ABD Başkanı Donald Trump hakkında Temsilciler Meclisi’nde yürütülen soruşturmada halka açık ifade verme süreci devam ediyor.
Normalde hukuki ve siyasi olması beklenen bu süreç partiler arası bir mücadeleye dönmüş durumda.
Amerikan basını tanık ifadelerini işine geldiği gibi yorumluyor. Bunun son örneği ABD AB büyükelçisi Gordon Sondland’in ifadesinde görüldü.
Büyükelçi Sondland’in Temsilciler Meclisi’ndeki ifadesi Trump karşıtı ana akım medya tarafından “Sondland Trump’ın Ukrayna’ya baskı yaptığını söyledi” şeklinde haberleştirildi.
Hem Trump hem de Cumhuriyetçi yanlısı medya, Sondland’in ifadesini, büyükelçinin Trump ile telefon görüşmesi üzerine inşa etti.
Söz konusu telefon görüşmesinde Trump kendisine “Ukrayna’dan ne istiyorsunuz” diye soran Sondland’e “birşey istemiyorum, al-ver istemiyorum, sadece Zelensky’nin doğru olanı yapmasını istiyorum” diye cevap vermişti.
Sondland’in “Trump ile Zelensky görüşmesinin al-ver olduğunu tahmin ediyorum” demesi Cumhuriyetçi Parti’nin tepkisini çekti. Cumhuriyetçiler, ABD’nin AB Büyükelçisi’nin gerçek bilgileri değil, tahminlerini anlattığı görüşünde.
Ancak Sonland’in “Başkan Trump, bana asla doğrudan Ukrayna’ya yardımların, Biden’a soruşturma açılması şartına bağlı olduğunu söylemedi” şeklindeki sözleri ise Cumhuriyetçi Parti ve Beyaz Saray tarafından Trump’ın yanlış birşey yapmadığının kanıtı olarak yorumlandı.
Sonland, Başkan Yardımcısı Pence, Dışişleri Bakanı Pompeo dahil pek çok yetkilinin Ukrayna konusuna müdahil olduğunu söyledi.
Cumhuriyetçi Parti’nin Senato’daki çoğunluk lideri Mitch McConnell ile Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’nin kıdemli Cumhuriyetçi Partili üyesi Devin Nunes, Demokrat Parti’yi siyasi çıkarları için soruşturma başlatmakla suçladı.
Kaynak: TRT Haber