“Cemal Kaşıkçı’ya hala adalet borcu var” başlıklı yazıda, “Gazetecinin (Cemal Kaşıkçı’nın) vahşi şekilde öldürülmesi, Suudi Arabistan yöneticisinin basın düşmanı olduğunu ortaya çıkardı. Onun mirası orada bitmemeli.” alt başlığına yer verildi.
Türk istihbarat teşkilatlarının ortaya çıkardığı güçlü kanıtların, Kaşıkçı’nın en azından Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın bilgisi dahilinde öldürüldüğünü gösterdiği belirtilen yazıda, buna rağmen Veliaht Prensin hala cinayet hakkında bilgisi bulunmadığını savunduğuna işaret edildi.
Trump’a eleştiri
Bin Selman’a destek çıkan ABD Başkanı Donald Trump’ın da eleştirildiği yazıda şunlar kaydedildi:
“Trump, Amerikan Gizli Haberalma Teşkilatından (CIA) sonra bile Birleşmiş Milletler (BM) soruşturması, Türk savcıları ve ABD Kongresi Prens Muhammed’e işaret ederken Trump, (Suudi Arabistan’a yönelik) silah satışları, İran’la yüzleşmek, petrol kaynaklarını güvenceye almak ve damadı Jared Kushner’in sürekli açıklamaya söz verdiği Orta Doğu barış planını üretmek için Prensle ‘dostluğunun’ hayati öneme sahip olduğu yanılsaması nedeniyle bütün bunları umursamadı.”
“Yalanlar, Kasıkçı’yı güçlü kıldı”
Veliaht Prensi bin Selman’ın, Kaşıkçı’nın ölümündeki suç ortaklığı konusunda utanmazca inkarı ve Trump’ın duygusuz bir şekilde onu temize çıkarmasının, üzücü bir yıl dönümüne neden olduğu belirtilen yazıda, “Fakat (cinayetten sonraki) yalanlar, Kaşıkçı’yı güçlü kıldı, otokratik gücün kötüye kullanıldığı suçlamalarını haklı çıkardı ve basın özgürlüğünü savunmak için toplanan bir çığlığa ilham verdi.” denildi.
Makalede, Kaşıkçı’nın, cinayetin birinci yılında büyük destekle anıldığına vurgu yapılarak, Prens bin Selman’ın, Kaşıkçı’nın ölümüyle eleştirileri susturacağı yönündeki hesaplarının tutmadığına ve küresel öfkenin, Prens Selman’ın özenle geliştirilmiş reformcu imajını yıktığına dikkat çekildi.
Makalede şunlar kaydedildi:
“Hiçbir şey Kaşıkçı’nın korkunç ölümünü haklı çıkarmaz ama en azından boşuna ölmediğini göstermek gerek. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın zalimliği ortaya çıkmış durumda. İnsan haklarına ve özgür basına değer veren uluslar, gelecekte daha duyarlı bir Amerikan yönetimi ile Kaşıkçı’yı hatırlamak ve Suudi Arabistan’da hızlı, dayanıklı siyasi reformlar istemek için gayret göstereceklerdir.”
Kaynak: AA