Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, Avrupa Parlamentosu’nda çeşitli temaslarda bulunmak üzere Brüksel’e gideceğini açıkladı.
Taçoy’un basın bürosundan yapılan açıklamaya göre Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, Türkiye’de faaliyet gösteren Lider Haber TV’de katıldığı programda dünyada ve Kıbrıs’ta yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Taçoy, İsrail ile İran arasında yaşanan çatışmada barış masasının mutlaka kurulması gerektiğini söyledi.
Taçoy bunun tesis edilmesi planlanan enerji koridorları açısından kaçınılmaz olduğunu belirterek, aksi halde İsrail’in saldırgan tutumunun bölgeyi tehdit etmeyi sürdüreceğini söyledi.
Taçoy, Kıbrıs konusuna ilişkin bir soru üzerine, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kuran tarafların Türkiye ile Yunanistan olduğunu anımsatarak, Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşmak için bugüne kadar referandum dahil bir çok planın denendiğini kaydetti.
Rum tarafının gasp etmiş olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm haklarını ve gücünü kullanmakta olduğuna işaret eden Taçoy, bu nedenle egemenlik başta olmak üzere hiç bir hak paylaşımına yanaşmadığını dile getirdi.
Hasan Taçoy, bu durum üzerine geçilen “egemen eşitlik ve iki devletli çözüm” politikasından Türk tarafının geri adım atmasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, “biz Kıbrıs Türk halkı olarak egemenliğimizin eşitliğini ve devletimizin varlığı ile iki kurucu devlet tarafından kurulacak olan bir yapıda bir anlaşmayı ısrarla talep ettiğimizi ve bu politikayı savunduğumuzu bir kez daha belirtmek isterim” dedi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde inşaat ve gayri menkul alanında faaliyet gösteren iş insanlarına ilişkin uyguladığı tutuklamaların insani olmadığının altını çizen Taçoy, Kıbrıs konusunda tartışılacak altı başlıktan birisi olan mülkiyetin bu şekilde siyasi duvar örmek maksadıyla kullanılmasının yanlışlığına vurgu yaptı.
Taçoy, Rum hükümetinin siyasi ahlaka da aykırı olan gayri yasal uygulamasına karşı gerekli adımları atmak için çalışma başlattıklarını ifade ederek, dünya siyasi arenasında bir farkındalık yaratılmasının şart olduğunu söyledi.
Pandemi döneminde oluşan boşluğun Rum tarafınca bir avantaja çevrildiğini kaydeden Taçoy, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ekonomik darbe vurmak maksadıyla Yeşil Hat Tüzüğü başta olmak üzere çeşitli engelleme planları uygulandığını belirtti.
Bu çerçevede Kuzey’den Güney’e geçecek olanlara Schengen vizesi uygulanmasının dahi yer aldığına işaret eden Taçoy, “Kıbrıs Türkü’nü daha fazla izole edecek ve ekonomik olarak dar boğaza sokacak bir pozisyona sürüklemek istiyorlar” dedi.
Taçoy, bu yönde uluslararası alanda farkındalık yaratmayı hedefleyen faaliyetlerde bulunduklarını ifade ederek, Avrupa Birliği Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve İngiltere’deki platformlarda çeşitli boyutlarda faaliyetler yapıldığını söyledi.
Konuyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki delegasyonun da bilgilendirildiğini aktaran Taçoy, kapsamlı çözümde halledilmesi gereken bir konunun hukukun siyasete alet edilerek çözülemeyeceğini her yerde anlattıkları kaydetti.
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hukuku siyaset için kullanıyor ve siyasallaştırıyor” diyen Taçoy, hukukun siyasallaşmasının demokrasinin sonu demek olduğunun altını çizdi.
Hasan Taçoy, bu çerçevede Meclis heyeti olarak Brüksel’e giderek Avrupa Parlamantosu’nda çeşitli temaslarda bulunacaklarını da dile getirerek, iktidar adına kendisinin yanı sıra muhalefet temsilcisi olarak da CTP Milletvekili Fikri Toros’un heyette yer alacağını söyledi.
“Ülkenin derdini anlatmaya gideceğimiz için hem iktidar hem de muhalefet olarak orada 2018 yılına kadar orada yaptığımız faaliyetleri yeniden tekrarlayacağız” diyen Taçoy, lobi faaliyetlerini eski seviyesine taşıyarak ilerleteceklerini vurguladı.
Taçoy, Çarşamba ve Perşembe günü Avrupa Parlamentosu’ndaki milletvekili gruplarıyla ve Brüksel’deki daimi temsilcilerle görüşmeler yapacaklarını ifade ederek, siyasi farkındalık çalışmalarının yanında farklı yöntemlerle de sonuç alıcı noktalara ulaşacaklarını sözlerine ekledi.