Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay BRT’de yayınlanan Burası Önemli programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu…
Yaşanan süreçte pek çok eleştiriye maruz kaldıklarını ancak kendilerinin halkın yararına olacağına inanarak bir koalisyon kurma kararı aldıklarını belirten Özersay, basına bu süreçte demeç vermemelerinin söylenenlerin doğru olduğu anlamına gelmediğini anlattı…
Hükümet oluşumunun ardından ise doğrusunu vatandaşın bilmesi için konuştuklarını anımsatan Özersay, işlerine odaklanarak halkın yararına olduğuna inandıkları şeyleri yaptıklarını ifade etti…
Özersay bundan sonrasının önemli olduğuna işaret etti…
UBP yetkilileriyle yaptıkları konuşmalarda da elzem bir ihtiyaç olmadığı sürece güvenoyu almadan herhangi bir karar almama kararı aldıklarını belirten Özersay, dünkü Bakanlar Kurulu’nda “neredeyiz ve nereye doğru gidebilirizi” konuşma imkanı bulduklarını ve tüm kabinenin durumun ciddiyetinin farkında olduğunu anlattı…
Özersay, kararlı istikrarlı ve güçlü bir hükümet hedefinde olduklarını kaydederek, “umutluyum. Umudumuz olmasaydı hükümete girmezdik” dedi…
Meclis’te güvenoyu alınması durumunda icraata odaklanarak ileriye bakmaları gerektiğini ifade eden Özersay, kendilerine ekonomik sorunların çözümü ve altyapı eksikliklerinin giderilmesi açısından bir öncelik belirlediklerini anlattı…
Özersay, üzerlerindeki yaşamsal sorumluluğun siyasete güven açısından da önemli olduğunu söyledi…
Özersay Hükümetin güvenoyu sorunu yaşayıp yaşamayacağı ile ilgili soruyu da yanıtladı.
Özersay, “hiçbir şeyin garantisi yoktur. Milletvekillerinin çoğunluğunun ben bu hükümete güveniyorum demesi lazım. Her türlü olasılık vardır. Herkesin kendi iradesidir” dedi…
Kıbrıs konusundaki sorular üzerine de Özersay, Dış politika bağlamında bu hükümet anlamında daha avantajlı olacaklarını söyledi…
4’lü koalisyon döneminde Kıbrıs sorununun bundan sonrasına ilişkin politikaların örtüşmediğini anımsatan Özersay, o şartlarda dahi Kıbrıslı Türklerin sesini duyurmak anlamında önemli şeyler yaptıklarını, taktirin halkta olduğunu anlattı…
Özersay, Kıbrıs sorununun bundan sonraki durumuna ilişkin ortak perspektif olması nedeniyle daha güçlü ses çıkarabileceklerini ifade etti…
Hükümet programında yapılan tespitin birçok kişinin gördüğü, konuştuğu ve saptadığı bir sonuç olduğunu kaydeden Özersay, Kıbrıs’ta federal bir ortaklığın olabilmesi için iki tarafın da aynı düşüncede olması gerektiğini anlattı, Rum yönetiminin bu konudaki tavrını anımsattı…
Özersay, Rum Liderliğinin siyasal eşitliği, yönetim ve zenginliği Kıbrıs Türküyle paylaşmaya hazır olmadığını ve iki halk arasında da güven bunalımı olduğunu belirterek, 50 yıl boyunca çözüm için çabalar da ortadayken bu ortamda federal bir ortaklığın nasıl kurulacağını sordu…
Gelinen aşamada federal bir ortaklığın bugünkü şartlarda mümkün olmadığının hükümet programında yer aldığını ve bunun gerçekçi bir tespit olduğunu düşündüğünü kaydeden Özersay, bundan sonrasına ilişkin olarak da programda ‘bu mümkün değilse yeni fikirler için konuşalım’ tespiti olduğunu anlattı…
Özersay, Rum Liderin federasyon dışında da birtakım seçenekleri konuştuğunu kaydederek, farklı ve yeni fikirleri Kıbrıs Türk tarafının da tartışması gerektiğini söyledi…
Özersay, hükümet programında yeni fikirler konusunda iki ihtimalden söz edildiğini belirterek, çözüm olmuyorsa işbirliği modellerinin görüşülebileceğinin programda yer aldığını anımsattı…
Kıbrıs’ta fiilen iki devlet bulunduğunu kaydeden Özersay, işbirliğine dayalı ortaklık için zemin olduğunu örneklerle anlattı ve bu noktada önyargılı olmamak gerektiğini söyledi…
Karşılıklı güven geliştikçe ve KKTC güçlendikçe Güney Kıbrıs’ın eşitliği kabul etmesiyle sürecin yeniden federal ortaklığa evrilebileceğini belirten Özersay, hiçbir olasılığı ve seçeneği dışarı bırakmadan bir seçeneği de fetişizm haline getirmeden sürece baktıklarını anlattı…
Özersay, iki tarafın da aynı cümleden başka şeyler anladığını anımsatarak, yeni fikirleri tartışmaya açık olunmasını istedi…
Kıbrıs’ta iki devletin varlığını kimsenin tartışamayacağının net olduğunu kaydeden Özersay, hidrokarbon kaynakları konusuna değinirken de Kıbrıs Türkünün haklarının gasp edilmesine izin verilmeyeceğini vurguladı (BRT)