Müze Gemi Girne Yeni Turizm Limanı’nda ziyarete açıldı

Müze Gemi Girne Yeni Turizm Limanı’nda ziyarete açıldı

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda yer alan çıkarma gemi modelinin sonuncusu olan Ç-128 çıkarma gemisi, bugün düzenlenen törenle Girne Yeni Turizm Limanı’nda müze gemi olarak ziyarete açıldı.

 

Ç-128 Müze Gemi’nin açılışına Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Ersin Tatar, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Arsever, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Altan Er de katıldı.

 

 


Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay törende yaptığı konuşmada, 1974’te çıkarma gemilerinin adaya çıkması, bugün ise bir çıkarma gemisinin müze gemi olarak adaya gelmesinin önemli bir mesaj verdiğini kaydetti.
Uluçay, “Kıbrıs Türk halkının dünyada hak ettiği yeri almak için yıllardır bir mücadele veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Gerek kendi gerekse bölgesel sorunları çözmek için birlik beraberlik içerisinde uğraş veriyoruz. Doğu Akdeniz bölgesinde bulunan hidrokarbon kaynaklarının ortak kullanılabilmesi için verilen mücadele Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte devam edecektir. Aklın yolu birdir. Bölgede çıkacak olan ekonomik değerin, bölge ülkelerine de yarar getirecek şekilde değerlendirilebilmesi açısından daha az maliyetli bir şekilde kullandırılması çok önemlidir. Bu, bölgenin istikrara kavuşması açısından da önemlidir. Bu politika Türkiye ile birlikte böyle sürdürülecektir” dedi.
Koronavirüs sonrası ile ilgili olarak da Uluçay, 3-5 yıllık plan ve program içerisinde hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.

 

 


Başbakan Ersin Tatar da törendeki konuşmasında, Ç-128 çıkarma gemisinin müze gemi olarak hibe edilmesinden dolayı Türkiye Savunma Bakanı Hulisi Akar ve katkı koyan tüm kesimlere teşekkür etti.
Kıbrıs Türkü’nün en önemli tarihi gününün 20 Temmuz 1974 olduğunu, çünkü bu günün; Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlığına, özgürlüğüne ve hürriyetine kavuştuğu gün olduğunu ifade eden Tatar, Türk halkının destek ve Türkiye’nin garantörlüğünün devamı ile KKTC’nin her geçen gün daha da kökleştiğini söyledi.
Emperyalist güçlerin Doğu Akdeniz’de söz sahibi olma niyetlerine karşı TC ile KKTC’nin hukuki bir zeminde mücadele verdiğini kaydeden Tatar, “Türkiye’nin Libya hamlesiyle Doğu Akdeniz’deki ezber lehimize bozulmuştur” dedi.

Dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın 1974’te Barış Harekatı konusunda aldığı kararı anımsatan Tatar, Ecevit’in İngiltere’de harekat öncesi temaslarda bulunduğunu, İngiltere’nin harekatın yapılmasına sıcak bakmadığını ancak Ecevit’in kararlı olduğunu anlattı.

Tatar, Doğu Akdeniz’de bir kararlılık sergileniyor ve milli çıkarlar savunulabiliyorsa 1974 harekatının ne kadar isabetli olduğunun görülebileceğini ifade etti.

Koronavirüs salgını sürecine de değinen Tatar, hükümet olarak küçümsenmeyecek başarılı icraatlarda bulunduklarını, hem toplum sağlığını hem de ekonomiyi ayakta tutmayı başardıklarını söyledi.
Türkiye’nin de bu süreçte KKTC’ye destek olduğunu ifade eden Başbakan Tatar, 20 Temmuz 2019’da imzalanan işbirliği protokol çerçevesinde 750 milyon TL kaynak, 26 Mayıs 2020’de imzalanan işbirliği protokolünde 2,3 milyar TL’lik bir katkının da aktarılmakta olduğunu söyledi.

Pandemi sonrası normalleşme sürecinde ortaya irade koyduklarını ve 1 Temmuz’da Türkiye ile uçuşların başlaması kararı aldıklarını anlatan Başbakan Tatar, 1 Temmuz itibarıyla 9 bin yolcu geldiğini, buna karşın vaka sayısının 12-13 olduğunu, bunun da iyi bir idare olduğunu düşündüklerini kaydetti.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Altan Er de konuşmasında, “Tarihin hiçbir safhasında başka bir milletin iradesi altında yaşamayan, canına kast eden düşmandan korkmayan bir milletin çocukları olan Kıbrıs Türkü, Anavatan Türkiye’nin desteği ile 1 Ağustos 1958’de kurulan TMT liderliğinde toprağını, canını ve malını korumuş, asker ve silah üstünlüğü olan düşmana teslim olmaktansa ölmeyi tercih etmiştir” dedi.

Barış Harekatı ile Kıbrıs Türkü’nün uzun yıllar hasretini çektiği özgürlük ve bağımsızlığına kavuştuğunu, adaya barış ve istikrar geldiğini ifade eden Er, “20 Temmuz; Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı öngören ENOSİS amaçlı sinsi darbeye dur denilen, hem Türk hem de Rum toplumuna özgürlüğün getirildiği gündür” dedi.

Er, “Barış Harekâtı’nda Mehmetçikleri taşıyan modellerinin yaşayan son ve yegane örneği olan Ç-128 numaralı çıkarma gemisinin Yavuz Çıkarma Plajı’nda müze gemi olarak yer almasına yönelik çalışmalara 26 Ağustos 2019’da başlanmıştır” dedi.
Altan Er, “Vatanı korumak, en başta gelen görevimizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olacaktır” diye konuştu.

 


Gazi Mesut Günsev ise konuşmasında, “Ç-128 Mavi Vatan’da da KKTC ile TC devletleri arasında da kopmaz bağın bir başka göstergesi olacaktır” dedi.
Günsev, 20 Temmuz’un önemini vurguladı ve böyle bir günde Müze Gemisi’nin adaya gelmiş olmasının da anlamlı olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk Şehitleri ve Milli Parklar Vakfı’ndan Mustafa Arıkan ise konuşmasında, Müze Gemi fikrinin Türkiye’den bir malul gazinin ailesi ile birlikte Yavuz Çıkartma Plajı’na gittiğinde, kendisinden ücret istenmesi üzerine girdikleri bir arayış sonucu doğduğunu kaydetti.

 

Gazi Büyükelçi Çavlan Süerdem’in Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bir Ç-128’i envanterinden çıkarılacağını duyması üzerine Erenköy Mücahitler Derneği tarafından girişimlerin başlatıldığını anlatan Arıkan, çalışmaların Erenköy Mücahitler Derneği çatısı altında kalmaması ve topluma mal edilmesi adına vakıf kurulduğunu anlattı. Arıkan, katkı koyan tüm kesimlere teşekkür etti.

 

Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan Deniz Yüzbaşı Serkan Arda da yaptığı konuşmada, 1963 ile1974 yılları arasında gerçekleşen saldırılarda, Kıbrıs Rumların Kıbrıslı Türklere uyguladığı zulme son vermek için ihtiyaç olan çıkarma unsurlarının üretimine başlandığına işaret etti.

Taşkızak Tersanesi’nde 1967 – 1992 yılları arasında 58 adet tank çıkarma gemisi üretildiğini kaydeden Arda, bunların 43 tanesinin Barış Harekatı’na iştirak ettiğini belirtti. 1974 yılında çıkarmaya katılan gemilerle aynı sınıf olan Ç-128 gemisinin Türk Tersanecilik kabiliyetinin örneklerinden olduğunu belirten Arda, “1978 yılında inşa edilen ve 2014 yılına kadar tevdi edilen tüm görevleri başarıyla icra eden Ç-128 gemisi bugün Kıbrıs Türk halkının geleceğinin teminatı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Deniz Kuvvetleri unsuru olarak müze gemi haline getirilmiştir” dedi.
Arda, “Ç-128 gemisinin müze gemi haline getirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk halkına her zaman yanında olduğu güvenini ve hissini vermiştir” dedi.

 

İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından tamir edilen Ç-128’in Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca müze gemi haline getirildiğini anlatan Arda, Ç-128’in 56.5 metre uzunluğunda 11.5 metre genişliğinde, 200 tona kadar yük, 4 tank veya 5 zırhlı araç taşıma kapasitesine sahip olduğunu belirtti.

 

(BRT/AA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir