RTÜK, Faruk Bildirici’nin üyeliğini düşürdü

RTÜK, Faruk Bildirici’nin üyeliğini düşürdü

RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, RTÜK’ün bugün yapılan toplantısında Üst Kurul Üyesi Faruk Bildirici’nin ilgili kanun, mevzuat ve yönetmelikler çerçevesinde “üyelikten çekilmesi” durumu gündeme alınarak karara bağlandı.

Başkanlık makamının konuya ilişkin RTÜK’e sunduğu dilekçede, yasa ve yönetmeliklere aykırı 5 ayrı durumdan bahsedildi.

Dilekçede, Bildirici’nin hem siyasi hem de RTÜK’ün düzenleyip denetlemekle yükümlü olduğu medya hizmet sağlayıcılara karşı tarafsızlığını yitirdiği, Üst Kurul toplantılarının gizliliğini ihlal ettiği, yargı kararlarına muhalefet ettiği ve Üst Kurul’u, Üst Kurul üyeleri ile çalışanlarını hedef aldığı ifade edildi.

Oy çokluğuyla karar altına alındı

Dilekçeyi değerlendiren Üst Kurul, 12 Temmuz 2019’da Resmi Gazete’de yayımlanan TBMM kararı ile Üst Kurul üyeliğine seçilen Bildirici’nin eylem ve açıklamaları dolayısıyla 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 38. maddesine göre Üst Kurul üyeliğinden çekilmiş sayıldığını oy çokluğuyla karar altına aldı.

Üst Kurul’un 6112 Sayılı Kanun’un 34/1, 34/2, 35/2, 38/2-4, 40/5 maddeleriyle Anayasa’nın 138. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesine dayandırdığı kararında, Faruk Bildirici’nin eylem ve söylemleri tek tek sıralandı.

“Bildirici, bağımsızlığını yitirmiştir”

Karar metninde, Bildirici’nin 11 Eylül 2019’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir siyasi partinin grup başkanvekiliyle basın toplantısı düzenlediği bilgisi de paylaşıldı. Kararın gerekçesinde, şunlar kaydedildi:

“Faruk Bildirici, Üst Kurul üyeliğine seçildikten sonra 6112 sayılı Kanun’un 38. maddesine göre bir siyasi partiye üye olamayacağı gibi bağımsız ve tarafsızlığını da koruması gerekmektedir. Bu kanunun amir bir hükmüdür. Öyle ki Üst Kurul üyeleri TBMM’de bir siyasi parti tarafından aday gösterilmiş olmalarına rağmen yine kanuna göre ‘seçimlerde kime oy kullanılacağına dair görüşme yapılamaz ve karar alınamaz’ hükmü ile daha seçim aşamasında bile siyasi partiler ile seçilecek adaylar arasında bir bağlantının bulunmaması gerektiği açıktır. Bu açık düzenlemelere rağmen Bildirici’nin bir siyasi partinin grup başkanvekiliyle basın açıklaması yapmış ve siyasi olarak bir parti ile arasına koyması gereken mesafeyi koyamamış ve bağımsızlığını yitirmiştir.”

“İddialarını bir siyasi partiyle birlikte savundu”

Raporun eklerinde yer alan TBMM’den gönderilen basın toplantısı görüntülerine yansıyan bir siyasi partinin grup başkanvekilinin Bildirici’yi bağımsız RTÜK Üyesi olarak değil de adeta bir siyasi partinin temsilcisi olarak nitelendirmesine de karar metninde dikkat çekildi.

Üst Kurul karar metninde, “Bir Üst Kurul üyesinin gerek kurum faaliyetleri gerekse de diğer konular ile alakalı eleştiriler getirmesi yönünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Ancak Faruk Bildirici açıkça görülmüş olacağı üzere bir siyasi parti temsilcisi ile birlikte hareket etmiş, yine söz konusu basın açıklamasını, ‘…..bundan sonra yapılması gereken artık tabii ki kendilerinin tavrına bağlı olacak ama sonuna kadar izleyeceğimi, yasal süreçler dahil sonuna kadar izleyeceğimi ve izleyeceğimizi şimdiden söyleyebilirim.’ ifadeleri ile sonlandırmış ve iddialarını bir siyasi partiyle birlikte savunduğunu ve bu konuda birlikte yürüyeceklerini açıkça ifade etmiştir.” cümleleri de yer aldı.

Kararın bir başka gerekçesinde ise bir internet sitesinin programına konuk olarak katılan Bildirici’nin programın başında “Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda bir siyasi partinin temsilcisi” olarak tanıtılması ve kendisinin bu ifadeleri düzeltme ihtiyacı hissetmemesi, adeta onaylamasına ilişkin bilgilere de yer verildi.

“Açıklama kararı alınmamış Üst Kurul müzakerelerine yönelik paylaşımlar yaptı”

Öte yandan, kararda Bildirici’nin Twitter hesabından açıklama kararı alınmamış Üst Kurul müzakerelerine yönelik paylaşımlar yaptığı, örnekleriyle belirtilerek, “Üst Kurul Üyesi Faruk Bildirici’nin, şahsi Twitter hesabından Üst Kurul toplantılarının içeriğine yönelik yapmış olduğu açıklamaların 6112 sayılı Kanun’un 38’inci maddesinde yer alan gizli bilgilerin ifşası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.” denildi.

Üst Kurul, Bildirici’nin “üyelikten çekilmiş sayıldığı” kararını “Medya kuruluşlarına yönelik tarafsızlığını yitirmesine” de bağladı.

Açıklamada, TBMM tarafından seçilen bir üyenin ön yargılı hükümlerinden, siyasi eğilimlerinden kaçınarak adaletli ve objektif bir biçimde hizmet vermesi gerektiği belirtilerek tarafsız olan Üst Kurul üyesinin medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara karşı yan tutmaması gerektiği vurgulandı.

Bildirici’nin belli medya hizmet sağlayıcı yayın kuruluşlarının lehine, belli medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının ise aleyhine yaptığı açıklamalar aktarılarak şu ifadeler kullandı:

“Üst Kurul Üyesi Faruk Bildirici’nin yapmış olduğu açıklamalar ile tarafsızlığını yitirdiği değerlendirilmektedir. Öyle ki bazı medya kuruluşları ile alakalı karşıt bir tutum içerisinde girerken, kimi kuruluşlar ile de taraflı bir bakış açısına sahip olduğunu açıkça ifade etmiştir. Medya kuruluşlarının yayın politikalarına göre eleştirilerin olabileceği ancak tüm medya kuruluşlarına karşı tarafsız olması gereken bir Üst Kurul üyesinin medyanın bir kısmı için ‘yandaş’ ifadesini kullanmasının kabul edilebilir olmadığı açıktır.

Bununla birlikte, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 6112 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemelere aykırı davranan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara lisans iptali boyutunda ağır idari yaptırımlar uygulama yetkisinin varlığı düşünüldüğünde, Üst Kurul üyelerinin medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar aleyhine açıklamalarda bulunmaları ve daha sonra Üst Kurul gündemine gelebilecek aynı kuruluş ile ilgili oy kullanacak olması durumunun tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu değerlendirilmektedir.”

Kararın son bölümünde, Bildirici’nin yargı kararlarının uygulanmasına karşı eylemleri ve Üst Kurul’u, RTÜK üyeleri ile çalışanlarını hedef alan açıklamaları sıralanarak şunlar kaydedildi:

“Üst Kurul üyesi Faruk Bildirici’nin yukarıda sayılan eylem, açıklama ve demeçleri ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 38. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ‘Üst Kurul üyeleri… özel veya kamu medya hizmet sağlayıcılarının görev ve yetki alanına giren konularda doğrudan veya dolaylı olarak taraf olamaz ve bu konularda hiçbir maddi menfaat sağlayamaz ve siyasi partiye üye olamaz…’ hükmü ile aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan ‘Üst Kurul üyeleri ve Kurum personeli, Kurumla ilgili gizlilik taşıyan bilgileri ve medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara ve yayın hizmeti yapan gerçek ve tüzel kişilere ait her türlü sırları, görevlerinden ayrılmış olsalar bile açıklayamaz, kendilerinin veya başkalarının menfaatine kullanamaz.’ hükümlerine aykırı hareket ettiği sabit olduğundan kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkeleri gözetilerek Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un ‘Yasaklar ve denetim’ başlıklı 38. maddesine aykırı eylem ve açıklamaları, Üst Kurul’un gizlilik taşıyan müzakerelerini kamuoyu ile paylaşması, medya hizmet sağlayıcılarına yönelik tarafsızlığını yitirmesine yol beyanatları nedeniyle Üst Kurul üyesi Faruk Bildirici’nin mezkur maddenin 6. fıkrası gereğince Üst Kurul üyeliği görevinden çekilmiş sayılmasına, iş bu Üst Kurul kararının gereğinin yerine getirilmesi için TBMM Başkanlığına gönderilmesine, oy çokluğu ile karar verildi.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir