Başbakan Ersin Tatar, pandemi döneminde özverili mücadele verildiğini ancak bir özel jet olayının tüm bunların önüne geçmesini hazmedemediğini söyledi.
Meclis Genel Kurulu’nda bugün de Ercan’a özel jetle gelen kişiler ve Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel’in görevden alınması gündem oldu.
Meclis Genel Kurulu’nda ilk olarak bazı ivedilikler görüşüldü. Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Çekilen Birleştirilmiş Barış Harekâtı’ndan Önce Yabancılardan Sözleşme ile Satın Alınan Taşınmaz Malların Kaydını Düzenleyen (Değişiklik) Yasa Önerisinin ivediliği oylanarak oy birliğiyle kabul edildi.
Bilişim Suçları Yasa Tasarısı’nın da ivedilik teskeresi oy birliğiyle onaylandı.
Daha sonra TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in sunduğu Hukuk Muhakemeleri Usulü (Değişiklik) Yasa Tasarısı da ivedilik için Genel Kurul’un onayına sunuldu ve oy birliğiyle kabul edildi.
Yasa önerisini sunan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit söz alarak, Hukuk Muhakemeleri Usulü (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın endişeleri giderecek değişiklikler içerdiğini anlattı.
İnsanların mağdur olmaması için enine boyuna bir yasa değişikliği hazırladıklarını ve bu yasanın mahkemelik olmasından dolayı kısa sürede oluşacak bir ad hoc komitesi kurularak yürürlüğe konulmasını düşündüklerini dile getiren Özyiğit, yaptıkları önerilere destek talep etti.
Konuşmaların ardından yasa önerisi ile ilgili partilere söz verildi.
İlk sözü UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu aldı.
Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nda bir tadilatın söz konusu olduğunu ve bu yasanın komitelerinden oy birliğiyle geçtiğini dile getiren Hasipoğlu, icra konularında yaşanan sıkıntıların aşılmasının amaçlandığını kaydetti.
Şahısların kullanımında olan malların başkası adına yapılmasında yaşanan icra işlemlerinin sorunlar teşkil ettiğine değinen Hasipoğlu, yapılan önerileri dikkate alacaklarını fakat Anayasa Mahkemesi’ndeki sürecin bitmesinin bekleneceğini ve kendilerinin bu önerilerin ivediliğinin olmadığını düşündüklerini belirtti.
DP Milletvekili Serdar Denktaş da, yasaların oybirliğiyle geçmesinin pratikte sorunların yaşanmayacağı anlamına gelmediğini kaydetti.
TDP Milletvekilinin ivediliğini istediği bu yasa tasarısının yeniden değerlendirmek üzere Meclis’e göndermesinde bir sakınca görmediklerini dile getiren Denktaş, tasarıya ivediliğe onay vereceklerini söyledi.
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da, bu yasanın Meclis’ten oy birliği ile geçtiğini ve mahkemelerde hazırlanıp geldiğini düşündüklerini ve bir sıkıntı yaşanabileceğini düşünmediklerini ve hata yaptıklarını söyledi.
Yasanın Anayasa Mahkemesi’nde şu anda görüşüldüğünü dile getiren Arıklı, tasarının ivediliğine onay verdiklerini ve infiale sebebiyet verilmemesi için de destekleyeceklerini kaydetti.
TDP Milletvekili Cemal Özyiğit tekrar söz alarak, yasanın genel çerçevede onay gördüğünü ancak uygulanmasında bir takım farklılıklar olduğunu kaydederek dertlerinin üzüm yemek olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi’ndeki davanın gündeme getirdikleri değişiklik önerilerinin onaylanması halinde geri çekilebileceğini dile getiren Özyiğit, bu konuda destek beklediklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından Hukuk Muhakemeleri (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın ivediliği Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde görüşülmek üzere onaylandı.
Meclis Genel Kurulu’nda bilgiye sunuşlar kısmında bakan değişimi bilgiye sunuldu.
UBP-HP hükümetinde Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel’in görevine son verildiğini ve yerine Kutlu Evren’in atandığına ilişkin Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın resmi yazıları okundu.
Bu sırada parti temsilcilerine söz verildi.
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, geçen hafta bir kriz tartışıldığını ve Bakanlar Kurulu’nun silsileyle işlediğini savunduğu bu suçun Başbakan tarafından üstlenilip özür dilemesini beklediklerini söyledi.
Hata üstüne hata yapıldığını ve bir bakanın suçlu gösterilerek konunun kapatılmaya çalışıldığını dile getiren Arıklı, geçen hafta özel jetle gelenlerin Ercan’dan hangi kapıdan çıktığı sorusuna Ulaştırma Bakanlığı’nın “itfaiye kapısından” yanıtı verdiğini fakat tespitte VIP’nin yanındaki demir kapıdan çıktıklarının ortaya çıktığını kaydetti.
