Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk üyesi Gülden Plümer Küçük, Rum Yönetimi’nin kayıplar konusundaki 3 eksenli eylem planının düşündürücü olduğuna işaret ederek, bu eylemin kime ve neye hizmet edeceğinin açıklanmasını istedi.
Küçük, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne destek vermek için hiçbir plan açıklamazken, kayıplar konusuna siyaset bulaştırıp, nüfuzlu ülkelerin Türkiye’ye baskı yapılmasını isteyen Rum Yönetimi’nin kendi sorumluluğunu inkar ettiğini belirtti.
Gülden Plümer Küçük, TAK muhabirinin konuya ilişkin sorusuna yanıtında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi adına İnsani Konular ve Dış Komiserliği’nin kayıplar konusundaki 3 eksenli eylem planını hayret ve şaşkınlıkla okuduğunu belirtti.
“NEREYE HİZMET EDECEK?”
Küçük, “Bu üç eksenli eylemde Eylül ayında Atina Yunanistan ve GKRY ve sadece Kıbrıslı Rum kayıp ailelerin katılacağı toplantı nereye hizmet etme amaçlıdır? Nasıl kayıplar komitesine yardım edilecektir?” diye sordu.
Paşaköy kayıplarını bulmak amacıyla Gaziköy’de gerçekleştirilen kazılarla ulaşılan 80 kişiden 77’sinin kimliklendirildiğini, 2’sinin ise teknik nedenlerle kimliklendirme beklediğine işaret eden Küçük, “Bölgedeki kayıpların akıbetlerinin belirlendiği bu aşamada Paşaköy ile ilgili siyasi girişimle AP’yi devreye sokmak isteyen bu düşünce kayıplara siyaset karıştırmama kararına tamamen terstir” ifadesini kullandı.
Gülden Küçük, Rum Yönetimi’nin, üçüncü eylem olarak nüfuzlu ülkelerin tek taraflı olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne baskı yapılmasını istemesinin ise kendi sorumluluğunu inkar etmesi demek olduğunu belirtti.
Küçük, “Komiteye destek vermek için hiçbir plan açıklamadığı ise çok düşündürücü ve hayal kırıklığıdır” dedi.
İki tarafın kayıplar konusunu, 1981’de alınan karar ve BM’nin desteğiyle Kayıp Şahıslar Komitesi’nin sorumluluğuna verdiğine işaret eden Küçük, bu sorumluluğun, iki toplumlu komiteye verilmesi, hem uluslararası arenalarda, hem de Güney Kıbrıs’taki mahkemelerde karara bağlandığını vurguladı.
Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük, şöyle devam etti:
“Kayıp Şahıslar Komitesi, bu sorumlulukla 2006 yılında Genel Kazı Kimliklendirme ve Kalıntıların İadesi Projesi ile kayıpların bulunması için aktif ve başarılı bir şekilde çalışmaları başlatmıştır. Bu proje ve tüm anlaşmalar her iki tarafın sorumluluk alması ve adada hem Kıbrıslı Türk, hem de Kıbrıslı Rum kayıpları olduğu gerçeğini kabul etmesiyle başlamıştır. Bu konuda başarılı olunması için iş birliğine, saygıya ve bilime dayalı iki toplumlu çalışılması gerektiği bilinci çalışmaların başarılı olmasını sağlamıştır.”
(BRT/TAK)