Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda nisap düşmesi üzerine verilen aradan sonra yapılan oylamada yine yeterli çoğunluk bulunamaması üzerine oturum kapatıldı.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, yeter sayısı olmadığı için toplantıya devam edilmeyeceğini, Meclis’in 28 Temmuz Salı günü olağanüstü birleşimi için milletvekillerine çağrı yapılacağını söyledi.
HARİTACILIK ALANINDA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ ONAY YASA TASARISININ GÖRÜŞÜLMESİ YARIM KALDI
Genel Kurul’da, Hukuk Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı, UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Haritacılık Alanında Yapılan İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasa Tasarısı’na ilişkin raporu okudu.
Muhalefetin Genel Kurul’u terk etmesinin ardından hükümet yetkilileri rapora ilişkin söz almaya devam etti.
UBP Milletvekili Menteş Gündüz, AB standartlarını takip etmek için yapılan bir çalışma olduğunu ifade ederek, yapılacak çalışmalardan örnekler vererek protokolün içeriğinin ne kadar önemli olduğunu söyledi.
Müşterek yapılacak projelerin, teknik destek ve mali desteğin sağlanmasının öngörüldüğünü kaydeden Gündüz, bu protokollerin yıllık çalışma düzeninin işleyiş şeklini de içerdiğini kaydetti.
Gündüz, kursların kimler tarafından nasıl düzenlemeyle gerçekleştirileceğinin ve uyuşmazlıklar halinde atılacak adımların da protokolde yer aldığını dile getirerek, bu protokolle teknolojinin ileri noktalara taşınması ve teknik destek sağlayacak personelin yetişmesi konusunda da çok önemli olduğunu belirtti.
Yürürlüğe girebilmesi için KKTC meclisinden de oylanarak geçmesinin gerekliliğine değinen Gündüz, yeni yaşam düzenine uyum için tüm kurumların çaba harcaması gerektiğini söyledi.
Gündüz, dün Lefkoşa tapu dairesine gittiğini ve orada herkesin canla başla çalıştığını ancak randevu sisteminin kalkmasıyla sosyal mesafe ve hijyen konusunda sorun yaşandığını dile getirerek, pandemi dönemindeki randevu sistemine geri dönülmesi gerektiğini söyledi.
UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da, bugün Genel Kurul’da görüşülecek konularla ilgili bilgi vererek, iz aktarma anlaşması yasasının denizde durumsal farkındalığın sağlanması amacını taşıdığını belirtti.
Kantara’da platform olduğunu, bakım ve onarımının TC deniz kuvvetleri tarafından yapıldığını ifade eden Hasipoğlu, TC ile yapılan deniz anlaşmalarının ayrıca çok önemli olduğunu vurguladı.
Denizdeki egemenlik haklarımızla ilgili bir dizi teknik bilgi veren Hasipoğlu, mavi vatan dedikleri alanların korunmasının çok önemli olduğunu, 2011 yılında imzalanan anlaşmanın da “milad” olduğunu kaydetti. Hasipoğlu, müzakere heyetinde yer alan biri olarak deniz etrafındaki zenginliklerin nasıl paylaşılacağıyla ilgili bir dizi teklif sunduklarını ancak hiçbirinden bir sonuç alamadıklarını anlattı.
Hasipoğlu, “biz hayatımızı, yapacağımız anlaşmaları Rum tarafının keyfine bırakacak bir parti değiliz” diyerek, ada etrafındaki zenginliği paylaşma niyeti olmayanlarla görüşmeye devam ettikçe hayal kırıklı noktasına gelinmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Ekimdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu noktada çok önemli olduğunu ifade eden Hasipoğlu, bu seçimle görüşmelerin ne için, ne şartlarda olacağının da belirleneceğini kaydetti.
Hasipoğlu, bunun uluslararası bir anlaşma olduğunu ve gelecekte gerçekleşecek müzakerelerde de önemli yer tutacağını söyleyerek, tüm meclisten bu anlaşmaya destek vermesini istedi.