O kapıdan bugüne dek sadece TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çıktığını dile getiren Arıklı, bu gelenlerin muhaceret işlemlerinin kimler tarafından yapıldığını sordu ve muhaceretin de İçişleri Bakanına bağlı olduğunu hatırlattı. Arıklı, gelen kişilerin gümrük işlemlerinin kimler tarafından yapıldığını sordu ve bunun da Maliye Bakanlığına bağlı olduğunu ifade etti.
Bu kişilerin karantinada kalmamasının sebebinin de Sağlık Bakanlığı’nca açıklanması gerektiğini söyleyen Arıklı, sorumluluğu sadece Ünal Üstel’e atarak tüm suçun ona yıkıldığını kaydetti.
Başbakan’ın koltuğunu muhafaza etme uğruna ortağına her türlü tavizi verdiğini savunan Arıklı, Faiz Sucuoğlu’nun hiç suçu olmadığı halde görevden alınmak istendiğini ve kendisini görevden almak isteyen bir kişiyle çalışmayı sürdürmesini de anlamadığını kaydetti.
Arıklı, yaşananların tamamen Bakanlar Kurulunda işlenen bir suç olduğunu savunarak, Başbakan’ın çıkıp özür dilemesi gerektiğini kaydetti.
DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu konuşmasında, yapılan tehditle verilen süre içerisinde hükümetin devam etmesi için baskılar olduğunu söyleyerek sıranın şimdi kimde olduğunu sordu.
Başbakan’ın kamuoyuna kendisine Kudret Özersay tarafından süre verilip verilmediğini açıklamasını isteyen Ataoğlu, Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın sorumluluğunun olup olmadığını sorarak Tolga Atakan için de soruşturma yapılıp yapılmadığını sordu.
Muhaceret işlemi yapan kişilerin isimlerinin alınıp alınmadığını soran veya öğrenildiği takdirde nasıl bir işlem yapılacağını soran Ataoğlu, UBP’ye verilen talimatların yerine bir şekilde yerine getirildiğini savunarak, Başbakan’ın koltuğunun gitmesinden mi korktuğunu da sordu ve olayların detaylı bir şekilde açıklanmasını istedi.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, Bakanlar Kurulu’na yapılan özel izinle adaya gelinmesine dair önergeyi okuyarak, ancak Bakanlar Kurulu’nda bu konuda bir karar bulunmadığını, bunun da izin verilmediğini gösterdiğini anlattı.
Bu insanlara ülkeye gelemeyeceklerinin neden söylenmediğini soran Özyiğit, yazıların elinde olduğunu ve bu konuda da Bakanlar Kurulu’nun yanıltılmadığını dile getirerek, bunun kelle avcılığı olduğunu kaydetti.
“Vazo kırıldıysa nasıl yapıştırıldığını” da soran Cemal Özyiğit, memleketle ve halkla dalga geçildiğini söyleyerek, Başbakan’ın neden Ünal Üstel’in kellesinin gittiğini ve polis raporunda ne olduğunu halk adına açıklamasını talep etti.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis’te bakan değişimiyle ilgili okunan bildirimde bir bakanın görevine Başbakan tarafından son verildiğinin yer aldığını kaydetti.
Bakanların ifadesi üzerine yapılan hiçbir tartışma olmadığını ve bu dönemde yapılan her şeyin hukuka aykırı olduğunu dile getiren Erhürman, Ünal Üstel’in görevine son verilmesi üzerine Başbakan’ın açıklama yapmasını istedi.
Erhürman’ın konuşması sırasında Meclis yayınının sesinin BRT TV’de duyulmamasından dolayı toplantıya ara verilmesini talep etti.
Yaşanan tartışmaların ardından açıklama yapan Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay zaman zaman teknik sıkıntı yaşandığını fakat bu sıkıntıların üzerinde çalışıldığını kaydetti.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman sözlerine devam ederek, Ünal Üstel’in istifa etmediğini ve Başbakan tarafından görevine son verildiğini hatırlattı. Erhürman, bakan değişimi kararının yaşanan olaylar ve polis soruşturma raporu üzerine verildiğinin söylendiğini kaydederek raporun da kamuoyuna açıklaması gerektiğini kaydetti.
Bir bakanın görevine bu olaylar üzerine son verildiğini ve bulguların ne olduğunun açıklanmasının şart olduğunu söyleyen Erhürman, “Başbakan’ın soruşturma raporunda ne olduğunu söylemesi gerekir. Hem bizim hem de halkın bunu bilme hakkı vardır” dedi.
Bakanlar Kurulu kararı olmadan ülkeye giriş olduğunu ve muhalefetin burada neyi denetlemesinin beklendiğini soran Erhürman, Bakanlar Kurulu’na önerge geldiğini fakat kararın çıkmamasının Başbakan’ın sorumluğu olduğunu; bunun da Meclis kürsüsünden açıklanması gerektiğini söyledi.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı’na gidildiğini ve tüm teamüllerin altüst edildiğini belirterek Başbakan’ın atamayla ilgili Başsavcılık’tan neden görüş almadığını sordu ve basına yapılan açıklamaların tutarsızlığının da açıklanması gerektiğini kaydetti.
