Rogers: 1 Temmuz kararı gözden geçirilmeli

Rogers: 1 Temmuz kararı gözden geçirilmeli

Halkın Partisi Genel Sekreteri ve Moleküler Genetik Uzmanı Jale Refik Rogers, 1 Temmuz’da Türkiye’den karantinasız gelişlerin başlaması konusundaki kararın gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Rogers, siyasetçi değil sağlıkçı kimliğiyle konuştuğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Küçük bir ülkeyiz. Sağlık altyapımızın kapasitesi de belli. Hükümet olarak mart ayında hızlı bir kapanmaya gittik. Bu bizim salgından çok etkilenmemizi engelledi. Bu biraz da sağlık sistemimizin kendini hazırlaması için zaman kazanmaktı. Belli açılımlar yapıldı. Yoğun bakım üniteleri alındı. Test kapasitesinin artırılmasıyla ilgili bazı girişimler yapıldı. Buna rağmen küçük bir ülke olmamızdan da dolayı yüksek sayıda hastayla baş edebilecek durumda olduğumuzu düşünmüyorum”

1 Temmuz’da ülkeye karantinasız giriş yapabilecek ülkelerden birinin Türkiye olduğunu hatırlatan Rogers, vaka sayısının Türkiye’de son zamanlarda hızlı bir artış gösterdiğinin dikkate alınması gerektiğinin de altını çizdi.

HP’den yapılan yazılı açıklamaya göre BRT’de katıldığı programda soruları yanıtlayan Rogers, sıklıkla verilen Güney Kıbrıs örneğinde göz ardı edilen bazı noktalar olduğunu belirtti.

Rogers, şu sözlerle devam etti:

“Güney Kıbrıs’ta büyük bir genetik enstitüsü var. Bu enstitüde çok çeşitli testler yapılıyor. Başka hastanelerinde de viroloji laboratuvarları var. PCR kapasitesi yüksek. Bizim ülkemizde Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki, en gelişmiş ve en fazla test kapasitesiyle çalışan laboratuvar. Çalıştığı test sayısı bakımdan ayda 100 test yaparken şimdi günde yüzlerce sayıda çalışılıyor. Daha fazla cihaz ve elemanla bu kapasite artırılabilir ama ayda 100 olan sayının bir anda günde binlerce olmasını bekleyemeyiz. Sağlık Bakanlığı özel hastanelere açılımı da değerlendiriyor. Kapasite artırımı açısından bunun doğru bir adım olduğu kanısındayım. Diğer yandan özelde de bu testleri yapabilecek çok laboratuvar yok. Çünkü genetik dediğimizde rutin testlerden bahsetmiyoruz; ciddi deneyim ve teknik bilgi isteyen testlerden bahsediyoruz ve bu testleri özelde yapan çok fazla laboratuvar mevcut değil. Testler daha fazla bilirkişi gerektiriyor ve zaman alan testler. Gene moleküler bazlı olup PCR kadar meşakkatli olmayan, kısa sürede sonuç veren ve teknik deneyim gerektirmeyen farklı sistemler de var dünyada, bu tür testlerin de bu açılım dönemi için araştırılması gerektiğini düşünüyorum.”

Ülkedeki göğüs hastalıkları ve yoğun bakım uzmanı sayılarının sınırlı olduğuna işaret eden Rogers, şu ifadeleri kullandı:

“Yoğun bakım cihazı kapasitesi artırılmış olsa da eğer bu cihazlar devlet hastanesinde kurulacaksa o kuruldukları servisler nereye gidecek? Covid dışındaki sağlık hizmetleri nerden ve nasıl alınacak? Eğer hasta sayısı artarsa kamudaki enfeksiyon uzmanı sayısı yeterli olmazsa dışardan destek ne şekilde alınacak? Pandemi hastanesinin neresi olacağı veya inşa edilip edilmeyeceği kadar, bütün bu soruların cevaplarının verilmesinin şart olduğunu düşünüyorum. Binadan da önemli olan içinde çalışacak sağlık çalışanlarıdır. Bunun planlamasının yapılması salgın yönetiminde kritik olacaktır.”

Karantinasız gelen uçakları kabul eden bir konuma geçilmesinin, ülke içinde açılım olduğu için pozitif bir vakanın çok kolay yayılabileceği anlamına geleceğini söyleyen Rogers, “Dolayısıyla alınacak kararlarda sağlık kapasitesinin göz ardı edilmemesi gerek” dedi.

“PANDEMİ SÜRECİ KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÖNEMİNİN ANLAŞILMASINI SAĞLADI”

Sözlerinin ‘aşı bulunana kadar biz kapalı kalalım’ anlamına gelmediğini de belirten Rogers, toplumun bağışıklık kazanması için açılımlar yapılabileceğini ancak bunu sağlık altyapısının kapasitesini aşmadan yapmanın önemli olacağını söyledi.

Bilimsel rakamlarla oturup çalışılması gerektiğinin altını çizen Rogers, şunları kaydetti:

“Temel Sağlık Dairesi genelde bugüne dek göz ardı edilen, yatırım yapılmayan bir bölümdü. Bu zamana kadar sağlığın tedavi edici kısmına daha ağırlık verildi. İkinci plana atılan koruyucu sağlık hizmetlerinin önemi pandemi sürecinde daha iyi anlaşıldı sanırım. Hastalıkları tedavi etmekten çok, olmasını engellemek sağlıktaki temel hedef olmalıdır. Salgını engellemek için de bilimsel verileri dayalı koruyucu önlem almak ve planlama yapmak önemlidir ki çok fazla insan bu virüsten etkilenmesin, maddi ve manevi kayıplar minimum seviyede olsun. Bu konularda çalışacak epidemiyoloji, halk sağlığı uzmanı ve biyoistatistik uzmanı kişilerin devlette istihdam edilmesi önemlidir. Bu salgın sürecinde gönüllü olarak bu konularda Sağlık Bakanlığı’na destek veren uzmanlar olmuştur, onların katkısı önemli olmuştur.”

Gelen soru üzerine Halkın Partisi’ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Genel Sekreter Rogers, partisini “Büyük hayallerle yola çıkmış idealist bir parti” olarak tanımladı.

Siyaset yapmanın kolay olmadığını söyleyen Rogers, “Bu ülkede bir dönüşümü yaratmak için yeni bir anlayışla, bebek adımlarıyla da olsa ilerleyebiliyoruz. Halkın Partisi gerek Mecliste gerek tuttuğu bakanlıklarda ortaya koyduğu vizyona yakışır bir duruş sergiliyor, iyi işler yapıyor. Bunun arkası gelecek. Omzumuzdaki sorumluluk büyük, bunun bilinciyle hareket etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

HP Genel Sekreteri Rogers, sürecin komiteler açısından verimli olduğunu, önemli yasaların geçirildiğini söyledi.

Bu hafta komitede Bilişim Suçları Yasa Tasarısı’nın onaylandığını, Genel Kurul’a sevk edildiğini, geçen hafta Faiz Yasası’nın Genel Kurul’a sevk edildiğini anımsatan Rogers, şöyle devam etti:

“İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’nde iki önemli yasayı oy birliğiyle kabul edip, yine Genel Kurul’a gönderdik. Bunlardan biri Mesleki Yeterlilik Yasası. Milli Eğitim Bakanlığı’nın mesleki, teknik bölümlerle ilgili standartlarını belirlemesi için yasal altyapıyı oluşturacak. 10 senedir üzerinde çalışılan, Avrupa Birliği’yle de çalışmaların yapılmış olduğu bir yasa. Bununla birlikte yakın zamanda Çıraklık ve Mesleki Teknik Yasası’nın içinde uygulanmasını engelleyen bazı sorunları da düzenlemiştik. Bu iki yasa birlikte çok daha uygulanabilir olacak ve bunun üniversite eğitimi gerektirmeyen teknik bölümlerde meslek standartlarının belirlenmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Engelli istihdamıyla ilgili yasanın içindeki baremlerdeki aksaklıkları düzelttik ve 7/1979 ve 47/2010 Kamu Görevlileri Yasalarındaki barem skalaları ile paralel hale getirdik. Engelli vatandaşlarımız farklı bir barem skalası üzerinden çalışıyordu ve bu da bir mağduriyete neden oluyordu. Aynı görevleri yapıp farklı maaşlarla çalışıyorlardı. Uzun yıllardır konuşulan bir eksiklikti, giderilmiş oldu. Dilerim komitelerin bu randımanlı çalışmaları sürer.”

Rogers, kamu reformunun Halkın Partisi için çok önemli bir yasa olduğunu belirtti.

Üçlü kararnamenin kapsamının daraltılmasının kamuda bir reform yaratabileceğini düşündüğünü söyleyen Rogers, “Aksaklıkların giderilmesi belki zaman alacak ama bunun yapılması gerekiyor. Biz müşavirliği kaldırabildik ancak kamu reformunun gerçek anlamda hayata geçmesi için üçlü kararnamenin kapsamının daraltılmasının büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Genelde kamu reformuna karşı bir direnç olduğunu düşünüyorum. Değişiklik bazen sancılı oluyor ama bu yasanın ülkemizdeki ihtiyaçlardan biridir” ifadesini kullandı.

 

(BRT/MAIL)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir