Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı’nın Hazırlanması Projesi”nin kapanış toplantısı, Bolu’nun Karacasu beldesinde gerçekleşti.
Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı konusunda yapılmış olan çalışmaların paylaşıldığı toplantıya bakanlık yetkilileriyle kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen, canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için en temel gereksinim olan temiz su kaynaklarına olan ihtiyacın her geçen gün arttığına dikkat çekti.
Bilal Dikmen, “Son 21 yılda yaklaşık 693 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 300 bin hektar alan taşkına maruz kalmış ve taşkınlardan kaynaklanan ekonomik kayıplar 13 milyar liraya yaklaşmıştır” dedi.
Kullanılabilir su azalıyor
Dünyada ve Türkiye’de kullanılabilir su miktarının her geçen gün azaldığına değinen Dikmen, şunları söyledi:
“Bütün su kaynaklarının yaklaşık yüzde 68’i buz ve buzulların içerisine hapsedilmiş durumda. Tatlı suyun diğer yüzde 30’u ise yer altında. Nehirler, göller gibi yüzeysel tatlı su kaynakları dünyadaki tatlı su kaynaklarının sadece yüzde 1’ini oluşturmakta. Buna göre su, sınırsız bir kaynak değil son derece sınırlı bir kaynaktır ve bu sınırlı kaynak, insanların istek ve ihtiyaçlarındaki artış, tüketim politikaları ve iklim değişikliğinin baskısı altında.”
Kuraklık şartları ve aşırı yağışların sonucunda meydana gelen taşkınların, halka önemli ölçüde zarar vermesinin yanı sıra kullanılabilir su kaynaklarına da zarar verdiğini anlatan Dikmen, bu konuda tedbir alınması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Taşkınlara iklimin etkisi
Dikmen, Türkiye’nin küresel iklim değişikliği etkilerinin yoğun hissedileceği Akdeniz kuşağında yer aldığını anımsatarak, Türkiye’nin, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri yönünden yüksek risk grubunda olan ülkeler arasında kabul edildiğini bildirdi.
İklim değişikliği neticesinde ziyadesiyle artan ve suyla iki zıt uçta yer alan taşkın ve kuraklık afetleriyle ilgili, havzalar ölçeğinde önemli planlamalar yaptıklarına değinen Dikmen, şöyle konuştu:
“Özellikle son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliği sebebiyle meydana gelen taşkınlar, can ve mal kayıplarını önemli boyutlara ulaştırmıştır. Son 21 yıla bakacak olursak 900’den fazla taşkın meydana gelmiş olup bu taşkınlarda yaklaşık 693 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 300 bin hektar alan taşkına maruz kalmış ve taşkınlardan kaynaklanan ekonomik kayıplar 13 milyar liraya yaklaşmıştır.”
Taşkınlar önceden haber veriliyor
Dikmen, Türkiye’de taşkın riskinin en aza indirilmesi amacıyla “taşkın yönetim planlarının hazırlanması” projesine 2013 yılında başladıklarını ve 11 havzada bu sürecin tamamlandığını belirtti.
12 havzada projeye devam ettiklerini söyleyen Bilal Dikmen, “Ayrıca DSİ, Meteoroloji ve genel müdürlüğümüz personellerinden oluşan taşkın tahmini ve erken uyarı merkezi kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır. Bu merkez, taşkın öncesinde gerekli tedbirlerin alınması maksadıyla yağış ve taşkın uyarıları yapmaktadır” dedi.
Kaynak: AA