2011 yılından bu yana iç savaşın içinde olan Suriye’de, binlerce sivilin sığındığı, muhaliflerin kontrolündeki İdlib, saldırıların odağında. Peki İdlib’in Suriye için önemi ne?
8 yılı aşkın süredir devam eden savaşın kördüğümü olan İdlib’den geçen M5 otoyolu, Türkiye, Ürdün ve Suriye’yi birbirine bağlıyor. Rusya’ya ait Hımeymim Üssü’nün de bulunduğu Esed rejiminin kalesi Lazkiye’ye komşu olması, kentin stratejik değerini artırıyor.
2015 yılında rejim güçleri, muhaliflerle girdiği çatışmaların ardından büyük oranda şehirden çekildi. Muhaliflerin kalesi olarak bilinen yerleşim yerine savaştan kaçan bir buçuk milyondan fazla sivil, göç etti.
TSK 12 gözlem noktası tesis etti
Nüfusu 4 milyona dayanan İdlib için Türkiye harekete geçti. Astana süreci kapsamında garantör ülkeler İran ve Rusya ile birlikte İdlib çatışmasızlık bölgesi ilan edildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesine 12 gözlem noktası tesis etti.
Rejim güçlerinden Türk gözlem noktalarına saldırı
Rejim güçleri son dönemde Türk gözlem noktalarına da saldırı düzenlemeye başladı. Son olarak 10 numaralı gözlem noktasına yapılan havan saldırısında 1 asker şehit oldu, 3 asker yaralandı.
İdlib’in Türkiye ile 130 kilometrelik sınırı bulunuyor. Türkiye, olası bir göç dalgasının önüne geçmek, sınır güvenliğini sağlamak ve terör örgütü YPG/PKK’nın Akdeniz’e açılacak bir koridora kavuşmasının önüne geçmek için, İdlib’de kararlı bir duruş sergiliyor.
Rejim, İdlib’i ateş çemberinin ortasında bıraktı
Eylül 2018’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin Soçi’de el sıkıştı. İdlib mutabakatı ile, muhalifler ve rejim kontrolündeki alanlar arasında silahlardan arındırılmış bölge oluşturuldu. Ancak rejim güçleri ateşkesi ihlal ederek, İdlib’i yeniden ateş çemberinin ortasında bıraktı.
6 ayda bin 583 varil bombası kullanıldı
Terörle mücadele ettiğini ve saldırılarını bu yönde gerçekleştirdiğini iddia eden rejim ve destekçileri, son zamanlarda özellikle İdlib’in güneyi ve Hama’nın kuzey kırsalındaki köylere saldırıyor. Saldırıların hedefinde ise, stratejik yollar, köprüler ve sivil yerleşimler var.
Rejim, bu yılın Ocak-Haziran aylarında düzenlediği saldırılarda, bin 583 kez varil bombasına başvurdu. 6 ay içerisinde bir kez de kimyasal silahla saldırdı.
Bölgede adeta bir insanlık dramı yaşanıyor. Binlerce aile evlerini terk edip Türkiye sınır hattındaki kamplara göç etti.
Gözler ağustos ayındaki üçlü zirvede
Rejim güçleri ve destekçileri, sivil yerleşim yerlerine saldırılarını sürdürüyor. Çözümün silahla değil diplomatik yolla geleceği ise aşikar. Ağustos ayında gözler bir kez daha Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek üçlü zirvede olacak.
Haber: Damla Erikan
Kamera: Bülent Serin
