Arap devrimlerinden sonra iktidarın serbest seçimler aracılığıyla değiştiği bir sisteme kavuşan Tunus, devletin zirvesindeki Kartaca Sarayı’na gidecek ismi seçmeye hazırlanıyor.
Tunus Yüksek Seçim Komisyonu (YSK) Başkanı Nebil Bifun, cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık başvurularının 2-9 Ağustos tarihlerinde kabul edileceğini duyurdu.
Bifun, dün düzenlediği basın toplantısında, propaganda sürecinin de seçimin öne alınması nedeniyle 22 günden 12 güne indiğini belirtti.
Seçimlerin birinci turunun 15 Eylül’de, hiçbir adayın yüzde 50’den fazla oy alamaması halinde ikinci turun ise 3 Kasım’a kadar yapılacağını aktaran Bifun, geçiş süreci için anayasanın öngördüğü 90 günlük sürede YSK’nin seçimleri gerçekleştirebilmesi için seçim yasasında değişiklikler yapılması çağrısında bulundu. YSK Başkanı kendilerinin ikinci turu 29 Eylül’de gerçekleştirmek istediklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından Tunuslular 6 Ekim’de bu kez parlamento seçimleri için sandık başına gidecek.
Sibsi’nin geride bıraktığı seçim yasası ne olacak?
Tunus’un hızla girdiği cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde öncelikle merak edilen konu, parlamentonun kabul ettiği ancak Sibsi’nin vefatından önce onaylamadığı yeni seçim yasasının akıbeti.
Öyle ki, seçime bu yasayla gidilip gidilmemesi favori gösterilen bazı isimlerin adaylığını doğrudan etkileyebilir.
Tunus parlamentosunun 18 Haziran’da tartışmalı bir oturum sonunda kabul ettiği yasanın getirdiği değişiklikler arasında yüzde 3’lük seçim barajı uygulanması ve televizyondan siyasi reklam yapılmasının engellenmesi öne çıkıyor.
Ayrıca bir yıl içinde televizyonlar aracılığıyla siyasi reklam yapan ve dernek faaliyetinde bulunanların adaylıktan men edileceğine yönelik bir madde de yasada yer alıyor.
Yeni yasa, nefret söyleminde bulunan ya da diktatörlük övgüsü yapanların da cumhurbaşkanı adaylığına kapıları kapatıyor.
Parlamento tarafından kabul edilen yasa Cumhurbaşkanı Sibsi’nin onayını bekliyordu. Ancak bazı partilerden gelen itirazlar arasında Sibsi, kendisine tanınan süre içinde yasayı ne onayladı ne de reddetti.
Anayasa’ya göre geçici cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Meclis Başkanı Muhammed en-Nasır’ın masasındaki birinci dosya seçim yasası.
Kamuoyu bu konuda bölünmüş durumda. Bazı kesimler onay için tanınan sürede imzalanmadığı için yasanın kadük olduğunu savunurken, bazıları geçici Cumhurbaşkanı tarafından yasanın onaylanabileceğini ifade ediyor.
Tartışma çok uzun sürmeyecek. Zira YSK, geçici Cumhurbaşkanı Nasır’ın söz konusu yasayı imzalamaması halinde sandığa eski yasayla gidileceğini açıkladı.
Anketlerdeki favori aday Karvi’nin kaderi seçim yasasına bağlı
Seçime 45 gün kala Tunusluların cevabını en çok merak ettiği sorulardan biri de şu: “Kimler aday olacak?”
Geleneksel siya setin dışından gelen medya patronu Nebil el-Karvi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığı uzun süredir tartışılan bir isim olarak öne çıkıyor.
Nida Tunus’un kurucuları arasında yer alan Karvi, başkanlığını yaptığı Halil Tunus Vakfının ülke genelindeki yardımlarını televizyon kanalı Nesma aracılığıyla duyurmasıyla son yıllarda halk arasında şöhrete kavuştu.
Son yıllarda popülist faaliyetlerine ağırlık veren Karvi, anketlerde cumhurbaşkanlığı seçimleri için favori adaylar arasında gösterildi.
Ancak, geçici Cumhurbaşkanı Muhammed en-Nasır’ın parlamentonun kabul ettiği seçim yasasını onaylaması halinde Karvi’ye adaylık kapısı kapanıyor.
Yeni seçim yasasındaki, “son 1 yıl içinde dernek faaliyetinde bulunan ve televizyondan siyasi reklam yapan isimlerin aday olamayacağına” dair madde tam olarak Karvi’yi hedef alıyor.
Seçim yasasının onaylanmasıyla Karvi’ye cumhurbaşkanlığı adaylığının kapısı kapanırsa bunun başka yansımaları görülebilir.
Bu durum Nida Tunus ve diğer ulusalcı partilerden önde gelen isimleri parlamento seçimleri için aday listelerine transfer eden Karvi’nin partisi “Tunus’un Kalbi” için itici güç olabilir.
Tunus Anayasasının mimarı Kays Said
Tunus’un 2014’te hayata geçirdiği ve “Arap dünyasının en demokratik Anayasası” olarak gösterilen metnin mimarlarından Kays Said de şu ana kadar adaylığını açıklayan isimlerden biri.
Uzmanlar, kendine has hitabet biçimi ve söylemiyle öne çıkan Said’in Tunus’ta geleneksel siyasete ve sandığa küsmüş isimleri oy vermeye ikna edebileceğini belirtiyor.
Karvi ve Said dışında sol partilerin bir araya gelerek oluşturduğu Halkçı Cephe Sözcüsü Hamma el-Hemmami, eski Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki gibi 10’dan fazla isim daha önce cumhurbaşkanlığı yarışında aday olabileceklerini açıkladı.
Ancak bunlardan kaçının resmen başvuruda bulunacağı şu an için belirsiz.
Nahda Hareketi henüz tavrını belli etmedi
Tunus parlamentosunda 68 milletvekiliyle en büyük parti konumundaki Nahda Hareketi de cumhurbaşkanı adaylığı konusunda henüz tutumunu açıklamadı.
Bir dönem Hareketin lideri Gannuşi’nin aday olacağı konuşulmuştu. Fakat Nahda’nın Gannuşi’yi parlamento seçimlerinde başkent Tunus’tan birinci sıra milletvekili adayı göstermesiyle bu olasılık devre dışı kaldı.
Bu arada Nahda Hareketi içinden eski Başbakan Hamad el-Cibali, cumhurbaşkanı seçiminde bağımsız aday olacağını duyurdu.
Nahda lideri Gannuşi ise bu hafta başında yaptığı açıklamada parti olarak cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin tutumlarını birkaç gün içinde kamuoyu ile paylaşacaklarını belirtti.
Tunus’un genç Başbakanı Şahid
Adaylığı sıkça konuşulan ancak henüz tavrını belirlememiş isimlerden bir diğeri de Başbakan Yusuf Şahid.
Siyasete Nida Tunus saflarından giren 43 yaşındaki Şahid, partisiyle yaşadığı fikir ayrılığının ardından kendisi gibi partiden ayrılan isimlerle bir parlamento grubu kurdu. Ulusal Koalisyon isimli bu grup kısa sürede meclisteki en büyük ikinci oluşum haline geldi.
Yusuf Şahid, Tunus’un devrim sonrasında en uzun süre görevde kalmayı başaran başbakanı olarak öne çıktı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Tunus kamuoyunda ismi sürekli anılan Şahid, bugüne kadar bu yöndeki soruları geçiştirmeyi tercih etti.
İsmi bir anda parlayan Zubeydi
Tunus Savunma Bakanı Abdulkerim ez-Zubeydi, daha önce cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını açıklamıştı. Ancak Zubeydi’nin bu açıklamasından birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Sibsi hayatını kaybetti ve ülke hızlı bir seçim sürecine girdi. Kulislerde Zubeydi’nin aday olacağı ve siyaset içinden çok sayıda kişinin desteğini alacağı yönünde haberler bir anda artmaya başladı.
Son olarak dün akşam Baci Kaid es-Sibsi’nin kurucusu olduğu Nida Tunus ve diğer partilerden 15 milletvekili, Zubeydi’nin cumhurbaşkanlığını desteklemek üzere bir dilekçe imzaladıklarını açıkladı. Nida Tunus Milletvekili Fatma el-Mesdi de parti yönetiminin bugün gerçekleştireceği toplantıda cumhurbaşkanı adayı konusunu görüşeceğini aktardı.
Tunus yasalarına göre, bir kişinin cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilmesi için “en az 10 milletvekili, yerel meclislerinden 40 başkan veya 10 bin seçmenin imzası” gerekiyor.
İddialara ilişkin dün yerel bir gazeteye açıklamalarda bulunan Zubeydi, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kapıyı açık bırakarak, “Henüz hiçbir şey söyleyemem. Ancak ülkeme daha fazlasını verebileceğimi düşünürsem, aday olabilirim.” dedi.
Daha önce adaylığını açıklayan siyasetçi Amr Sahabu, Zubeydi’nin yarışa girmesi halinde kendisinin çekileceğini açıkladı.
Nahda Hareketi lideri Gannuşi de Zubeydi’nin adaylığına ilişkin, “Kendisi vatansever bir şahsiyettir. Ülkesine hizmet etmiştir. Biz kendisini dost sayarız. Kendisi cumhurbaşkanlığı için birçok adaydan daha işin ehli bir isimdir. Ancak bu konuda son sözü halk söyleyecektir.” ifadelerini kullandı.
Halkın ekonomik beklentileri ön planda
Zeynel Abidin bin Ali dönemini sona erdiren 14 Ocak 2011’deki devrim Tunus’a kişisel hak ve özgürlükler alanında birçok kazanım getirdi.
Tunuslu yöneticiler, çalkantılı geçiş sürecinde halkın ekonomik beklentilerini karşılamak konusunda ise başarılı olamadı.
Tunus halkı, yaklaşık 3 ay içinde en az 2 kez sandığa giderek yeni cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçecek. Tunuslular, ülkenin yeni dönemdeki karar alıcılarından, demokratik kazanımların korunmasının yanında şimdi ekonomik alanda da atılım bekliyor.
Kaynak: AA