Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra vahşice öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbeti ve cinayetin detayları için yoğun diplomasi yapan Türkiye, gerçekleştirilen eylemi dünyanın gündeminde tutarak cinayetin itiraf edilmesini sağladı.
Nikah işlemleri için 2 Ekim 2018’de geldiği başkonsolosluktan bir daha çıkmayan ve daha sonra öldürüldüğü Suudi makamlarca itiraf edilen Kaşıkçı için Türkiye, ilk günden itibaren cinayete ilişkin bilgileri dünyayla paylaştı.
Olayın aydınlatılması ve suçluların bulunması için başlatılan soruşturmanın ardından Dışişleri Bakanlığı 4 Ekim’de konuyla ilgili açıklama yapması için Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi Velid Bin Abdulkerim el-Hireyci’yi bakanlığa çağırdı.
El-Hireyci, 7 Ekim’de tekrar bakanlığa çağırılırken, aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bizzat konunun takipçisi olduğunu ve çıkacak sonucun dünyaya bildirileceğini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, mevkidaşları ve uluslararası kuruluşların temsilcileriyle de Kaşıkçı cinayetini görüştü.
Bu dönemde Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, ABD Başkanı Donald Trump ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de aralarında bulunduğu liderler ve yetkililerle görüştü.
Erdoğan’dan Washington Post’a “Kaşıkçı” makalesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cinayetin üzerinden geçen bir ayı, Washington Post’ta kaleme aldığı makalede değerlendirerek, “Türkiye, yaşanan olayı tüm yönleriyle aydınlatmak için geçtiğimiz bir aylık süre zarfında elindeki tüm imkanları seferber etti. Bu gayretlerimiz neticesinde tüm dünya, Cemal Kaşıkçı’nın soğukkanlı biçimde bir suikast timi tarafından öldürüldüğünü öğrendi. Cinayetin önceden planlandığı kesin olarak ortaya çıktı.” ifadelerini kullandı.
“Cenaze nerede?” diye soran Erdoğan, makalesinde şunları kaydetti:
“Cinayeti işleyenlerin, Suudi Arabistan’da derdest edilen 18 şüphelinin içinde olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde bu şahısların kendilerine verilen ‘Cemal’i öldürme ve Türkiye’den ayrılma’ emirlerini yerine getirmek üzere geldiğini de biliyoruz. Son olarak Cemal’in katledilmesi emrinin, Suudi hükümetinin en üst makamlarından geldiğini de iyi biliyoruz.”
Erdoğan, katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde de konuyu dile getirerek, “Bu vahşi cinayetin emrini vereninden uygulayanına kadar tüm sorumluların ortaya çıkartılmadan ne İslam dünyasının ne de dünya kamuoyunun tatmin olması mümkün değildir.” dedi.
BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportöründen Suudi Arabistan’a “soruşturmayı baltalama” eleştirisi Çavuşoğlu da Suudi, ABD’li ve Avrupalı mevkidaşları başta olmak üzere birçok bakan ve yetkiliyle Kaşıkçı cinayetine ilişkin görüşmeler yaptı.
Görüşmelerinde ve açıklamalarında, “uluslararası soruşturma”yı gündeme getiren Çavuşoğlu’nun bu ifadeleri karşısında Suudi Arabistan adım attı ve eski Kraliyet Divanı Danışmanı Suud el-Kahtani ve İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed el-Asiri hakkında “tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.
Çavuşoğlu, Türkiye’yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard’la da görüştü.
Callamard, “Türkiye’nin etkili, kapsamlı, tarafsız ve şeffaf soruşturması Suudi Arabistan tarafından ciddi şekilde baltalandı.” değerlendirmesinde bulundu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ise konuyla alakalı 101 sayfalık rapor hazırlayarak, Guterres’i kriminal soruşturma başlatmaya davet etti. Raporda, “Suudi Arabistan, diplomatik ayrıcalıkların istismarı ve kendi toprakları dışında güç kullanımı yasağını ihlal etmekten ötürü Türk hükümetinden özür dilemeli.” ifadelerine yer verildi.
Erdoğan ve Çavuşoğlu’nun yanı sıra birçok Türk yetkilinin açıklamaları ve girişimleri, cinayetin AB Dışişleri Konseyinde de ele alınmasını sağladı.
CIA Direktörü Gina Haspel de bu dönemde Türkiye’ye gelerek cinayetle ilgili bilgiler aldı ve konuyla ilgili Temsilciler Meclisinde brifing verdi.
Veliaht Prens sorumluluğu üstlendi
Kaşıkçı, ilk olarak 28 Eylül 2018 günü evlilik işlemleri için gittiği başkonsolosluğa kendisine randevu verilen 2 Ekim’de tekrar gitmişti.
Girdiği binadan bir daha çıkmayan ve kendisine “Çıktı” denilen nişanlısı Hatice Cengiz bunun üzerine AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ile gazeteci Turan Kışlakçı’yı aramış, Aktay ve Kışlakçı’nın açıklamalarıyla konu tüm dünya tarafından duyulmuştu.
Kaşıkçı’ya randevu verilen gün, Türkiye’ye 15 kişilik Suudi cinayet timinin geldiği ve iki ayrı uçakla aynı gün Türkiye’den ayrıldığı tespit edilmişti.
Başkonsolosluk ise “ilk günlerde Kaşıkçı’nın binadan çıktıktan sonra kaybolduğunu” iddia etse de 18 gün sonra cinayeti kabul etmiş, daha sonra Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, “Bu olay, benim sorumluluğum altında oldu. Tüm sorumluluğu üstleniyorum.” açıklamasını yapmıştı.
Cinayetin ardından Suudi Arabistan’da başlayan davada, idam ve hapis istemiyle yargılanan kişilerin kimlikleri açıklanmamıştı.
TRT