Ünal Üstel’in neden görevden alındığını ve polis soruşturmasında Bakanlar Kurulu kararı olmaksızın ülkeye giriş, gümrük ve karantina uygulanmayışının açıklanmasını isteyen Tufan Erhürman, Başbakan’ın da hangi hukuki zemin üzerinde bu uygulamayı yaptığının yanıtını istediğini belirtti.
Erhürman ayrıca, bu işin kapanmadığını ve kapanmayacağını da söyledi.
UBP Milletvekili Özdemir Berova da, muhalefet partilerinin Meclis kürsüsüne çok da yakışmayacak bazı kelimelerin kullandığını söyledi.
Yapılan konuşmalar sırasında kendini parti meclisi toplantısında hissettiğini dile getiren Berova, UBP’nin en köklü ve en büyük parti olduğunu ve ülkede yapılan her adımda başka bir kişiden talimat alamayacağının altını çizerek, “UBP talimat alan değil talimat veren bir partidir” dedi.
Berova ayrıca, UBP’nin içişlerine karışılmasının doğru bulunmadığını dile getirdi.
Konuşmacıları yanıtlayan Başbakan Ersin Tatar ise ülkenin gündeminin çok yoğun olduğunu, ikinci ekonomik paketin hazırlandığını ve çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
Adaya gelen özel jet olayının kendilerini çok üzdüğünü ve hükümetin pandemide çok çalıştığını ve gece yarılarına kadar çalıştıkları başarılı bir süreç yaşadığını dile getiren Tatar, adaya gelen kişilerle ilgili Bakanlar Kurulu önergesinin tam olarak anlaşılmadığını söyledi.
Tatar, polis raporunun ön bilgisini aldıklarını ve Ombudsman’ın raporunun ardından konunun net olarak açıklanacağını dile getirdi.
Önergedeki kişi sayısıyla gelen yolcu sayısının da farklı olduğunu kaydeden Tatar, Bakanlar Kurulu’nda bakan değiştirmek kendisinin yetkisinde bulunduğuna işaret ederek açıklık ve şeffaflıktan yana olduğunu söyledi.
Tatar, polis raporunun Meclis’e geleceğini dile getirdi.
Başbakan Tatar, bu kişilerin Lapta marinası için geldiğinin söylendiğini ancak böyle bir durum olmadığının fark edildiğini belirterek Başbakan olarak böyle bir gelişmeden kendisinin haberi olmadığını anlattı.
Kendisinin herhangi bir bakanın görevine son verme hakkı olduğunu dile getiren Tatar, değerlendirmeleri kendinin yaptığını ve Meclis’e de detaylı bilgi verdiğini söyledi.
Tatar, her uçak gelip gittiğinde Bakanlar Kurulu kararı gerekmediğini dile getirdi.
Başbakan Tatar, milletvekillerinin yerinden soruları üzerine
muhalefetin kendisini mahkemede gibi sorguya tutuğunu söyledi.
Başbakan Tatar, polise talimat verdiğini ve uçak indikten sonra gelen kişilerin ne yaptığı konusunda rapor vermesini istediğini kaydetti.
Hukuk devleti ne gerekiyorsa onun yapılacağını söyleyen Tatar, devletin her şeyi sorgulayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı’na sunduğu bakan değişiminde ortağının haberi olmadığı yönündeki eleştiriler konusunda Tatar, kendisinin bir adım attığını, ortağına hesap verme durumunda olmadığını kaydetti.
Pandemi döneminde itina ile ve titizlikle çalışmasının ardından yaşanan böyle bir olayda kendisinin bilgisi olması gerektiğini söyleyen Tatar, Bakanlar Kurulu’nda çok yoğunluk olduğunu ve her şeyin detaylı hatırlanmadığını belirtti.
Başbakan Ersin Tatar, bakan değişimi konusunda Cumhurbaşkanı ile istişarede bulunduğunu, imzalı hiçbir şey olmadığını dile getiren Tatar, Başsavcılığın da kendisinin talebiyle arandığını söyleyerek, paylaşılan bilgilerin siyasi etiğe uymadığını kaydetti.
Bunların tüm sorumluluğunun Bakanlar Kurulu’nda olduğunu dile getiren Başbakan Tatar, özverili çalışmalara rağmen bir jet olayının tüm bunların önüne geçmesini hazmedemediğini kaydetti.
“Evet özür dilerim” diyen Tatar, konunun bir bakanlar kurulu toplantısında konuşulduğunu ancak hiçbir karantina koşulu yokmuş gibi dolaşılmasını da hazmedemediğini dile getirdi. Tatar, rapor çıktığında her şeyi göreceklerini vurguladı.
Gelecek kişilerle ilgili bilgisi olması gerektiğini, bu kişilerin 3’ten 9’a çıktığını kaydeden Tatar, “Bu konuda neden benim haberim olmadı?” dedi.