REİSİN EMRİNDE OLANLAR VE KIBRIS TÜRKÜNÜN HİZMETİNDE OLANLAR…

REİSİN EMRİNDE OLANLAR VE KIBRIS TÜRKÜNÜN HİZMETİNDE OLANLAR…

Psikiyatri’de bir karşılığı var mıdır bilmiyorum ama Mark Zuckerberg’e takmış vaziyetteyim şu aralar.

Yaşadığım / yaşadığımız onca travma arasında bu durumun  pek hayra alamet olmadığı kestirebiliyorum ama “kafaya takma” vaziyetim de aynen devam ediyor.

Kişisel ilişkilerimde, pek sıkıştığımda “ee bizim de bu bilimi kıyısından köşesinden öğrenmişliğimiz  vardır” gibi tumturaklı laflar edip de o anki sorunlardan sıyrılmışlığım vardır da bu defa tam da teslim olma vaziyetindeyim.

Çünkü her türlü kötülük arka arkaya geldi.

11 yıldır, her gün, gün 24 saat özendiğim üstüne titrediğim ve üçüncü çocuğum saydığım Havadisim ağır bir darbe aldı.

Çok kısa sürede ve yıldırım hızıyla her şey yıkılmaya başladı.

“Kontrollü krizlere” alışık olan bendeniz öğrenilmiş çaresizliğin girdabında sürüklenmeye başladım.

Aslında yeni yetmeler bir süredir hatta uzun bir süredir beni ikaz ediyorlardı.

“Dünyada artık Mark Zuckerberg zamanıdır” diyorlardı da benim kafam basmıyordu.

Şimdilerde onların dediğine geldik.

Çokça paylaşım yaptığım için Mark Zuckerberg beni cezalandırdı.

Mesaj atamıyorum, atılan mesajlara cevap veremiyorum.

Ne olur kusuruma bakmayınız.

Kadim zamandan kalma gazetecilik yöntemlerinin hala geçerli olacağını savunuyor ve bunu öylesi bir hararetle yapıyordum ki herkesi susturuyordum.

Hey hat, korona geldi ve ben susmak zorunda kaldım.

Üstelik yaşadığım travmaları susarak ve içime atarak.

Gözyaşlarımı kimseye göstermeyerek.

2009 Havadis Gazetesi kuruluş kokteylinden bir kare

 

***

 

Durum hasar raporu şudur;

Havadis Medya Grubu korona belasıyla birlikte ağır bir hasar aldı.

“Evde kal” çağrıları ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle gazete satışları baskıyı sürdüremeyecek düzeye ulaştı.

Nerdeyse tüm sektörler kapatıldı veya reklam veren sektörlerin yüzde doksanı kapatıldı ve reklamlar durma noktasındadır.

Toplamda 30’u aşkın basın emekçisinin emeğiyle gün 24 saat çalışan Havadis, büyük bir savrulma yaşayarak bir aylık gibi kısa bir sürede yıkılmanın eşiğine geldi.

Üstüne hükümet edenlerin kumar baronlarıyla girdiği alafrengili işler de devreye girdi.

Sadece havadis değil bütün medyayı ortadan kaldırma planları.

“Emrindeyiz  Reis” şiarı çerçevesinde bizim buralarda da “havuz medyası” yaratma gayretkeşlikleri.

“Bir BRT, bir TAK ve bir de kumar baronunun gazete-televizyonu yeter” operasyonları…

2010 Havadis çalışanları

 

***

 

Havadis zor günlerden geçiyor.

Gözyaşlarımızı içimize akıtarak direniyoruz.

Kıbrıs Türkü tarihinde rastlamadığı bir düşmanla savaşmaya çalışıyor.

Neslini tehdit eden bu düşmanı alt etmek için büyük bir çaba sarfediyor.

Havadis bu kavgada ön saflarda olacaktır.

Ayakta kalması ve yaşaması için katkıda bulunanlara tek tek teşekkür ediyorum.

Eminim isimlerinin uzun bir liste halinde yayınlanmasını arzu etmiyorlar.

Gün dayanışma ve direnme gündür.

Hep birlikte…

2009 Havadis Gazetesi toplu fotoğrafı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir