Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, küresel salgın haline gelen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalığı tedavisinde kullanılacak yöntemler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Uygun aşı ve yeni ilaç geliştirmenin daha uzun süreceği gerekçesiyle denemeler ağırlıklı olarak mevcut ilaçlar üzerinden yürütülüyor.
Pek çok ilaç ismi geçse de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisinde anti-viral ilaçlar Avigan (Favipiravir) ve Remdesivir ile anti-paraziter ilaç Hidroksiklorokin (Plaquenil) öne çıkıyor.
Anti-viral ilaçlar: Favipiravir (Avigan) , Remdesivir, Lopinavir/Ritonavir (Kaletra)
Kovid-19’a karşı denenen anti-viral ilaçların çoğu SARS, MERS gibi geçmiş viral salgınlarda rol oynayan virüslere etki göstermiş Remdesivir, influenza (grip) virüsüne etkili Favipiravir ya da HIV tedavisinde kullanılan Kaletra ilaçları.
Çin’den Türkiye’ye getirilen Favipiravir ile Almanya’da denemeleri sürdürülen Remdesivir bu kategoride değerlendiriliyor.
Bu ilaçlar virüs RNA’sının çoğalmasını durduruyor.
Anti-paraziter ilaç: Hidroksiklorokin (Plaquenil)
Anti-viral ilaçların yanı sıra anti-paraziter ilaçlar da Kovid-19 hastalarının tedavisinde deneniyor.
Bu kategoride öne çıkan ilaç ise sıtma tedavisinde kullanılan, Fransa ve Çin tarafından denenen Hidroksiklorokin.
Zika virüsü ve HIV tedavisine iyi geldiği belirtilen ve Avustralya’da çalışmaları sürdürülen Ivermectin ise şu an için laboratuvar çalışmalarında hücre kültürlerinde virüsü öldürdüğü gözlenen ve insanlar üzerinde denendiğine dair veri olmayan bir ilaç.
Bağışıklık sistemini düzenleyiciler: Tocilizumab, İnterferonlar, Anakinra
Kişilerin bağışıklık sisteminin virüse karşı verdiği aşırı tepki kontrol altına alınarak, özellikle akciğerdeki zararlı etkilerin azaltılması hedefleniyor.
Ancak ilaçların kullanımına ilişkin henüz yeterli bilimsel kanıt bulunmuyor.
İmmün plazma
Bu ilaçların yanı sıra bir de immün plazma denilen tedavi yöntemi var. Umut veren bu işlem, Kovid-19’u yenmiş kişilerden alınan kanın belli miktarının hastalara enjekte edilmesiyle gerçekleştiriliyor.
Kovid-19 hastaları üzerinde denemeleri sürdürülen ilaçlar ile uygulanan yöntemlere ilişkin mevcut durumu Independent Türkçe’ye değerlendiren uzmanlar, farklı ülkelerde belli gruplar üzerinde yapılan testlerin henüz genele yayılmadığını ve klinik çalışmaların sonucunu beklemenin şart olduğunu vurguladı.
“DSÖ’ye 200’e yakın ilaç için başvuru yapıldı”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBU) Gülhane Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toker Ergüder, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Kovid-19 tedavisine yönelik bir danışma inisiyatifi oluşturduğunu ve bu oluşuma 70’i aşkın ülkenin katıldığını belirtti.
Prof. Ergüder, “200’e yakın ilaç, 20’ye yakın aşı ve 40’a yakın hızlı test için DSÖ’ye başvuru yapıldı. Klinik çalışmalar sürüyor” ifadelerini kullandı.
Viral hastalıklar ile sıtma gibi rahatsızlıklarda kullanılan ilaçların (Favipiravir, Remdesivir, Hidroksiklorokin vb.) öncelikle yoğun bakım tedavilerinde denendiğini belirten DSÖ Türkiye Program Yöneticisi Prof. Dr. Ergüder, “Çin’deki bazı yayınlarda hastaların yatış süresinin kısaldığı ifade ediliyor. Bu ilaçlar, başta Çin olmak üzere bazı ülkelerde küçük gruplar üzerinde test edildi. Henüz uluslararası çapta bilimsel bir kanıt ya da açıklama olmadığından beklememiz şart” dedi.
Prof. Dr. Toker Ergüder, söz konusu ilaçlara ilişkin klinik çalışmalar başarıyla sonuçlanırsa son sözü Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (Titck) söyleyeceğini de sözlerine ekledi.
“Virüsün hücreye girişini engelleyebildiği görülen ilaçlar Hidroksiklorokin ve Camostat”
Kovid-19 hastalarında denenen ilaçların üç kategoride olduğunu belirten Kalp Cerrahı Dr. Bülent Polat da bunlardan ilkinin virüsün hücreye girişini engelellediğini, diğerinin hücreye girdikten sonra etkisini gösteren ilaçlar olduğunu, bir diğerinin de aşırı tepki veren bağışıklık (immün) sistemini düzenleyen ilaçlar olduğunu söyledi.
Virüsün hücreye girişini engelleyebildiği görülen iki önemli ilaca değinen Dr. Bülent Polat, “Bunlardan ilki Hidroksiklorokin (Plaquenil), sıtma tedavisinde kullanılırdı. Örneğin hücreye bin virüs girecekse, bu ilaçla 100 tane girebiliyor. FDA onay verdi. Çin, Hindistan, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde kullanıldı, kinik gözlemi olumlu. ‘Trump ilacı’ diyorlar, ABD Başkanı bu ilaç için ‘çok faydalı’ yorumunu yapınca, ismi böyle kaldı. Ama şunu vurgulamam gerekir ki, bilimde çok fazla sayıda iki grup hastayı 6 ay deneyeceksiniz gibi bazı kriterler vardı. Bazen bilimsel çalışmalarla ilacın kanıtlanması 1-1,5 sene sürer. Ama bu salgında böyle bir zamanımız yok!” ifadelerini kullandı.
Diğeri ilacın ise pankreas hastalıklarında kullanılan Camostat olduğunu belirten Op. Dr. Bülent Polat, laboratuvar ortamında denenen bu ilaçla virüsün ACE2 denilen moleküle tutunmasının yani hücreye girmesinin engellediğini söyledi.
“Virüs hücreye girdikten sonra etkili olanlar Remdesivir ve Favipiravir”
Virüs hücreye girdikten sonra etkili olduğu görülen Remdesivir ve Favipiravir ilaçlarına ilişkin ise Polat, şu yorumu yaptı:
Hücrede aşırı çoğaltma mekanizmasını sağlayabilen ilaçlar var anti-viral ilaçlar. Remdesivir’i ABD firması üretiyor. Almanya kullanıyor, Türkiye’de yok. Çok iyi sonuç alındı bu ilaçta. Bu ilaçtan çok umutlu, birinci sırada bence bu ilaç var. Favipiravir, Japon ilacı, Ebola virüsü için üretildi. Bu virüse de etki edildi. Biz de hastanemizde kullanıyoruz, Covid-19 hastalarında kullanıyoruz ve iyi. Hücre içindeki çoğalmayı engelleyen ve geçmişte HIV’e etkili olan Lopinavir, Darunavir. Ama Favipiravir kadar etkili olmadı.
“Aşırı tepki veren bağışıklık sistemini düzenleyen ilaçlar Tocilizumab ve Anakinra”
Aşırı tepki gösteren bağışıklık sistemini durdurmada antikorların çok etkili olduğunu vurgulayan Polat, “Tocilizumab ve Anakinra, bağışıklık sistemini düzenliyor. Savunma yapayım derken saldırı yapan bağışıklık sistemine karşı bunlar kullanılıyor. Virüsü öldürücü etkisi yok ama vücudun (bağışıklığın) gösterdiği aşırı saldırgan tepkiyi stokinleri bloke ederek durdurup, organ tahribatını azaltıyor. Tocilizumab, farelere özel bir antijen verilerek, antikor ürettirilip, daha sonra bunun kandan alınarak, ilaç haline getirilmesine deniliyor. Anakinra’yı ise bir bakteriye ürettiriyoruz” dedi.
“İmmün plazmayı yoğun bakımdaki bir gebe hastamızda kullandık, başarılı oldu, anne de bebek de iyi durumda”
İmmün plazma yöntemine de değinen Dr. Polat, şu ifadeleri kullandı:
Plazma virüsü daha hücreye girmeden, dışarıdayken öldürüyor. Hastalık geçirmiş bir kişi, bu hastalığı atlatınca o hastalığa karşı vücudumuz antikor oluşturuyor. İki hafta içinde bu antikor, virüsün ayaklarına yapışıp onu bloke ediyor. Bir bakıma daha virüs hücreye girmeden onu hareketsiz hale getiriyor. Çok faydalı immün plazma. 450 cc (bir torba) kanın plazma kısmını (sarı sıvısını) ayırıyoruz ve hastaya veriyoruz. Antikor, virüsün uzantılarına sağlanarak hareketsiz hale getirdiğinden, virüs hücreye dahi giremiyor. Yoğun bakımdaki bir gebe hastamızda kullandık, başarılı oldu, anne de bebek de iyi durumda. Malatya’da da kullanıldı, çok etkili oldu. Kızılay kan merkezi bir çok hastaneye gönderebilecek. Bunun için kan grubunun tutması gerekiyor.
“Esas kurtuluş aşıda”
Op. Dr. Bülent Polat, Kovid-19 hastalığını ortadan kaldırmanın asıl yönteminin aşı olduğunu belirtti.
“İlaç ve immün plazma gibi yöntemler hasta kişilere uygulanır, aşı ise kişiler hasta olmadan yapılır” diyen Bülent Polat, “Esas kurtuluş aşıda” ifadelerini kullandı.
Aşı maliyetinin son derece düşük olmasına ve yüz binlerce kişiye yapılabilmesinin önemine değinen Dr. Polat, Kovid-19 hastalığına karşı uygun aşıyı bulmanın 1,5 sene sürebileceğini de sözlerine ekledi.
“Immün plazma gündemde, hastalığı atlatmış kişilerden kan alınıyor”
Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Murat Akova da Kovid-19 hastalarında immün plazma ve bazı ilaçların denendiğini vurguladı.
Dr. Akova, özellikle Almanya’da denenen Remdesivir’in DSÖ tarafından ‘en etkili olabilecek ilaçlar’ arasında gösterildiğini belirtse de şuan için sadece klinik çalışmalar için kullanılan ilaca erişimin mümkün olmadığını söyledi.
Sıtma tedavisinde kullanılan Hidroksiklorokin’in ise FDA tarafından mart sonu Kovid-19’da kullanılabileceğinin onaylandığını belirten Murat Akova, laboratuvar çalışmalarında bu ilacın, virüsün hücre içine girmesini ve çoğalmasını engellediğini de belirtti.
Remdesivir ve Hidroksiklorokin dışında HIV ilacı Kaletra’nın (lopinavir ve ritonavir kombinasyonu) da denendiğini hatırlatan Prof. Dr. Murat Akova, Avustralya’da çalışmaları sürdürülen Ivermectin için ise “Uyuz, baş biti ve bazı bağırsak parazitlerinin tedavilerinde kullanılıyor ama tamamen deneysel bir ilaç, insan üzerinde hiçbir çalışma yok” ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığı tarafından Kovid-19 tedavisinde kullanılmak üzere Çin’den getirilen Favipiravir’i de sorduğumuz Akova, “Bu ilaç Remdesivir’e benziyor, virüsün çoğalmasını durduruyorlar. Çin’de iki çalışma var ama dünyada yaygın kullanılan bir ilaç değil” yorumunu yaptı.
“Sitokin fırtınası yaşanıyor”
Prof. Dr. Murat Akova sözlerini şöyle sürdürdü:
Kovid-19’da virüs çoğaldıktan sonra akciğerlerde solunum yetmezliğine neden olan tablo, vücudun virüse karşılık vermesi nedeniyle ortaya çıkıyor. Zatürre benzeri tablo yaşanıyor, vücut virüsü yok edeyim derken, akciğere hasar veriyor. Buna ‘Sitokin fırtınası’ deniliyor”. Tocilizumab da kullanılan ilaçlar arasında. Şimdi immün plazma gündemde. Hastalığı geçiren kişilerden kan alınarak kanın plazma (sıvı) kısmındaki antikorlar kullanılıyor. Bu da deneysel.
“Ivermectin’in klinik çalışmalarını merakla bekliyorum”
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer ise Ivermectin konusunda Prof. Dr. Murat Akova’dan daha iyimser.
Bu ilacın geçmişte Zika ve HIV’de de denendiğini, Avustralya’da laboratuvarda başarılı sonuç alındığını ve 48 saatte virüsün çoğalmasını 5 bin kata kadar azalttığının görüldüğünü belirten Başer, “Sadece hayvanlarda iç-dış parazitte değil, insanlarda da inatçı uyuzda kullanılan bir ilaç. Akne rozasea’da da kullanılıyor. Doz çok önemli, bunu ayarlamaya çalışıyorlar. Toksik etkiye yol açmadan, hangi dozda kullanılacağı inceleniyor. Şimdiye kadar laboratuvarda virüs üzerinde en güçlü baskılayıcı etkiyi gösterdi. Virüsün çoğalmasını en hızlı engelleyen ilaç bu şimdiye kadar. Avustralya, bu ilaç ile ilgili klinik çalışmalarını bir aya kadar bitirmeyi planlıyor. Gönüllülerde deneniyor” dedi.
Anti-viral ilaçlara da değinen Prof. Dr. Bengi Başer, “Favipiravir, aslında anti-viral hastalıklarda kullanılan bir Japon ilacı. Çin’de uygulandı ve virüsün çoğalmasını engelleyerek, ortalama 10 gün süren hastalık (Kovid-19) sürecini kısalttığı görüldü” ifadelerini kullandı.
Favipiravir gibi anti-viral ilaç olan Remdesivir’e ilişkin ise Başer, “Almanya’da ve Çin’de deneniyor. Çalışmaların iyi olduğu söyleniyor. Erken evrede virüsün çoğalmasını engelliyor, başta kullanmak daha avantajlı ama şuan geç evre dediğimiz yoğun bakımda da deneniyor. Almanların bu ilaç ile ilgili önümüzdeki hafta açıklama yapması bekleniyor” dedi.
Hidroksiklorokin’in sıtmada ve romotolojide de kullanıldığını hatırlatan Prof. Dr. Bengi Başer, “ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) onaylı. Fransa’daki denemelerde, virüsün vücuda girip akciğere tutunmasını azalttığı görüldü” ifadelerini kullandı.
Kaynak: The Independentturkish / Türkçeye çeviren: Lale Elmacıoğlu