Tunus’ta ekim ayında yapılan parlamento seçimlerini Nahda Hareketi birinci sırada tamamladı. Nahda, 217 sandalyeli Tunus Meclisine 52 milletvekili gönderdi ancak tek başına iktidar olamadı. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 15 Kasım’da Nahda Hareketinin önerisiyle Habib el-Cemli’yi hükümeti kurmakla görevlendirdi.
Cemli’nin görüşmelerinde koalisyona yeşil ışık yakan 22 milletvekiline sahip Demokratik Akım Partisinin Genel Sekreteri Abb açıklamalarda bulundu.
Abbu, koalisyon görüşmelerini yürüten Cemli’ye hükümet çalışmasına ilişkin 204 maddeli bir plan sunduklarını, tamamı olmasa da bu planın geniş çapta uygulanması için Nahda’dan teminat istediklerini belirtti.
Öncelik yolsuzluk mücadelede
Cemli’nin, talip oldukları bakanlıkların yolsuzlukla mücadele programlarına ilişkin tekliflerini değerlendireceğini aktaran Abbu, “Koalisyon görüşmelerinde içişleri, adalet ve idari reform bakanlıkları konusunda ısrarcıyız.” diye konuştu.
Demokratik Akım lideri Abbu, ayrıca, “kanunlar önünde herkesin eşit olması, güç odaklarıyla mücadele, kimseye hukukun üstünde ayrıcalık tanınmaması” gibi kırmızı çizgileri olduğunu vurguladı.
Siyasi partilere tayinler konusunda bakanlıklardan uzak durmaları çağrısı yapan Abbu, “Milli güvenlik, vatandaşların güvenliği, ülkenin ve demokrasinin istikrarı gibi konularla ilgilenen İçişleri Bakanlığındaki genel müdürlerin bir parti ya da siyasi taraf ya da ekonomik güç odaklarıyla irtibatlı olması ne anlama gelir?” sorusunu yöneltti.
“Halk Hareketinin hükümete katılması için çaba göstereceğiz”
Ekonomik ve sosyal programlara ilişkin “devletin sosyal rolünü önemsediklerini, kamu kurumlarında aşırı ilgisizliği reddettiklerini” bel irten Abbu, hükümetin gelecek 5 yıllık süresinin reform ve yeniden yapılanma için olacağını, bu yüzden kimsenin “bir yıllık sürede bunu yapacağım” demesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Abbu, parlamentoda ortak grup kurdukları 15 milletvekiline sahip Arap milliyetçisi Halk Hareketi ile hükümete katılma konusuna ilişkin ise şunları söyledi:
“Biz Demokratik Akım Partisi olarak girdiğimizde, Halk Hareketinin hükümete katılması için çaba göstereceğiz. Özellikle ekonomik açıdan rahat olmayacak bir döneme girerken Halk Hareketinin hükümete katılması ayrı bir değer ve ağırlık kazandırır . 2020 yılının sosyoekonomik açıdan iç olmayacağı kesin. Halk nezdinde ağırlığı bulunan tarafların hükümette olması önemli.”
Devrim yanlısı kanat
Tunus’ta 6 Ekim’de yapılan seçimler sonucunda parlamentoda eski rejim yanlıları ve devrim yanlısı partiler arasında parçalanmış bir tablo çıktı.
“Devrim yanlısı” olarak nitelendirilen partilere değinen Abbu, devrim çizgisinin yalnızca 14 Ocak 2011’de saf tutmak değil, “yolsuzluk ve istibdada” karşı çıkmak olduğunu belirterek, “Tunus’ta demokratik sürecin, istikrar ve egemenliğin korunması, vatandaşların durumlarının iyileştirilmesi, yolsuzluk ve merkez-kırsal ayrımına son vermek gibi hedeflere bağlı kalanlar, devrim çizgisinde olanlardır.” dedi.
“Nahda için B planı Tunus’un Kalbi”
Muhammed Abbu, partisinin seçim vaatlerinden “yolsuzluk ve bölgeler arasındaki makasın kapatılması” başlıklarına dair, “Hükümet, maliye, yönetim ve hatta yargı, güvenirliğini yitirdiği zaman, ülkede güçlü bir ekonomi inşa etmeniz mümkün değil. Avrupa’nın neden iş gücünün ucuz olduğu ve sadece 75 kilometre mesafedeki Tunus’a değil de Vietnam’a yatırım yaptığının sorgulanması gerekiyor.” değerlendirmesi yaptı.
Devletin saygınlığını kazanması ve halkın güvenini kazanması için güvence olacaklarını ifade eden Abbu, koalisyon arayışına ilişkin şunları kaydetti:
“Eğer Nahda devleti bu şekilde yönetmek istiyorsa bizler memnun oluruz ama eski düzen gitmek istiyorlarsa ne (Demokratik) Akım, Ne (Halk) Hareket, ne de Yaşasın Tunus yanında yer alır. Nahda Hareketi için B planı (eski rejime yakın) Tunus’un Kalbi Partisiyle iktidar kurmak ve bazı partilerin kendisine destek olması. Bu seçenek de hâlâ masada.”
Eski sistemle ekonomi düzeltilemez
Ekonominin düzeltilmesi için eski rejim yanlısı grupların yönetime katılması yönündeki görüşleri reddeden Abbu, “Bizdeki müesses nizam silah, tank, tüfekle yönetimi ele geçirmiyor. Bizdeki nizam, ekonomik gücüyle siyasetçileri satın alıyor ya da yönetiyor. Bizler hükümetteki varlığımızla iş dünyasına zarar veren bu meşum ilişkiyi yargılamak istiyoruz.” diye konuştu.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in görevlendirdiği Habib el-Cemli’nin yaklaşık 40 gün içinde 109 milletvekilinin güvenoyunu alarak koalisyon hükümetini kurması gerekiyor.
Parlamentodaki çok parçalı yapı ve “eski rejim” yanlısı partilerin seçenek dışı bırakılması Cemli’nin işini zorlaştırıyor. Bu partiler arasında seçimi ikinci sırada tamamlayan 38 milletvekiline sahip Tunus’un Kalbi Partisi öne çıkıyor.
Partinin lideri medya patronu Nebil el-Karvi, seçim kampanyası sürecini, hakkındaki para aklama, vergi kaçırma ve yolsuzluk suçlamaları nedeniyle tutuklu olarak geçirmişti.
Kaynak: AA