Nil Nehri’ne inşa edilen Hedasi Barajı’na ilişkin yapılacak müzakereler, daha çok barajın suyla doldurulma süreci ve elektrik üretimine başlanma takvimi üzerinde yoğunlaşıyor.
Amerikan yönetiminin diplomatik müdahalesi sonrasında başlayan toplantıların ilki Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da 16 Kasım’da, ikincisi Mısır’ın başkenti Kahire’de 2 Aralık’ta yapıldı. Üçüncü toplantının ise 20 Aralık’ta Sudan’ın başkenti Hartum’da yapılması bekleniyor.
Hartum müzakerelerinden önce üç ülkenin dışişleri ve su işlerinden sorumlu bakanları, durum değerlendirmesi yapmak üzere, 9 Aralık’ta Washington’da bir araya geldi. Görüşmede ABD ve Dünya Bankası’ndan da yetkililer hazır bulundu.
Hartum’daki müzakerelerin ardından taraflar Washington’da bir toplantı daha düzenleyerek, 15 Ocak 2020 öncesinde katedilen mesafeyi tekrar gözden geçirecek. 6 Kasım’da Washington’da düzenlenen toplantı gereği tarafların 15 Ocak 2020 tarihine kadar bir sonuca varması gerekiyor.
Bakanların görüşmelerinden olumlu sonuç çıkması durumunda anlaşma taslağı hazırlanarak, barajın suyla doldurulma süresi belirlenecek. Bu süre bölgede yaşanacak kuraklık ve yağış oranları çerçevesinde tekrar gözden geçirilecek. Elektrik üretim ünitelerinin faaliyet cetveli de belirlenecek.
Bu seviyedeki görüşmelerden sonuç alınamaması durumunda, kartlar yeniden karılacak ve bu defa başbakanlar devreye girecek, yeni bir kurguyla yola devam edilecek.
Mısır ve Etiyopya arasındaki anlaşmazlıklar
Barajın ilk yapılmaya başlandığı dönemlerde projeye tamamen karşı çıkan ve konuyu milli güvenlik meselesi olarak gören Mısır, ülkede yaşanan istikrarsız dönemler ve iktidar değişikliklerinin de etkisiyle durumu kabullenmiş gözüküyor.
Anlaşmazlık konularının başında barajın su ile doldurulma süresi geliyor. Mısır tarafı barajın tamamının 7 yılda doldurulmasını istiyor. Etiyopya’nın ise maksimum 3 yılda süreci tamamlamayı hedeflediği konuşuluyor. Etiyopya yönetimi 2023’te ise inşaat işlemlerini tamamlayıp elektrik üretimine başlamayı planlıyor.
Etiyopya Su, Sulama ve Enerji Bakanı Sileshi Bekele, geçen ağustosta yaptığı açıklamada, Mısır Sulama Bakanı Muhammed Abdulati’nin kendisine barajın 7 yılda doldurulması talebinde bulunan bir öneri belgesi sunduğunu söylemişti.
Görüşmelerde öne çıkan ikinci konu ise bırakılacak su miktarı. Mısır tarafı yıllık 40 milyar metre küp su istiyor. Üçüncü mesele yağış durumuyla ilgili. Mısırlılar barajın doldurulma süresinin sadece zamana bağlanmaması, kuraklık ve yağış durumunun da hesaba katılarak zaman periyotunun esnek bırakılmasını istiyor.
Mısırlı yetkililerin bir dördüncü talebi ise Sudan’daki barajların yanı sıra Mısır’daki Asvan Barajı ve diğer küçük barajların tam kapasite doldurulması ve dolu tutulması. Mısır yönetimi olası bir kuraklık durumunda sadece Etiyopya yönetimine bağlı kalmadan krizi bir süre yönetebilmek adına Mısır ve Sudan’daki barajları bir sibop kapağı ve güvenlik önlemi gibi görüyor.
Mısır ve Sudan arasındaki görüş ayrılıkları
Mısır tarafı, barajın yapıldığı Mavi Nil’den Mısır ve Sudan tarafı halen yılda 50 milyar metreküp suyun aktığını, bunun Nil sularının yüzde 60’ını oluşturduğunu, bu nedenle barajın dolum süresi ve sonrasında bırakılacak olan yıllık su miktarının minimum 40 milyar metreküp olması gerektiğini belirtiyor.
Sudan yönetimi ise bu konuda Mısır’dan ayrılıyor ve 35 milyar metreküp suyun yeterli olacağını, Sudan’ın Nil sularındaki yıllık hissesi olan 18,5 milyar metreküp su miktarının olumsuz etkilenmeyeceğini öngörüyor. Etiyopya tarafı ise çıtayı daha da aşağıdaki tutarak 31 milyar metreküpte diretiyor.
Sudanlı yetkililer, barajın yapılmasından rahatsızlık duymuyor. Sudanlılar, Mısır tarafının elektrik ihracatı teklifinde bulunmasına rağmen, Hedasi Barajı’ndan Sudan’a da elektrik verileceği, Mavi Nil nedeniyle oluşan taşkınların azalacağını hesaplıyor.
Sudan’ın devrik lideri Ömer el-Beşir zamanındaki tutumu da bu şekildeydi. Beşir’in devrilmesinin ardından Sudan politika değişikliğine gitmedi. Tam aksine Sudan’ın yeni Başbakanı Abdullah Hamduk, “Baraj meselesinde biz Mısır ve Etiyopya’nın arasındayız. Barajda bizim için faydalar var.” ifadesini kullandı.
Bağlayıcı tek anlaşma 2015’te imzalandı
Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında yıllardır devam eden müzakerelerde detaylar konusunda fikir birliği sağlanamadı. Ancak Mart 2015’te Hartum’da üç ülke de Prensip Anlaşması’na imza koydu.
Söz konusu anlaşmanın Etiyopya’nın lehine olduğu bilgilerinin medyaya sızmasının ardından Mısır kamuoyunda tepkiler yükselmeye başladı. Bu nedenle Sisi yönetiminin Prensip Anlaşması’ndaki eksiklikleri gidermeye çabaladığı konuşuluyor.
Barajı yapımı 2011’de başladı
Etiyopya, Mısır’da 30 yıl iktidarda kalan Hüsnü Mübarek’in 2011’de devrilmesinden doğan iktidar boşluğundan yararlanarak, Hedasi Barajı’nın yapımına başladı. Baraj, Mavi Nil suları üzerine Sudan-Etiyopya sınırına yakın bir bölgede yapılıyor.
İngiliz sömürgesi döneminde yapılmış olan uluslararası anlaşmalarda, Mısır’ın Nil Nehri’ndeki yıllık su hissesi 55 milyar metreküp, Sudan’ın ise 18,5 milyar metreküp olarak belirlenmişti.
Savaş telaffuz edildi
Üç ülke yetkilileri arasında geçen 6 Ekim’de gerçekleşen görüşmede Mısır’ın uluslararası arabulucu talebinde bulunması üzerine müzakereler tıkanmıştı.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in 22 Ekim’de yaptığı açıklamada, “Kendimizi savunacak yeterliliğe sahibiz ama savaş bir çözüm değil.” ifadesini kullanması “Mısır’a savaş tehdidi” olarak yorumlanmıştı.
Kaynak: AA