Hasipoğlu, “450 bin metre karelik alanda TC KKTC arasındaki işbirliğinden kaçınmayacaklarını ve bir gün anlaşma olursa haklarınızı vereceğiz anlayışını da kabul etmeyeceklerini” belirtti.
Resmiye Canaltay, yazda meclisi büyük bir uzlaşıyla toplama kararı verdiklerini anımsatarak, bugünkü tasarıya muhalefetin destek vermemesini eleştirdi.
DP milletvekili Fikri Ataoğlu, meclisin kapalı olacağı dönem öncesinde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik yasaklara kadar meclisi olağanüstü toplama kararı aldıklarını anımsatarak, bugün önceki konuşmalarda olumlu oy vereceklerini söylemelerine rağmen, hükümetin ısrarla Genel Kurula gelmeyip sanki boykot eder tavrı takınması nedeniyle, kendilerinin de, hükümet yetkililerinin genel kuruluda yerlerini almaları halinde tekrar salona gireceklerini söyledi.
UBP Milletvekili Dursun Oğuz’un sorusu üzerine Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, parti başkanlarının olağanüstü birleşim formatında Genel Kurul’a devam etme kararı aldıklarını, nisap konusunda önceden temas edilerek muhalefetten yardım istenmesini kararlaştırdıklarını belirtti.
Arıklı, “Türkçe’de bunun karşılığının hem kel hem fodul olduğunu “ belirterek, olağan üstü birleşimin muhalefetin sağladığı bir jest olduğunu söyleyerek, bekleyen kararnamelerin hiçbirinin yasalaşması noktasında adım atılmadığını kaydetti.
Anlaşmalarının, çoğunluğun sağlanması için hükümet eksiklerinin muhalefetten karşılanması olduğunu kaydeden Arıklı, hükümeti eleştirerek “kendi içinizdeki problemleri ya çözün ya bitirin kimseyi oyalamayın” dedi.
TDP Milletvekili Zeki Çeler, de “hükümettekilerin eleştirileri kabul etmeme, duymama ya da kendi içlerinde sorunları varsa, yasa yapıyoruz havasında meclisi toplamanın manası yok” diyerek tepki gösterdi.
Bugün yaşananların kabul edilebilir olmadığını söyleyerek, “bugün meclis günüyse dünkü kavganızı yarına bırakacaktınız” diyen Çeler, toplumun tek gailesinin korona pozitif hastalarının hastanede bulunmasının yaratacağı sakıncalar olduğunu kaydetti.
Çeler, bir aylık açılım sürecinde ekonomiyle ilgili merak ettikleri olduğunu ve alınan kararların uygulamada başarı sağlayıp sağlamadığı, bu konularla ilgili düşüncelerini söylerken kendilerini dinleyecek birinin olmamasını eleştirerek, “Bunun bir zorunluluk olduğunu öğretin sonra toplanalım” dedi.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “imar planı felaketinin geldiği aşamayı, sağlık ve ekonomik gidişatı, seri istihdamları, BRT’yi, konuşmaları gerektiğini” ifade ederek, Canaltay’ın konuşmasına cevaben, birlikte yapılan toplantıda konuşulanın ne olduğunu bilememesine hayret ettiklerini söyledi.
“Anayasal hukuksuzlukları düzenlemek için hazırlandığını” söylediği yasa gücünde kararnameler için toplanma kararı aldıklarını hatırlatan Erhürman, “sorun olduğunda haber verin destek oluruz” dediklerini ancak şu ana kadar kimsenin öyle bir destek istemediğini söyledi.
Erhürman, “kendilerinin muhalefet olarak genel kurul salonunda otururken hükümetin dışarılarda dolandığını ve önemli yasalar var diyerek muhalefetin oylamaya katılmasının beklendiğini” ifade ederek eleştirdiği konuşmasında, kendileri salondan çıkınca bile hükümetin yerlerine geçmediğini ve “önceden ne konuşmuştuk” diyerek suçun, sorumluluğun muhalefete atılmaya çalışıldığını kaydetti.
Bu sırada HP Milletvekili Gülşah Manavoğlu, yerinden söz alarak, kendisinin sürekli mecliste olduğunu Erhürman’ın sadece konuşma yapacaksa kürsüye çıktığını onun haricinde kimsenin Genel Kurul’da bulunmadığını söyledi.
Erhürman, konunun Manavoğlu’yla kendisi arasında olmadığını, o nedenle cevap vermeyeceğini ifade ederek, konuşan kişileri kimsenin dinlemediğini, “zaten yaşananların hükümet boşluğu yaratırken meclisi işlevsiz kılma noktasına destek olmayacaklarını” kaydetti.
Bugün kimsenin kendilerine “nisabı sağlar mısınız ? bizim eksiklerimiz var” demediğini, bugünkü sorunun hükümetten kimsenin genel kurulda bulunmaması, dışarılarda dolaşması olduğunu ifade eden Erhürman, hükümetin ülkede yarattığı boşluğu mecliste de yaratmaya çalıştığını, üstelik “pişkinlikle topu da muhalefete atmaya çalıştıklarını” söyledi.
Erhürman, meclisi bu hale getirmeye kimsenin hakkı olmadığını, hükümet yapılanların kendilerini ilgilendirmediğini belirtti.
Bu arada, CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, Özgürgün’le ilgili açıklama istedi, Uluçay bu konuya sonra değineceğini belirtti.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, bugünkü tartışmalara girmeyeceğini, kendi konuşma yapmaya çıkarken muhalefetten kimsenin salonda olmadığını hatırlatarak, 1 Temmuz’a kadar nisabı sağlamak hükümetin göreviyken sonraki süreç için olağanüstü çağrıya ihtiyaç olduğunu, pandemi döneminde toplanılamaması nedeniyle bekleyen yasaların geçmesi için Genel Kurul’a gelme kararı alındığını söyledi.
Çavuşoğlu, bugün farklı konular nedeniyle Genel Kurul’dan ayrılmak zorunda kaldığını anlatarak, bugünkü tartışmalara anlam veremediğini, hükümet içinde yaşanan tartışmaların bu kadar “acımasız” eleştirilmesini de doğru bulmadığını söyledi.
Hükümetin halka karşı görevlerini yerine getirdiğini, İmar Planında yaşananların genellenemeyeceğini dile getiren Çavuşoğlu, “biz halk için buradayız bu sorunu çözme becerisi gösteremezsek burada durmayız” dedi.
Çavuşoğlu, kendilerinin hükümette olduğu sürece üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yerine getirmek için çalıştıklarını belirtti.
UBP Milletvekili Hasipoğlu, komitenin gündeminde oylanması gereken 3 uluslararası anlaşma bulunduğunu hatırlatarak, bunların oybirliğiyle komiteden geçtiğini belirterek, muhalefetin onay vereceğini, yazda çalışacağını söylemesine rağmen bugünkü tutumun “emeğe saygısızlık” olduğunu savundu.
Bunun üzerine CTP Milletvekili Doğuş Derya, yerinden, Hasipoğlu’nun bu sözlerine tepki gösterdi.
Yeniden kürsüye çıkan Erhürman, “demagojinin dibe vurmasının en güzel örneğinin yaşandığını”, kendisinin hiçbir zaman herhangi bir partiye saygısızlık ve ithamda bulunmadığını kaydederek, “siz arkadaşlarınızı komitenin emeğine saygı duymaya davet edin” dedi.
Erhürman, itham ve saygısızlık kapsamında isteyen herkesin herşeyi söyleyebileceğini, herkesin herşeyin farkında olduğunu, meclis kürsüsünün parti sloganları ve kişisel ithamlarda bulunmanın yeri olmadığını söyledi.
10 DAKİKA ARA VERİLDİ YİNE NİSAP SAĞLANAMADI
Yeniden nisap sağlanabilmesi için 10 dakika ara verilen Genel Kurul’da Meclis Başkanı Uluçay, bundan sonraki olağanüstü toplantıların 28 Temmuz, 4-11 Ağustosta yapılacağını ardından seçim yasaklarına girileceğini söyledi.
Aradan sonra yine nisap sağlanamayınca oturum kapatıldı.
