Elmalı ilçesindeki Akçay köyünde çiftçilik yapan Hasan ile Ümmü Gülsüm Balaban çiftinin tek yumurta ikizleri İsmail ve Turan Balaban, küçük yaşlardan itibaren güreşe ilgi duymaya başladı.
Ailelerinin maddi durumunun kötü olması nedeniyle güreşe ancak 17 yaşında başlayabilen ikizler, elma bahçelerinde ve buğday tarlalarında hamallık yaptı. Hamallıktan kazandıkları parayla hem eğitim hem de güreş hayatlarını sürdüren Balaban kardeşler, Konyaaltı Belediyesi Spor Kulübüne transferleriyle profesyonel olarak er meydanlarındaki yerini aldı.
Güreşlere gidebilmek için geceleri kamyonlara saman balyaları yükleyen ikiz pehlivanlar, katıldıkları ikinci güreşlerde final yaparak dikkatleri çekti.
Balaban kardeşler, 2013’te Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivanlık kategorisine yükseldi. “İkiz Başpehlivanlar” olarak tarihe geçen kardeşlerden İsmail Balaban, bu süreçte daha fazla ön plana çıktı.
İsmail Balaban, 2013 ve 2017 Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivanlığı kazandı, Türkiye’nin birçok bölgesinde düzenlenen güreşlerde altın kemerin sahibi oldu.
Antalya’nın, Cengiz Elbeye’nin ardından son yıllarda çıkardığı Mehmet Yeşil Yeşil, Orhan Okulu ve Ali Gürbüz gibi önde gelen başpehlivanları arasında yer alan İsmail Balaban, imkansızlıklara rağmen pes etmeyerek er meydanının yıldızları arasına adını yazdırdı.
Minderde de sırtı yere gelmedi
“Sarı Fırtına” lakaplı İsmail Balaban, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen Şalvar Güreşi Dünya Şampiyonası’nda da minderde esti.
Dünya Etnospor Konfederasyonu, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde Batıpark Spor Salonu’nda düzenlenen, 42 ülkeden yaklaşık 300 sporcunun katıldığı şampiyonada başpehlivan Balaban, 90 kiloda rakibi Ömer Yavuz’u yenerek zirvedeki yerini aldı.
Birincisi düzenlenen organizasyonun ilk şampiyonları arasına giren Balaban’ın bu başarısı Antalyalı hemşehrilerini sevindirdi.
“Önce kendinizi ispatlamanız gerekiyor”
Hedefi 659. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde üçüncü altın kemeri kazanmak olan Balaban, zamanında kardeşi ve kendisinin yevmiyelik işlere giderek aile bütçesine katkı sağladığını söyledi. Balaban, kendilerini spor alanında ispatlama döneminde oldukça zorluklar yaşadıklarını anlattı.
“Önce kendinizi ispatlamanız gerekiyor. Güreşe başladıktan sonra da hafta sonları köye gidip bağ bahçe işlerinde, seralarda, halde çalışıyorduk, hamallık yapıyorduk. Kazandığımız parayla hafta içi Antalya merkeze gelip antrenmanlara katılıyorduk. Belli bir süre bu şekilde devam etti. Çünkü kimse, ‘bu çocuk şampiyon olabilir, sahip çıkalım’ demiyordu.”
Zorluk olmadan güzellik de olmadığını vurgulayan Balaban, başarı elde etmek için pes etmemek ve inanmak gerektiğini kaydetti.
“Ülkem için mindere çıktım”
Balaban, şalvar güreşinin geleneksel sporlardan birisi olduğuna değindi.
“Geleneksel şalvar güreşinin uluslararası boyuta taşınması güzel bir gelişme. Gelen davet üzerine ülkemizi temsil etmek için Şalvar Güreşi Dünya Şampiyonası’na katıldım. Aslında hazır olmadığım bir dönemdi. Kırkpınar’a hazırlandığımız için şimdi bizim kuvvet yükleme dönemimiz. Vücudumuzun sert ve formda olmadığı bir zaman. Sakatlanma riskini de göze alarak ülkem için mindere çıktım.”
Finale kadar yabancı sporcularla güreştiğini belirten Balaban, finalde karşılaştığı Türk sporcunun şalvar güreşi başpehlivanı olduğunu kaydetti.
Balaban, şampiyonluktan dolayı mutlu ve gururlu olduğunu da sözlerine ekledi.