Rum tarafı BM’den yeni hareketler bekliyor

Rum tarafı BM’den yeni hareketler bekliyor

Fileleftheros gazetesi “Yeni Şeyler BM’den Gelecek- Lefkoşa Türkiye’nin Görüşmeye İtiraz Etmesinin Ardından Lute’un Yeni Hareketini Bekliyor” başlıklı haberinde, Rum kesiminin Kıbrıs sorununun devamıyla ilgili olarak, BM’den yeni şeyler beklediğini yazdı.

Rum kesiminin BM’den beklediği ilk şeyin, BM Genel Sekreterinin raporunun Güvenlik Konseyi’nde ele alınması ve buradan ne çıkacağı olduğunu kaydeden gazete, ikinci şeyin ise, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs için atadığı özel danışmanı Jane Holl Lute’un çabaları ve Lute’un müdahil taraflar arasında ortak bir görüşme ayarlamayı başarıp başaramayacağıyla ilgili olduğuna işaret etti.

Lute’un tüm müdahil taraflar arasında ortak bir görüşme yapılmasına dair bugüne kadarki hareketlerinin bir sonuç vermediğini kaydeden gazete, geçtiğimiz Perşembe günü, “Türk tarafının, referans şartları üzerinde anlaşma sağlanması için Kıbrıs’la ilgili konferansa katılan herkesin görüşmesine dair öneriyi reddettiği konusunda hali hazırda Lute’a yanıt verdiğini” iddia etti.

Bundan ötürü Rum kesiminin yeni şeyleri Lute’tan duymayı beklediğini ifade eden gazete, dikkatlerin, Lute’un çabalarını sürdürme yolunu bulmayı başarıp başarmayacağına çevrildiğini belirtti.

Rum kesiminin, BM Genel Sekreterinin Crans Montana bileşimindeki (iki lider, üç garantör güç ve gözlemci olarak da AB’nin katılımıyla) herkesi çağırması durumunda, bunun iyi bir gelişme olacağını düşündüğünü ileten gazete, Türk tarafının buna itiraz etmesinin, böyle bir görüşmeye çok da olanak bırakmadığının görüldüğünü ileri sürdü.

Rum kesiminin, diğer yandan, BM Genel Sekreterinin raporu ve Güvenlik Konseyi’ndeki görüşmeyle Kıbrıs sorununda ilerleme olmasının mümkün hale geleceğini düşündüğünü de yazan gazete, haberinin devamında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in dün konuyla ilgili yaptığı açıklamaya yer verdi.

ANASTASİADİS

Habere göre dün Limasol’da katıldığı bir etkinlikte, BM Genel Sekreterinin raporu konusunda kendisine soru yöneltilen Anastasiadis, BM Genel Sekreterinin raporuyla “hala umut verdiğini ve kendilerinin de bu umudu güçlendirmek istediğini” söyledi.

Anastasiadis, yaratıcı bir diyaloğun yeniden başlaması için gerekli unsurların meydana getirilmesi amacıyla, olumlu tarafa yönelik bazı inisiyatifler almasının, bunun için olduğunu da savundu.

Anastasiadis sözlerinin devamında özetle şunları söyledi;

“En nihayetinde, dogmatik tezler ve bir toplumu rahatsız eden tezlerden kımıldanmamasının, daha da açık olacağım, Kıbrıslı Türklerin dünya çapında benzeri görülmemiş olan bir şeyde, yani olumlu oylarıyla ülke yönetiminde belirleyici role sahip olma konusunda ısrar etmelerinin, arzu ettiğimiz şeye katkıda bulunmadığını anlamamız gerekir.”

Kendisinin “eğer Kıbrıs Türk toplumunun çıkarlarının korunması için kullanılacaksa, olumlu oya hiçbir zaman itiraz etmediği” iddiasında da bulunan Anastasiadis, “bunun siyasi eşitliğin kabul edilmesi veya edilmemesine gerçek yanıt teşkil ettiğini” de öne sürdü.

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs için atadığı geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un inisiyatifinin bir sonucu olup olmadığının kendisine sorulması üzerine ise Anastasiadis, BM Genel Sekreterinin raporunun bu hususta “kendi başına konuştuğunu düşündüğünü” belirtti.

Bundan ötürü herhangi bir yorumun, olumlu bir perspektif için, çabaya katkıda bulunduğunu düşünmediğini ifade eden Anastasiadis, dolayısıyla yorum yapmak istemediğini söyledi.

Lute’un BM Genel Sekreterinin oldukça yetenekli bir temsilcisi olduğunu da söyleyen Anastasiadis, Lute’un kendilerinin de arzu ettiği şey olan, müzakerelerin yeniden başlaması için ortak bir zemin bulmaya çabaladığını belirtti.

Lute’un reddedilen herhangi bir öneri sunup sunmadığının kendisine sorulması üzerine ise Anastasiadis, BM Genel Sekreterinin raporunda yer almayan herhangi bir şeyi yorumlamak istemediğini sözlerine ekledi.

Gazete “Türk Tarafı Yorumlardan Kaçınıyor” ara başlıklı haberinde ise, Türk tarafının bu aşamada BM Genel Sekreterinin raporuyla ilgili olarak resmi yorumlarda bulunmaktan kaçındığını yazdı.

“Edinilen bilgilere göre, Türk tarafının Guterres’in raporunda yer alan unsurların farklılaşmasını sağlamak için perde gerisinde yoğun bir şekilde hareket ettiğini” iddia eden gazete, BM Güvenlik Konseyine sunulan raporun, kamuoyunda yer alan ve ilk yayınlanan metinden değişik olmadığının görüldüğünü belirtti.

Haberde Türk tarafının BM Güvenlik Konseyi üyelerine yönelik hareketlerde bulunmasının beklendiği de öne sürüldü.

BM SÖZCÜSÜ DUJARRİC

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Sözcüsü Stephane Dujarric ise açıklamasında, BM Genel Sekreterinin raporunun Güvenlik Konseyi üyelerine teslim edilmesinin ardından, Güvenlik Konseyinin BM Sekreterliğinden bir yetkili tarafından rutin bir şekilde bilgilendirilmesiyle ilgili olarak, bilgisi olmadığını söyledi.

İlgili bir soru üzerine, bu görüşmenin ne zaman yapılacağını bilmediğini dile getiren Dujarric, bunun başkanlığın konusu olduğunu belirterek, bunun genellikle raporun dağıtılmasından çok sonra olmadığını ifade etti.

Öte yandan BM Güvenlik Konseyi başkanlığının programında şimdiye kadar Nisan ayı içerisinde Kıbrıs sorunuyla ilgili bir görüşme olmadığını da yazan gazete, bunun programa eklenip ay sonuna doğru görüşülebileceği gibi, konunun Mayıs ayında da ele alınabileceğini ifade etti.

Gazete BM Güvenlik Konseyi üyelerinin, BM Genel Sekreterinin iyi niyet misyonu ve Lute’un istişarelerinin sonuçları konusunda, ΒΜ Genel Sekreterinin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Rosemary Di Carlo tarafından bilgilendirilmesinin beklendiğini de ekledi.

İlgili haberler Haravgi gazetesinde “Kıbrıs Sorunuyla İlgili Rapor Kısa Süre İçerisinde Güvenlik Konseyinde- Başkan Kıbrıslı Türklerin Olumlu Oya İlişkin Tezlerini Dogmatizm Olarak Nitelendiriyor”, Alithia’da ise “Genel Sekreterin Raporu Hala Umut Veriyor” başlığıyla yer aldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir