17 yaşındayken HDP ve DBP gençlik kolları üyelerince kandırılıp terör örgütüne katıldığını öne süren D.A, güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra örgütte yaşadığı sıkıntıları anlattı.
D.A, terör örgütünün sürekli devlet aleyhine propaganda yaparak gençlerin teslim olmasını engellemeye çalıştığını söyledi.
Terör örgütü PKK’nın iç yüzünü, kandırılarak dağa götürülen çocuk ve gençlere uygulanan psikolojik baskıları, dağda kaldığı sürede yaşadıkları zorlukları dile getiren D.A, örgüte katılmadan önce HDP ve DBP’nin mitinglerine gittiğini ve gençlik kolları üyelerinin kendisine dağa katılma teklifinde bulunduğunu savundu.
“Gelip devlete sığınsınlar”
Terör örgütü saflarına Muş’tan katıldığını, terör örgütünün kamplarında 1-2 ay silahlı ve ideolojik eğitim aldıktan sonra Suriye’ye gönderildiğini vurgulayan D.A, örgüt içinde teröristlerin hapsedilmesi, infaz ve tecavüz gibi olayları sürekli duyduklarını ifade etti.
Terör örgütünün dışarıdan anlatıldığı gibi olmadığını, kandırılarak dağa giden gençlerin çok zor günler geçirdiğini bildiren D.A, şunları kaydetti:
“Örgütten kaçmak istedim ama içimde hep bir kuşku vardı. Gitsem bana ne yaparlar diye düşünüyordum. En sonunda, ‘bundan daha kötü olmaz’ dedim ve geldim. Devlet çok yardımcı oldu. Etkin pişmanlıktan yararlandım. Yaşamıma devam ediyorum. Orada söyledikleri gibi değil. Dağda, ‘Devlet böyledir, böyle yapıyor, sizin hakkınızı çalıyor ya da giderseniz böyle yapar’ diyerek gençleri orada kalmaya mecbur bırakıyorlar. Dağdan gelmek isteyen çok kişi var. Geldim ve kendim gördüm. Zorlama, işkence gibi bahsettikleri hiçbir şey yok. Halen örgütün içinde olanlar tereddütte kalmasınlar, gelsinler. Devlet her konuda yardımcı oluyor. Gelip devlete sığınsınlar.”
“Devletin şefkatli kollarına sığındım”
D.A, örgütte katıldığı süre boyunca çok zorluk çektiklerini, çoğu zaman yemek bulamadıklarını, yaralandıklarında tedavi edilmediklerini belirterek, “O kadar zorlanmaya gerek yok. Gelip devletin şefkatli kollarına sığındım. Herkesin dönmesini ve ailesine kavuşmasını istiyorum. Herkesin devletin şefkatli kollarına sığınmasını bekliyorum. Onlar da gelip kurtulsun, yaşamlarına ailelerinin yanında devam etsin. Gittikleri yol, yol değil. Çok zorluk gördük. Aç kalıyorduk, su bulamıyorduk, çoğu gece uyuyamıyorduk. Bulunduğum yerde terör örgütü PKK/KCK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’li teröristler getirilip tedavi ediliyordu. Onlara da şahit olduk.” ifadelerini kullandı.
Türk askerine sığındığında hiçbir kötü muameleyle karşılaşmadığını kaydeden D.A, “O zorluk ve baskıyı çekmelerine gerek yok. Burada kötü söz dahi duymadım. Onların da aynı muameleyi göreceğinden şüphem yok.” dedi.
“Artık anneler ağlamasın”
Diyarbakır annelerinin HDP İl Başkanlığı önündeki “evlat nöbeti”ne de destek veren D.A, şöyle konuştu:
“Anneler bu eylemlerini çocuklarını getirene kadar sürdürmeliler. Onlar da gelip ailelerine kavuşsunlar. Yanlış yoldan dönsünler. Zararın neresinden dönülse kardır. O zorluklar bitti. Açlık, uykusuzluk ve her an ölüm korkusu yok. Diyarbakır anneleri kaç gündür evlatları için ağlıyor. Çocukları gelsin annelerin göz yaşları dursun. Artık anneler ağlamasın.”
Kaynak: AA