Yüksek ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrısı… Tüm bu belirtiler ne anlama geliyor? Bunlar halk tarafından grip olarak bilinen influenzanın en yaygın belirtileri. Ancak bu belirtiler bu yıl ister istemez akla bir başka rahatsızlığı, koronavirüsü getirecek. Çünkü tüm bu belirtiler COVID-19’da da görülebiliyor.
Bir başka ifadeyle sonbahar ve kış aylarının gelmesiyle birlikte artan üst solunum yolu hastalıkları, önümüzdeki günlerde epey endişeye yol açacak. Bu noktada işin doğrusunu öğrenip ona uygun hareket etmek büyük önem taşıyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Üyesi olan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Seniha Şenbayrak konuyla ilgili olarak şöyle konuşuyor:
“Grip, nezle ve COVID-19 birbirine çok fazla karışan hastalıklar. Ortak yanları var, belirtileri çok benziyor. Nezle çok sık geçirilen bir viral enfeksiyon.”
Nezle, toplum arasında en fazla görülen hastalıklardan biri. Özellikle soğuyan havayla birlikte nezleye yakalanmamak neredeyse mümkün değil. Nezle, toplum arasında en fazla görülen hastalıklardan biri. Doç. Dr. Seniha Şenbayrak, nezlenin belirtilerini ve iyileşme sürecini, “Nezle hepimizin çok sık geçirdiği viral bir enfeksiyon… Burun akıntısıyla seyrediyor. Üst solunum yolunda kalıyor. Koronavirüs gibi alt solunum yoluna inmiyor. Bazen çok hafif bir yorgunluk olabiliyor. Hiçbir ilaca gerek olmadan 2-3 gün içinde kendiliğinden iyileşiyor” sözleriyle anlatıyor.
İfluenza ya da bilinen adıyla grip ise koronavirüsle en çok benzerlik gösteren hastalık. Bu hastalıkla ilgili olarak Doç. Dr. Şenbayrak, “Özellikle kas ve eklem ağrıları oluyor. Yüksek ateş, baş ağrısı ve boğaz ağrısı da görülebiliyor. Ancak koronavirüsten farklı olarak nefes darlığı pek olmuyor. Bu hastalık da daha çok üst solunum yolunda kalıyor, nadiren akciğerlere inip pnömoni bulgusu yapıyor” diyor.
Tat ve koku alma kaybı COVID-19 belirtisi
Koronavirüs ile gribi ayıran önemli belirtiler de yok değil. Doç. Dr. Şenbayrak, hayati önem taşıyan bu belirtileri, “Nefes darlığı, öksürük, tat ve koku alma kaybı ile ishal koronavirüste görülebiliyor” sözleriyle açıklıyor. Özellikle bir noktaya dikkat çekiyor:
“Bazen hastanın hiçbir bulgusu olmuyor. Sadece koku ve tat alma kaybı gelişiyor.”
Pnömoni yani halk arasındaki söylemiyle zatürre ise pek çok nedenle olabiliyor. Bu nedenlerin hem viral hem de bakteriyel olabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Şenbayrak, “Pnömoni, akciğerdeki hava keseciklerinin iltihaplı bir sıvı ile dolmasına deniyor. Özellikle bakteriyel nedenlerle olabiliyor. Bazen ölümcül de olabiliyor” diyor.
Grip aşısı önemli
Bu hastalıklara karşı alınacak en önemli tedbir şüphesiz vücut direncini güçlü tutmaktan geçiyor. Bir başka alınabilecek önlem ise grip ve zatürre aşısı. Doç. Dr. Şenbayrak, bunun önemini şu sözlerle anlatıyor:
“Koronavirüs en çok griple karışıyor. O yüzden grip aşısı olmayı herkese öneriyoruz. Çünkü hem influenza hem de koronavirüsü aynı anda olursa hastalığı daha şiddetli geçirebilirler. Zatürre aşısını ise herkesin yaptırması gerekmiyor. Bu aşının koronavirüs yüzünden hastalanmaya kesinlikle bir etkisi yok. Virüs geçirirken üzerine bir bakteri eklenmesini engelliyor. 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanların yaptırması gerekiyor.”
TRT