Türkiye ve Suriye orduları arasında İdlib’de geçen hafta Pazartesi günü çıkan çatışma sonucunda yedisi asker olmak üzere sekiz Türk’ün hayatını kaybetmesi, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkileri tekrar gündeme getirdi.
Geçtiğimiz günlerde Rusya’dan bir askeri heyet de Türkiye’ye geldi.
Türkiye ordusuna yapılan bu saldırının ardından Suriye konusunda farklı taraflarda olan Türkiye ve Rusya’nın siyasi ve ekonomik işbirliğine nasıl devam edeceği tartışmaları yeniden alevlendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda iki ülke arasındaki ticari ilişkilere dikkat çekti.
Erdoğan, Ukrayna gezisi sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, “Öfke ile kalkan zararla oturur” dedi ve Rusya ile ilişkilerin ekonomik boyutuna vurgu yaptı:
“Nükleer enerji meselemiz var, rakamlar orada çok ciddi. Türk Akım projesi var. Doğalgazımızı çok ciddi bir oranda Rusya’dan alıyoruz. S-400 konusu var. 20 ile 25 milyar dolar arasında bir ticaret hacmi var. Turizm noktasındaki ilişkilerimiz de iyi bir noktada, birinci sırada Rusya geliyor.”
Erdoğan’ın da belirttiği gibi son dönemde iki ülke arasında yapılan ticari anlaşmalar kapsamında ilk başta göze çarpan, S-400 hava savunma sisteminin toplam maliyeti 2,5 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
Uzmanlar, Türkiye ve Rusya’nın ekonomik ilişkilerinde iki noktaya dikkat çekiyor: Birincisi Türkiye’nin ticaret bakımından Batılı ülkelerle ekonomik büyüklük açısından daha büyük bir ortaklık içinde olması, ikincisi de Türkiye’nin Rusya’ya enerji açısından bağımlı olmasının yarattığı dengesizlik.
İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin tek tek kalemlerine ve ekonomik ilişkilerin dış politikaya etkisine baktık.
Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler açısından en büyük kırılım, Rus savaş uçağının 24 Kasım 2015’te düşürülmesinin ardından yaşandı.
İki ülke arasındaki ilişkilerin bu olayla gerilmesi, ekonominin de etkilenmesine neden oldu.
Uçak krizinin ardından 2015 yılında 24 milyar dolar olan iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacmi, 2016 yılında yaklaşık 17 milyar dolara kadar düştü.
2016 yazında iki ülke ilişkilerinin tekrar normalleşmesi ile beraber toplam dış ticaret hacmi 2017 yılında 22; 2018’de 25; 2019’da ise tahmini 26 milyar dolara kadar çıktı.
Genel olarak bakıldığında iki ülke arasındaki ticari ilişkiler, Türkiye’nin Rusya’dan doğalgaz satın alması dolayısıyla Rusya’nın lehine.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) 2018 yılı rakamlarına göre Türkiye’nin satın aldığı doğalgazın en büyük kaynağı Rusya.
Türkiye 2018 yılında toplam 50 milyon metreküp doğalgaz ithalatı gerçekleştirdi; bunun neredeyse yarısı, 23 milyon metreküpü Rusya’dan geldi.
Türkiye’nin 2019 yılında gerçekleştirdiği toplam ihracatın sadece yüzde 2,2’sini Rusya’ya gerçekleştirdiği ihracat oluşturuyor.
Toplam ticaret hacminde ise iki ülkenin ticareti, Türkiye’nin toplam ticaret hacminin yüzde 7’sini meydana getiriyor.
İki ülkenin ticaret hacmini vardırmak istediği nokta ise 100 milyar dolar.
İki ülke arasındaki uçak krizinin ardından ekonominin en ağır darbeyi aldığı başlıklardan biri de turizm oldu.
2018 yılında Rusya’dan Türkiye’ye 6 milyona yakın turist geldi.
Bu, Türkiye’ye gelen toplam turistin yüzde 15’ine tekabül ediyor.
2017 yılında olduğu gibi 2018’de de en çok yabancı ziyaretçi Rusya’dan geldi.
Bu rakam 2016 yılında uçak krizinin ardından 866 bin kişiye kadar inmişti.