KTMMOB Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Vadilili, yetkililerden Su Temin Projesi öncesi ve bugün için akiferlerde ne kadar su olduğunu açıklamalarını istedi

KTMMOB Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Vadilili, yetkililerden Su Temin Projesi öncesi ve bugün için akiferlerde ne kadar su olduğunu açıklamalarını istedi

KTMMOB Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, yetkililerden Su Temin Projesi öncesi ve bugün için akiferlerde ne kadar su olduğunu açıklamaları talebinde bulundu.

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili yaptığı yazılı açıklamada, oda olarak yetkililerden toplumun faydasına olduğuna inandıkları görüş ve önerileri dikkate almalarını istediklerini de kaydetti.

Yerel kaynaklara sahip çıkılıp korunması gerektiğini, “kopan” su borularının bir kez daha hatırlattığını dile getiren Vadilili yazılı açıklamasında şöyle dedi:

“2006 yılında fizibilite çalışmaları ile başlayan su temin projesi, 2015 de suyun adamıza akması ile sonuçlanmıştır. Sulama suyu alt yapısı bitirilemediği için tam kapasite ile çalışamayan proje sayesinde, ülkemize yaklaşık 200 milyon metre küp su aktarılmış, aktarılan suyun tamamı ise içme suyu olarak kullanılmıştır.

Süreç içerisinde imzalanan protokollerde yeterli siyasi iradenin gösterilememesi toplumumuzu tüketici, idarecilerimizi ise projeye seyirci konumuna getirmiştir.”

Boru hattındaki olası bir arızaya karşı önceden hazırlık yapılmamış olmasının, arızanın onarılmasına geç başlanmasına neden olduğunu belirten Vadilili, yaklaşık 7 aydır deniz geçişindeki boruların kopuk olmasının, barajdaki suyu bitme noktasına getirdiğini, su temin projesinin yeraltı suyu kaynaklarına tek alternatif olarak gösterilmesinin ise süreç içerisinde stratejik bir hata olduğunun net olarak ortaya çıktığını kaydetti.

Yapılması gerekenin, deniz suyu arıtma ve arıtma suyu tesisleri vasıtasıyla kaynakların çeşitlendirilmesi olduğunu kaydeden Vadilili, sözlerini şöyle tamamladı:

“Barajdaki suyun yetersiz kalması durumunda, susuz kalacağız gibi söylemler doğru değildir. Bunun gerçekleşmesi durumunda eskiden olduğu gibi yeniden tamamen yerel kaynaklarımızı kullanmaya başlayacağız. Bu gelişmeler umarız toplumumuza yerel kaynaklarımıza sahip çıkması gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır.

Su temin projesi sayesinde yeraltı suyu kaynaklarından en az projeden kullanılan su miktarı kadar daha az su kullanmamız gerekmekteydi. Geçen beş yılda, ülkemizde su ile entegre bir tarım politikasının oluşturulamayışı, kuyu ruhsatlarında bilim ve ihtiyaçtan çok partizanlığın dikkate alınması,  belediyelerin Türkiye’den gelen su ile birlikte yerel kaynakları biraz azalsa da halen kullanmaya devam etmesi, tasarrufu toplum olarak beceremememiz, denetimi ise devlet olarak yapamamamız sonucunda odamız olarak inancımız odur ki yer altı suyu kaynaklarımızda olumlu bir değişim gerçekleşmemiştir.

Diğer taraftan 2018 de dönemin yetkilileri tarafından temeli atılan ve iki yıl içerisinde tamamlanacağı sözü verilen Güzelyurt ovasına sulama suyu taşıyacak 5700 metre uzunluğundaki tünel projesinin ne yazık ki halen yarısı bile tamamlanamamıştır. Tünelin tamamlanamamış olması su temin projesinin 75 milyon metre küp olan tam kapasite ile görev yapamamasına neden olmaktadır. Tünel kazısında bu süratle ilerlenmesi durumunda Güzelyurt Ovası’na suyun ulaştırılması 2023 yılından önce gerçekleşemeyecektir. Bunun sonucu olarak tuzlanan adanın en büyük yeraltı suyu kaynağından, tarım maksatlı çekim yapmaya devam edilecektir.”

 

(BRT/TAK)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir