Başbakan Tatar, TVGÜNEŞ’te soruları yanıtladı ve KKTC’nin güçlenmesinin , Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sözünü ettiği, kara, deniz ve havadaki hakların korunması açısından şart olduğunu vurguladı:
Başbakan Ersin Tatar, bu sabah TVGÜNEŞ’e konuk oldu ve önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Tatar bir soru üzerine “ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlü bir ekonomik yapıya sahip olmasının şart olduğunu, Türkiye’nin de güçlü bir KKTC’ye ihtiyacı bulunduğunu” söyledi.
UBP Basın Bürosundan yapılan açıklamaya göre; Tatar şöyle konuştu:
“Sondaj çalışmaları Kıbrıs’ın önemini arttırdı, KKTC’nin değerini arttırdı. Türkiye’nin de hava ve deniz sahası bakımından KKTC’ye ihtiyacı vardır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan da , yalnız karada değil, havada ve denizde Türkiye ve KKTC’nin çıkarlarının korunmasından söz ediyor. Biz de diyoruz ki, KKTC güçlenirse, Türkiye’de güçlenecektir. Biz, örneğin turizmde bir marka ülke olmak için hamle yapmak istiyoruz. Yaparsak çok önemli bir gelişme olur ve ekonomimiz daha da güçlenir. Aynı şekilde üniversiteler olayında da daha ileri gitmeliyiz. Kısacası, ekonomik güçlenme şarttır. Alt yapı yatırımlarımızı tamamlamamız, iş insanımızın, yatırımcılarımızın, önünü açmamız lazımdır.”
Biz marka olarak ortaya çıkıyoruz, kendimizi geliştiriyoruz. Günlük sıkıntılar olabilir ancak gelişiyoruz. Eğitim ekonomi alanında. KKTC daha da güçlenmeli, sahip çıkmalıyız. Günlük çalışmalarda da daha verimli çalışmalıyız.
Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar, “ Rum ELAM partisi mensuplarının KKTC bayrağına saldırmasının üzerinden önemli bir süre geçmemesine Rum yetkililerin henüz bir tepki göstermemesinin tasvip ettikleri anlamına geldiğini” belirtti.
Tatar şöyle konuştu:
“ Biz KKTC olarak, bayrağımıza yapılan bu hakaretin, bu şerefsizliğin peşini bırakmayacağız. Ama Rum yönetimi tarafından şu ana kadar gelen bir açıklama duymadık. Demek ki, tasvip ediyorlar. Suçluların bulunmasıyla ilgili bir şey duymadım. Bu zihniyetle, bu tutumda olanlarla bir yere varamayız.
Başbakan Ersin Tatar, “ Rum lider Anastasiadis’in Berlin’deki üçlü görüşme ile ilgili açıklamalarının tutumlarında bir değişiklik olmadığını gösterdiğine de dikkati çekti ve şunları söyledi:
“Türkiye’nin garantörlüğünü, bizlerin eşitliğini kabul etmiyorlar. Hedefleri üniter bir yapıdır. Türkiye’yle bağlarımızı koparacaklar, Türkiye’nin bizi güvence altında tutmasını ortadan kaldıracaklar ve Kıbrıs’ı 1974 öncesine götürmeye çalışacaklar. Niyetleri bir anlaşma değil, budur.
Bizim elimizdeki anketlere göre halkımız artık federal çözüme rağbet göstermiyor. Biz federasyona karşı çıkıp iki devlet derken tabanımızın görüşünü yansıtıyoruz. Bizim tabanımız yüzde yüz federasyona inanmıyor, federal bir çözüm olacağını düşünmüyor.”
Başbakan Tatar bir soru üzerine de , “Türkiye ile iki devletli çözüm konusunda ortak görüşe sahip olduklarını” ifade etti ve Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin bu yönde pek çok açıklamaları olduğunu” anımsattı.
Tatar, “ Kıbrıs Türk Halkı birlik olarak isterse Kosova örneğinde olduğu gibi Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs’ta da iki devletli çözüm modelini gündeme getirebileceğini, bunun olmaması için herhangi bir neden bulunmadığını” vurguladı.
Başbakan Ersin Tatar bir soru üzerine de “ Maraş’ın Rumlara iadesini düşünmediklerini” vurguladı.
“ Maraş vakıf malı idi. Şu oldu, bu oldu. Biz bu saatten sonra Maraş’ın iadesini düşünmüyoruz. Maraş’ın açılmasını düşünüyoruz. Envanter çalışması yapılıyor. Bizim mahkemelerimizin aldığı kararlar vardır. AİHM kararları vardır. Tüm bunlar da dikkate alınarak gerekenler yapılacaktır. Taşınmaz Mal Komisyonu devrede olacaktır. Süreç 1-2 sene sürebilir. Ama hükümetin duruşu açık ve nettir. Geri adım yoktur. Türkiye’den de aldığımız destek bu yöndedir. Eski sakinlerin de geri gelmesine neden olacak bir çalışma yapılacaktır, dolayısı ile AİHM’in de , BM’nin de karşı çıkacağı bir durum yoktur.
Gazimağusa, İskele, Yeni Boğaziçi İmar Planı ile ilgili bir soru üzerine de Başbakan Ersin Tatar şöyle konuştu:
“ Hükümetin UBP kanadı olarak biz konuyu Genel Sekreterimiz Ersan Saner Başkanlığı’ndaki bir komitede ile takip ediyor, gereken uyarıları yapıyoruz. Bazı haksızlıklar olabilir. Yönetmeye çalışacağız. Yüzde 100 herkesin memnun olacağı bir durum olmaz. Her yerde yüksek binalar var. Her yer böyle olursa ülkenin durumu ne olacak? Bunları da düşünmeliyiz”
Yabancılara mal satışının ancak Bakanlar Kurulu kararı ile olduğunu ifade eden Ersin Tatar, “ Bunun önemli ekonomik getirisi var. Dünyanın her yerinde konut sektörü çok önemlidir Londra’nın yarısı yabancılara aittir. Kimse evi sırtına vurup götüremez. O yapılan yatırım bu ülkeye yapılan yatırımdır. Herkes bundan gelir sağlıyor.
“Bazı kişilerin Polly Peck’teki çalışmaları ile ilgili kendisine suçlamalarda bulunması hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine de Tatar şunları söyledi:
“35 sene önce Polly Peck’te çalıştım. Her seferinde beni orada çalışmamla ilgili olarak seçimlerde yıpratmaya çalışıyorlar. Benim orada yaptığım işlerden dolayı bir sıkıntım olduğuna dair bir bilgim yok. Bu konuda bilgisi, belgesi olan getirsin de görelim. O dönemde ben 27 yaşında imza yetkisi olmayan biriydim. Ama Polly Peck işinin siyasi boyutu da var. Asil Nadir bey o dönemde Kıbrıs’a ciddi yatırım yaptı. Rum tarafı da Asil Nadire karşı bir hareket geliştirdi. Bunu unutmayalım. Sosyal medyada bu konu üzerinden saldırıya uğradığım için açıklama yapma ihtiyacı duydum, o kadar.”
