Atina’ya yaklaşık 1 saat uzaklıktaki Lavrion kasabası, küçük limanı ve sahil boyunca uzanan kafeleriyle şirin bir tatil beldesi. Ancak Lavrion’u gündeme getiren doğal güzellikleri değil, ev sahipliği yaptığı terör kampı.
TRT Haber ekibi başta PKK olmak üzere Türkiye’deki pek çok terör örgütüne mensup militanların toplandığı Lavrion Kampı’nı görüntüledi.
Çok sayıda terör örgütü militanı Atina’ya yaklaşık 65 kilometre uzaklıktaki kampta bulunuyor. Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen kamp halen kapatılmadı.
Kampta örgütün paçavraları dalgalanıyor
Kampın çevresinde dolaşırken ilk göze çarpan duvarlardaki yazılar, göndere çekilen örgütün paçavraları.
Yunan polisi kamp çevresinin denetimini adeta teröristlere devretmiş vaziyette. Yunan istihbaratı, bölgede çekim yapılmasına müsaade etmiyor. Kampın çevresinde büyük bir sessizlik hakim.
Farklı örgütlerin Türkiye’ye karşı işbirliğini kanıtlıyor
İçeriden çekilen ve örgüte yakın internet sayfaları tarafından paylaşılan fotoğraflar ise Lavrion’un bir mülteci değil, terör kampı olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu fotoğraflarda terör örgütlerinin yurt dışında Türkiye’ye karşı nasıl bir işbirliği içinde olduğunu görmek de mümkün.
Teröristlerin ihtiyaçları Yunan Kızılhaçı tarafından karşılanıyor
Kamp, resmi olarak Yunanistan Göç Bakanlığına bağlı. Konaklama koşulları gibi idari işler, yedi kişiden oluşan bir komite tarafından yönetiliyor. İhtiyaçlar ise çoğunlukla Yunan Kızılhaçı tarafından karşılanıyor. Giriş çıkışları ise tamamen kamptaki teröristler kontrol ediyor.
Teröristler, Türkiye’yi karalamak için Batı medyasını kullanıyor
Kamptaki militanlar zaman zaman Batılı gazetecileri ağırlıyor. Teröristlerin söylediği yalanlar, Batı kamuoyunda Türkiye’ye karşı bir kara propaganda malzemesi olarak kullanılıyor.
Terör örgütü Lavrion Kampı’nı ideolojik eğitim için kullanıyor
Peki kampın, terör örgütünün Avrupa yapılanmasındaki yeri ne?
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan kitaba göre, Lavrion Kampı terör örgütü mensuplarına ideolojik eğitimlerin verildiği bir karargah.
400 kişi kapasiteli kampta şu an 350 terörist kalıyor. Mülteci kampı görünümündeki bu karargah, terör örgütünün faaliyetlerini insani gerekçeler ileri sürerek kamufle etmesi açısından da önemli.
İki ülke arasında krize neden olmuştu
Aslında kampın geçmişi Soğuk Savaş yıllarına kadar dayanıyor. 60 yıl önce açılan kampta o dönem Sovyetler Birliği’nden kaçanlar barınıyordu. Ancak 1984 yılından itibaren kamp terör örgütünün kontrolüne geçti.
Terör örgütü elebaşı yakalandıktan sonraki sorgusunda Lavrion Kampı’nda örgüt militanlarına silahlı eğitim verildiğini söylemiş ve kampın varlığı iki ülke arasında krize neden olmuştu.
Atina yönetimi, Türkiye’nin kampın kapatılması için başlattığı girişimlere bugüne kadar olumlu bir yanıt vermedi.
Yunan polisi, 2013’te kampa yaptığı baskında “şüphe uyandırıcı” bir bulguya rastlanmadığını duyurmuştu. Ancak Türkiye’de daha önce kanlı eylemler gerçekleştiren teröristlerin anlattıkları Yunan makamlarının savlarını çürütüyor.
Yakalanan teröristler Lavrion’da eğitim aldıklarını itiraf etti
Seydo Hazar kod adlı Seyithan Samacan, Hayri Cemil kod adlı Gıyaseddin Altın, Hasan kod adlı Ahmet Akkurt ve 1994’te Ayasofya’nın bahçesine bıraktığı bomba ile iki turisti yaralayan Dilek Öz gibi PKK’lı teröristler, Lavrion Kampı’nda eğitim aldıklarını itiraf etmişti.
Yunan basınında yer alan haberlere göre, terör örgütü Lavrion dışındaki mülteci kamplarında da etkin. Örgüt, özellikle Suriye’nin kuzeyinden gelen Kürt kökenli mülteciler arasından militan devşirmek için faaliyetlerini sürdürüyor.
Haber: Osman Küçükdalak
Kamera: Necmi Hastürk