Mahmurluğumuz içerisinde yaşanan skandal…

Mahmurluğumuz içerisinde yaşanan skandal…

Fevzi BEYAR

Şampiyonluk yarışından erken kopan takımların “gamsız” davranışları ligin hem üstünü hem de altını etkilediği müsabakaların birini mahmur gözlerle izlerken, ülkemizin en ünlü bu yılın en başarılı hakemi Fehim Dayı’nın bir skandal kararı, gözlerimizin dört açılmasına neden oldu dünkü müsabakada!

Bu sezonun iddiasız, gamsız takımlarından Yenicami ile eldeki mütevazı kadrosuyla küme düşmemek için mücadele eden Gençlik Gücü, dün Atatürk Stadında karşı karşıya geldi. Futbol bizim dünyamız ya! Yapacak başka uğraşımız olmadığından yine Atatürk Stadı’nın yolunu tutarak maçı izlemeye koyulduk. Gençlik Gücü elinden geldiğince mücadele ederken Yenicami, “yasak savar” bir davranışla al gülüm ver gülüm futboluyla doksan dakikanın dolmasını bekledi! Müsabaka da yavan bir futbol çerçevesinde beklenmedik zamanlarda karşılıklı atılan birer golle sonlandı!

Dün de yazdım bugün de tekrarlayayım. Futbolumuz kötüye gidiyor. Kalitenin yerlerde sürünmesi bir yana futbolunun heyecanı, rekabeti de yok oluyor. En kısa bir zamanda 16 takımlı ligden vazgeçip dört devreli lige dönmeliyiz. Daha öz söylersem 1950’lerin Statükosundan arınarak, çağdaş, nüfusumuza uygun, denk güçlerin mücadele edebileceği bir lig statüsünü hayata geçirmeliyiz…

Başlıkta sözünü ettiğim skandal karara gelince olayı aktararak, sizlerin yorumuna bırakacağım. Fazla yorum yapmayacağım çünkü hatayı işleyen Gençlik Gücü kalecisi Raif de karara imza atan müsabaka hakemi de art niyetli değillerdi. Ne var ki futbol oyun kuralları, iyi veya kötü niyete bakmaz. Ne emrediliyorsa öyle uygulanmalıdır diye düşünüyorum.

Yaşanan olay şu: Kaleci Raif, ceza sahası dışında bulunan topu eller. Hakem Fehim Dayı, tereddütsüz düdüğünü çalar ve elle oynamayı verir. Kaleci topu yere atar ve geri çekilir. 15-20 metre uzakta bulunan Yenicami futbolcusu Fırat Ersalan, koşarak boşta olan topa vurarak onu ağlarla buluşturur. Bunu gören Hakem, birkaç kez düdük çalarak golü geçersiz sayar ve atışı tekrarlattırır.

Bu durumla, hakemin golü iptal etme ve/veya atışı tekrar etme kararı tartışmaya açılmış oldu! Sorular şu: Hakem bir karar verdikten sonra oyunun başlaması için tekrar düdük çalması mı gerekir? Futbolcuların oyunu hemen başlatması sıkça görülen bir olgu değil mi sahalarda? Hakemler, oyunun erken başlamasını arzu etmezler mi genellikle? Sporseverlerin de arzusu bu değil mi? Oyunun tekrar başlaması için illa da baraj kurulması mı gerekir sizce?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir