Barış Pınarı Harekatı’nı takip eden gazeteciler de terör örgütü YPG/PKK’nın hedefinde.
Dün Mardin’in Nusaybin ilçesinde gazetecilerin bulunduğu binaya YPG/PKK işgali altındaki bölgelerden uzun namlulu silahlarla iki kez saldırı düzenlendi. Saldırıda iki gazeteci yaralandı.
Bugün de Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesinde gazetecilerin kaldığı otele havan mermisi atıldı. Otelin yakınlarına düşen havan mermisi patlamadı.
Terör örgütü YPG/PKK’nın neden gazetecileri hedef aldığını, Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Eraslan ve TBB Başkanı Metin Feyzioğlu cevaplandırdı.
“Başarısızlığı örtme çabası”
Prof. Dr. Levent Eraslan, PKK/YPG’li teröristlerin Mardin’in Nusaybin ilçesinde basın mensuplarını hedef almasıyla ilgili, “Bu, doğrudan o bölgedeki gerçeklerin kamuoyuna aktarılmasını engellemeye çalışan bir terör örgütü faaliyetidir. Bu da örgütün ne kadar kötü ve zor durumda olduğunun göstergesidir” dedi.
Saldırının spontane gelişmiş bir olay olmadığını belirten Eraslan, şöyle konuştu:
“Terör örgütünün direkt olarak gazetecileri hedef alması başarısızlığı örtme amaçlı yaptığı bir saldırı. Yalnız şunu da gözden kaçırmamak lazım ki gazetecilerimizin orada bulundukları lokasyonlar, konumlar ve yerler bildirilmekte ve ona göre hareket edilmekte. Bu da ordunun büyük başarısı, terör örgütünün de büyük başarısızlığının göstergesi. Çünkü gazeteci onların nasıl kaçtığını, kaçarken arkada bıraktıklarını, kimlerden ne yardımı aldığını, hepsini çok net bir şekilde ulusal ve uluslararası kamuoyuna aktarıyor. Şimdiye kadar hiç bu kadar doğrudan gazeteciler saldırı altına alınmamıştı.”
“Kendi gazetecileri olsa dünyayı yerinden oynatırlardı”
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Barış Pınarı Harekatı’nı takip eden gazetecilere yapılan saldırıya dünya kamuoyu ve medyasının sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Bir Amerikalı, Alman ve Fransız gazetecinin başına böyle bir saldırının gelmesi halinde o ülkelerin dünyayı yerinden oynatacağını belirten Feyzioğlu, şunları söyledi:
“Bunlar ikiyüzlülük gerçekten ve ikiyüzlülükleri dünya kamuoyunun yüzünü vurmak lazım. Gazetecilerin örgütlerinin yüzüne de vurmak lazım. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü var, hepsini göreve bekliyorum. Türkiye’ye hakaret eden gazeteci de, gerçeği anlatan gazeteci değil mi? Gazeteci olmanın sizin gözünüzde ölçütü, Türkiye’yi küçük düşüren yalan haber yapmak mı? Biz de meslek örgütü olarak bunun gereğini yapacağız. Niye sessizsiniz diye ayna tutacağız.”
Kaynak: DHA