Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine ilişkin BRT’ye değerlendirmede bulunan Uluslararası Enerji Politikaları Uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de stratejik üstünlüğü ele geçirdiğini belirterek, “bunu eğer ekonomik olarak da önemli bulgularla destekleyebilirsek keşiflerimizin önü tamamen açılacak” dedi.
Uluslararası Enerji Politikaları Uzmanı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Necdet Pamir, Ankara Kitap Fuarı kapsamında “Enerjinin İktidarı ” isimli kitabının imza gününde, BRT’ye Doğu Akdeniz’de yürütülen sondaj faaliyetlerindeki gelişmeleri değerlendirdi.
Pamir, Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma gemisinin iki ve üç boyutlu çalışma yürüttüğünü belirterek, yeni ekipmanlarla donatılan Oruç Reis gemisinin de arama faaliyetlerine katılmasıyla Türkiye’nin bu anlamda sayılı ülkeler arasına girdiğini söyledi.
Fatih ve Yavuz sondaj gemilerinin çalışmaları ışığında doğru hedeflere ulaşmaya çalıştıklarını aktaran Necdet Pamir “Bu kapsamda Alanya 1 kuyusu açıldı. Gazlı kuyu olarak geçici olarak terk edildi. Bunun anlamı şu, belli gaz bulgularına ulaşıldı. Bunun ekonomik olup almadığı konusunda çalışmalar yapılacak ama her kuyu olumlu ya da olumsuz sonuçlarıyla bir daha ki açacağımız kuyu açısından işaretler verecek bir dahaki sondajı kolaylaştıracaktır. Bu anlamda değerlendirmek lazım”dedi.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, Zürih ve Londra anlaşmalarının; Kıbrıs Türk Halkı adına Türkiye’ye verdiği haklara değinen Pamir, sondaj gemilerinin bu haklar doğrultusunda iki bağlamda çalışmalar yaptığını söyledi…
Bunlardan bir tanesinin Karpaz 1 kuyusu olduğunu kuyuyla ilgili henüz resmi bir veri açıklanmadığını belirten Necdet Pamir, Yavuz gemisinin de Güzelyurt 1 lokasyonunda sondaj faaliyetlerini sürdürdüğünü ancak henüz hedeflenen derinliğe ulaşmadığını kaydetti…
Yine Fatih gemisinin Münhasır Ekonomik Bölge olarak kabul edilen alanda Finike 1 kuyusunda arama faaliyetlerini sürdürdüğüne değinen Pamir, Eylül-Ekim aylarında nihai hedefe ulaşmayı beklerken, tuz tabakası geçilirken yaşanan sıkıntılar nedeniyle gecikme olduğunu ifade etti…
Pamir, bunun doğal olduğunu belirtirken, söz konusu bölgeden gazla ilgili olumlu verilerin gelmeye başladığını açıkladı.
2007’den beri Rum Kesiminin hukuksuz bir biçimde 3 tür ihale yapıp keşifler ilan ettiğini anımsatan Necdet Pamir, Türkiye’nin o dönem bu duruma sadece itirazlar ettiğini söyledi; şunları kaydetti.
“Ama ne zaman ki Fatih ve Yavuz sondaj gemileri devreye girdi ne zaman ki Barbaros ve Oruç Reis Sismik gemileri devreye girdi, Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik Devletlerinin bütün kışkırtma ve karşı çıkışlarına rağmen uluslararası hukuk anlamında da haklı olduğumuz için o faaliyetler sürüyor tabi ki donanmamız da orada fiili varlığı ve verdiği destek gemilerimize son derece önemli dolayısıyla Türkiye burada stratejik üstünlüğü ele geçirmiş durumda bunu eğer ekonomik olarak gerçekten önemli bulgularla destekleyebilirsek keşifleri önümüz tamamen açılacak.”
Türkiye’nin elinde bulunan sondaj ve sismik araştırma gemilerinin son derece yeterli ve teknik donanım olarak da en yeni tekniklerle donatıldığına vurgu yapan Pamir, bunun moral ve stratejik üstünlük de sağladığına işaret etti.
Pamir, bu moral ve motivasyonun Kıbrıs Türkünün müzakere sürecindeki elini de güçlendireceğini belirtti.