Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) Başkanı Sami Özuslu, toplumun bütün kesimlerini “basın özgürlüğüne sımsıkı sarılmaya” çağırdı.
Özuslu, “Ülkemizin ve bölgemizin koşullarından kaynaklı birçok olumsuzluk ve tehdit yetmezmiş gibi, dünyayı saran Corona virüsü de başka birçok yaşam alanı gibi basın özgürlüğünü tehdit eden unsurlara eklenmiştir” dedi.
KTGB Başkanı Sami Özuslu 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Kuzey Kıbrıs’ın Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde bu yıl üç basamak gerilediğine dikkati çekti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) tarafından her yıl yenilenen endekste geçen yıl iki basamaklık ilerleme kaydedildiğini anımsatan Özuslu, “Özellikle Türkiye’de demokrasi ve hakların geldiği kabul edilemez aşama ve Kuzey Kıbrıs’a dönük bazı söylem, eylem ve davaların gölgesinde kalan basın özgürlüğümüz ne yazık ki geriletilmiştir” ifadesini kullandı.
2018 yılı Ocak ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir açıklaması sonrası Afrika gazetesine yönelik saldırı ve peşi sıra açılan davaların yarattığı olumsuz tabloya şimdi Diyalog TV’nin Türksat’tan çıkarılmasıyla bir yenisinin eklendiğine dikkati çeken Özuslu, siyasetin bu gelişmeler karşısında genel ve derin bir suskunluk içerisinde olduğuna da vurgu yaptı, şunları kaydetti:
“Basın özgürlüğü diğer demokratik hak ve özgürlüklerle bir bütündür. Demokratik düzene ve özgürlüklere sahip çıkmak siyaset kurumunun temel ödevleri arasındadır. Oysa tüm bu olup bitenlere karşı başta hükümet olmak üzere siyasetin ya çok cılız tepki gösterdiğini ya da susup kaldığını görüyoruz. Tehlike büyüktür ve geriletilen her hak ve özgürlük, yeni saldırıların habercisidir. Sıranın ne zaman, kime geleceği ise belli değildir.”
Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Kuzey Kıbrıs’ın 2019 yılında 74 olan sıralamadaki yerinin bu yıl üç basamak gerileyerek 77’ye düştüğünü anımsatan KTGB Başkanı Sami Özuslu, RSF raporunda bunun gerekçelerinin sıralandığını belirtti.
Özuslu’nun açıklamasına göre RSF 2020 raporunda Kıbrıs’ın kuzeyi ile ilgili olumsuz puana neden olan maddeleri özetle şöyle sıralanıyor:
“Zem ve kadih davalarının basına karşı kullanılıyor olması; bazı medya kuruluşlarının kumarhane ve otel gibi işletme sahiplerinin kontrolüne girmesi; TC yetkililerinin eleştirilmesi konusunda genel bir çekince ve baskı ortamı oluşması; Türkiye Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanan ve beraat eden Afrika gazetesi ve yöneticileri hakkında istinafa gidilmesi; Kıbrıs gazetesinde Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir anketin sansürlenmesi ve gazete sahibinin Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüştüğünün ortaya çıkması ile aynı gazetenin seçim politikası nedeniyle iki üst düzey yöneticisinin istifa etmesi.”
RSF raporuna yansıyanların herkes tarafından dikkatle incelenmesini isteyen KTGB Başkanı Sami Özuslu, Kıbrıs Türk basınının bu rapora yansımayan başka bir yığın sorunla daha baş başa olduğunu ve giderek çaresizliğe sürüklendiğini kaydetti.
Son iki aydır yaşanan Covid-19 krizi nedeniyle yayın kuruluşlarının gelirsiz kaldığını, basın sektöründe işten çıkarma ve kesintilerin süratlendiğini belirten Özuslu, “Hükümet ne yazık ki basının göz göre göre kaybedilmesini bir seyirci gibi izlemeyi tercih etmiştir” ifadesini kullandı.
Gerek uluslararası alanda oluşan algı, gerekse birebir yaşanan süreçlerle ilgili ülke yöneticilerini göreve çağıran KTGB Başkanı Sami Özuslu, “Demokrasi ve özgürlükler bir gün herkese lazım edebilir” uyarısında bulundu.
Özuslu, 180 ülkenin değerlendirildiği Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 77’nci sıralarda, yani ortanın üzerinde bir yerde bulunulduğunu, ancak bunu çok daha yukarılara taşımak gerektiğini de belirtti.
Sami Özuslu, bu yılki endekste Kıbrıs’ın güneyinin 27’nci, Türkiye’nin ise 154’üncü sırada yer aldığını da kaydetti ve 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde toplumun her kesimini “basına ve özgürlüklere sıkı sıkıya sarılmaya” çağırdı.
(BRT/TAK)