Oğlunu dolandıran babaya ceza

Oğlunu dolandıran babaya ceza

Dava dosyalarına giren belgelerden derlenen bilgiye göre, 64 yaşındaki M.B, bir ortağı ile 2005’te Esenler’de medikal ve kozmetik ürünler üzerine şirket kurdu.

Aynı yıl ortak hissesini M.B’nin 36 yaşındaki oğlu M.F.B’ye devretti. Baba ve oğul, 2009 yılına kadar şirketin ortağı olarak kaldı. Baba 2009 yılında hissesini bir başkasına devretti, şirket müdürlüğüne M.F.B. getirildi.

Eski tarihli senetle haciz

Baba M.B, şirketin ortaklığı ve sorumlu müdürlüğünden ayrıldıktan sonra imam nikahlı eşinin ağabeyi sanık A.H’ye, 31 Haziran 2006’da tanzim edilmiş gibi gösterilen 31 Aralık 2015 yılına kadar vadesi bulunan 1 milyon 800 bin dolar bedelli, borçlusu sanık M.B, kefili de şirket olan senedi verdi. Senet alacaklısı görünen A.H, senet borçlusu M.B. ve M.F.B’nin yetkili bulunduğu şirket aleyhine 4 Mart 2017’de icra takibi başlattı ve şirkete 8 Mayıs 2017’de haciz yapıldı.

M.F.B, şirketine haciz yapılması üzerine, babası ve senedi kullanan A.H. hakkında, sahte belge tanzim ederek şirkete icra takibi yapılmasına sebebiyet verdikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 2017’de başlattığı sanık, müdahil ve tanıkların beyanlarını aldığı, bilirkişi raporu hazırlattığı yargılama sonunda, nihai kararını açıkladı.

“9 yıl vadeli senet olmaz”

Yargılama kapsamında dosyaya giren 17 Temmuz 2017 tarihli bilirkişi raporunda, “dava konusu senedin incelemenin yapıldığı tarihten son 6 ay içerisinde tanzim edildiğinin” bildirildiğini belirten mahkeme heyeti, senedin tanzim ve vade tarihlerine göre, ticaret hayatında 9 yıl vadeli senet vermenin hayatın olağan akışına aykırı düştüğüne, tanzim ve icra takibi tarihleri arasında yaklaşık 10,5 yıl, vade ve takip tarihleri arasında ise yaklaşık 1,5 yıl olduğuna dikkati çekti.

Tanık anlatımlarına göre sanık A.H’nin senetteki meblağla ilgili ekonomik gücünün olmadığı ve aralarında 1 milyon 800 bin dolar değerinde nasıl bir ilişki olduğu hususunda sanıklarca inandırıcı bir savunma sunulmadığını aktaran heyet, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde eski tarihli senet tanzim edip icraya koymak suretiyle müdahil M.F.B’ye ait ait şirketi dolandırmaya teşebbüs ettiklerine karar verdi.

Sanıklar M.B. ve A.H’nin “kamu kurum ve kuruluşları kullanılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs” suçundan 1 yıl 3 ay ve “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 1 yıl 8 ay olmak üzere toplam 2 yıl on birer ay hapis cezasına çarptırılmasına karar veren heyet, sanıkların sabıkasız olmaları ve olay nedeniyle bir maddi zarar meydana gelmemesini gözeterek bu ceza hükümlerinin açıklanmasını, 5 yıllık denetim şartıyla geri bıraktı.

Karşı tarafın karara yaptığı itiraz üzerine dosyaya bakan üst mahkeme, itirazları reddederek kararı kesinleştirdi. 

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir