Suriye muhaliflerinin sözcüsü: İnsan haklarına uygun bir anayasa istiyoruz

İsviçre’nin Cenevre kentinde, dün Suriye Anayasa Komitesi’nin ilk toplantısı yapıldı. Rejim ve muhalefet temsilcileri bu toplantıda ilk kez aynı masaya oturdu. 

TRT Haber’in sorularını yanıtlayan muhaliflerin Sözcüsü Yahya Al-Aridi, komitedeki bazı kişilerin Suriye halkını temsil etmediğini düşündüklerini ve insan haklarına uygun bir anayasa istediklerini söyledi.

“Suriye rejimi askeri müdahaleyi seçti”

Muhaliflerin görüşmelerden ne beklediği sorusuna Al-Aridi, “Çok da olumlu düşünemeyiz aslında. Bildiğiniz üzere, Suriye rejimi olayların patlak verdiği sürecin en başında askeri müdahaleyi seçmişti. Bu yıllardır böyle sürüyor. Yerle bir olmuş bir devlet var, nüfusunun yarısının boşaltıldığı. Bu askeri müdahale seçeneğinin hiçbir sonuca ulaşmayacağı, tek çıkış yolunun siyasi çözüm olduğu yönünde bir düşünce var. Sadece rejim ya da muhaliflerin değil uluslararası toplumun da inanışı bu yönde. Tüm çabalar da bunun BM ve Cenevre arasındaki görüşmelerle yapılandırılması ve anayasal bünyede hazırlanması için.” cevabını verdi.

“İnsan haklarına uygun bir anayasa istiyoruz”

Yeni bir anayasa oluşturmanın ufak bir adım olacağını söyleyen Al-Aridi, Suriye’deki insanların fikirlerini açıkça ifade edebilmesi gerektiğini, bu anayasanın onların hayatını düzenlemesi gerektiğini açıkladı.

“Rejimle halk arasında diktatör bir ilişki değil, normal bir ilişki kurulmalı. Hayır dediklerinde öldürülmemeliler, yanlış bir şey yaptıklarında direk hapse götürülmemeli ya da sınır dışı edilmemeliler. Öyle bir anayasa istiyoruz ki insan haklarına uygun olsun. Şu anki gibi Suriyelilerin katı ve baskı altında olmadığı bir rejim olmalı.”

Mevcut süreçte Suriye’de pek çok aktör olduğunu, özellikle Rusya’nın rejimi meşrulaştırmak için  rejime sürekli destek verdiğini söyleyen Al-Aridi, “Rejim bu sürece dahil edildiği sürece daha çok baskı ve müdahale kaçınılmaz olacaktır. İyi niyetle bunun akıbetini görmek istiyoruz” dedi.

“Türk halkının ve Türkiye’nin rolü takdir ediliyor”

Türkiye’nin Suriye halkının özgürlüğünü, çıkarlarını koruma altına alma gayreti içinde olduğunun ve bunu en başlıca gündemine aldığının farkındayız diyen Al-Aridi, Türkiye’nin ve Türk halkının rolünün cidden takdir edildiğini açıkladı.

“Türkiye’nin yaptıkları göz önüne alınırsa, hiçbir Suriyeli şunu inkar edemez. 3 milyondan fazla Suriyeli’ye kucak açıldı ve kardeşleri gibi davranıldı. Hiçbir şekilde mülteci gibi muamele görmediler. Baskı altında hissetmesinler diye “muhacir’ “göçmen “gibi kavramlarla onlara hitap edildi. Bu süreçte Türk halkının ve Türkiye’nin rolü cidden takdir ediliyor.”

“Yönetmek ya da mahvetmek inancı çok zorlayıcıydı”

Ağırdan alma, engeller yaratılarak erteleme süreçlerinin, barış sağlanmasındaki en büyük zorluklar olduğunu söyleyen Al-Aridi, “Yönetmek ya da mahvetmek” inancı çok zorlayıcıydı. Çünkü; hiçbir yeri yönetme ya da yıkma mottomuz olmadı.Yıkmazsan yönetemezsin gibi bir inanç içerisinde olmadık. En büyük engellerdendi bu. Ama şimdi demokrasiye uygun, insan hayatına saygılı bir anayasa hazırlayarak normal bir yönetim sağlanabilecek. Bu, baskıcı, diktatör bir yönetimi engelleyecek. Bunu ümit ediyoruz. Ve çevremizdeki tüm güçlerin bu şekilde desteğine ihtiyacımız var” dedi.

“Normal bir ortam sağlanırsa Suriyeli mülteciler evlerine dönebilirler”

Al-Aridi, yeni bir anayasa oluşturulursa Suriyeli mültecilerin evlerine döneceğini düşünüyor musunuz sorusuna ise şu cevabı verdi:

“Uzun süredir Türkiye’de konuşulan “güvenli bölge” konusuna gelirsek, Türk yetkililer ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gündeme getirilen en önemli şeylerden biri yüzlerce, binlerce Suriyelinin evlerine tekrar güvenli bir şekilde dönebilmeleri için olduğu şeklinde. Türkiye gerçekten Suriyelilerin koruyucu ve güvenle evlerine dönebilmeleri için katkı sağlayıcı bir rolde. Evet, gerçekten buna katkı sağlayacak. Özellikle de Suriyeliler kendi iradeleriyle terk etmediler ya da bir seçenek olarak sunulmadı evlerini terk etmeleri. Tabi ki, onlar da tekrar dönmek için çok istekliler. Aynı zamanda, bunun için de düzgün, tarafsız, normal bir ortam sağlanırsa dönebilirler. Diğer türlü dönmeleri imkansız olacaktır.”

Kaynak: TRT Haber

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir