“İstanbul Sözleşmesi” kabul edildiği günden bu yana hep tartışmaların odağındaydı.
Sadece Türkiye’de değil. Pek çok ülkede “aileyi yıktığı, geleneksel değerlere karşı olduğu ve eşcinselliği meşrulaştırdığı” gerekçesiyle eleştirildi.
Hayatımıza 2011 yılının mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantısıyla girdi. 10 Avrupa devletinin onayının ardından yürürlüğe alındı.
İmzaya açıldığı yer İstanbul olduğu için de sözleşme uluslararası alanda “İstanbul Sözleşmesi” olarak yerleşti.
34 ülke onayladı, 11 ülke parlamentolarından geçiremedi
Bugün baktığımızda sözleşmenin 46 imzacısı var ancak 46’sı da yürürlüğe sokamadı. 34 ülke onayladı.
İngiltere, Ukrayna ve Bulgaristan’ın da aralarında olduğu 11 ülke parlamentolarından geçiremedi.Slovakya 26 Şubat 2020’de, Macaristan ise 5 Mayıs 2020’de sözleşmeyi onaylamayı reddetti. Macaristan’da hükümet, yasal düzenlemenin “yıkıcı cinsiyet ideolojilerini” ve “yasa dışı göçü” körükleyeceğini savunuyor.
Sözleşmeyi imzalayan ancak yürürlüğe sokamayan ülkeler; İngiltere, Macaristan, Bulgaristan, Litvanya, Çekya, Slovakya, Letonya, Moldova, Ukrayna, Ermenistan, Lihtenştayn.
Aileyi yıktığı, eş cinselliği meşrulaştırdığı gerekçesiyle eleştirildi
“İstanbul Sözleşmesi”yle amaçlanan kadına yönelik ve aile içi şiddettin önlenmesiydi. Ancak yürürlüğe girmesiyle birlikte tartışmalar hiç kesilmedi.
Savunucuları, kadına yönelik şiddete karşı koruyucu kalkan ve kadın hareketinin kazanımı olarak nitelendirdi. Karşı çıkanlar da aile kurumunu yıkan bir unsur olarak gördü.
Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliğini düzenleyen 3 ve 4’üncü maddeleri tartışmaların merkezi oldu. Bu maddelerin eşcinsel birliktelikleri yasal teminat altına aldığı ve bu durumun toplum yapısını bozduğu iddia edildi.
Erkekler için verilen evden uzaklaştırma kararının aileleri parçaladığı da bir başka eleştirilen yanı oldu. Taraflar arasında, şiddete ilişkin arabuluculuk ve uzlaştırma süreçlerinin yasaklanmasını öne süren 48’inci maddeye ilişkin itirazlar da var.
Polonya çekilen ilk ülke oldu
Bu maddeler sadece Türkiye’de tartışma konusu değil. Pek çok ülkede benzer başlıklarla eleştirilerin odağında yer aldı.
Özelikle Polonya ve Hırvatistan’da aile yapısını bozduğu gerekçesiyle çekilme sesleri yükseldi.
Polonya ilk adımı attı. Temmuz 2020’de yasal süreci başlattı. Ardından da ikinci ülke Türkiye oldu.