dedi.
“Bir kişiden değil 16 milyon İstanbulludan talimat alacak”
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun su ücretlerine yüzde 40 indirim yaptığını, öğrencilerin aylık kartını 85 liradan 50 liraya indirdiğini, dini bayramların yanı sıra milli bayramlarda da otobüsleri ücretsiz hale getirdiğini, belediyenin tabelasında Türkiye Cumhuriyeti ibaresini yeniden eklediğini anlattı. Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu da Bahçeli’ye kapak olsun.” dedi.
İmamoğlu’nun fakiri, zengini, hangi kimlik, inançtan olursa olsun 16 milyonu kucaklayan tek ve en önemli belediye başkanı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun bir kişiden, saraydan değil 16 milyon İstanbulludan talimat alacağını belirtti.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun, halkın sesi olacağını, dertlerine derman olacağını, harcanan her kuruşun hesabını vereceğini, İstanbul’da hiçbir yerde, hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceğini, harami düzenine baş kaldıracağını dile getirdi.
“Gücünüzü nereden alırsanız alın…”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “7’li çeteye söylüyorum; gücünüzü nereden alırsanız alın, hiç bir şekilde sizin gücünüz bizi etkilemez çünkü biz gücümüzü halktan, milletten alıyoruz. Saraydan güç alanlar bir gün tarihin önünde hesap vereceklerdir. Sarayın önüne gidip el pençe divan duranlar, adaleti satanlar… Yarın göreceksiniz tarih neler yazacak. Hakkı, hukuku, adaleti savunurken de bu gerekçeyle savunuyoruz.” dedi.
Adaletin sıradan bir kavram olmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, adaletin, vicdan, ahlak, kul hakkı yememek, büyüğe saygı, küçüğe sevgi göstermek, haksızlığın karşısında dik durmak, fakirin, fukaranın yanında olmak, 82 milyonun bir arada, huzur içinde yaşaması olduğunu anlattı.
Kılıçdaroğlu, adaletin dibine dinamit koyanların, önümüzdeki seçimlerde bunun cevabı alacağını ifade ederek, İstanbulluların gücüne, ferasetine, ahlakına güvendiğini vurguladı.
“Demokrasi kazanacak, her şey çok güzel olacak”
Sözlerinin hiçbirinin, AK Parti’ye oy veren vatandaşlara dönük olmadığını, tamamını kucakladığını bildiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Benim sözüm bu kumpası hazırlayan ve onun arkasında olan siyasiler ve hakimlerdir. Benim sözüm sadece vatandaşa değildir, o vatandaş gitmiş oyunu kullanmıştır. Şimdi doğruları görme, ahlaklı olma zamanı, gerçeği görüp ona göre karar verme zamanıdır. İstanbullular olarak hep birlikte hareket etmek, bozulan adalet çarkını yeniden inşa etmek zorundayız. Nasıl; Ekrem İmamoğlu’nu yeniden belediye başkanı yaparak. Martın sonu bahar demiştik. Türkiye’nin her tarafında bahar çiçekleri açtı. O çiçekler hazirana kadar hep açacak.
Türkiye’nin bütün demokratlarını İstanbul için göreve çağırıyorum. 80 ilden, akrabalarınıza, yakınlarınıza telefon edin, adaleti, hakkı ve hukuku sağlamak hepimizin elinde. Bir vicdan kanıyor, demokrasimiz kanıyor bunu durdurmamız lazım.
Sorun artık bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorunu değildir, sorun artık Türkiye’de demokrasi, ahlak, vicdan sorunudur. Hiç kimse endişe etmesin, 23 Haziran’da yeni bir tarihi Türkiye Cumhuriyeti tarihinin altın sayfalarına yazacağız. Demokrasi kazanacak, her şey çok güzel olacak.”