Dün gece saat 00.00’da Kıb-Tek çalışanlarının sendikası El-Sen grev başlattı. Grev henüz facebook hesaplarından daha açıklanmadan ülkenin birçok bölgesinde elektrikler eş zamanlı kesildi.
Elektrik kesintisinin El-Sen tarafından personele kasıtlı yaptırıldığını bizzat ben biliyorum.
Tam 14 saati aşkın bir süredir ülkenin birçok bölgesi elektriksiz bırakılırken, El-Sen grev nedeniyle arızalara müdahale etmedikleri açıklamasında bulunuyor.
Halbuki, dün gece yarısından beridir devam eden elektrik kesintisi, sendikaları öncülüğünde bizzat kurum personelleri tarafından yapıldı. Bu bir arıza değildir. Kasıttır!
Yağmur yağdığı, şimşek çaktığı bu nedenle de belli bölgelerde arızalar oluştuğu, personelin de grevde olması nedeniyle kesintilere müdahale edilmediği savunuluyor.
Yalnız, El-Sen şu önemli ayrıntıyı atladı. El-Sen havanın yağmurlu ve kötü olduğu geceyi bekleyecekti grevi başlatmak ve kasıtlı gizlice kesinti yapmak için. Bunun da adını şimşeklerden olduğu yönünde koyacaktı planlarına göre. Fakat hesaplamadığı bir şey vardı bu sendikanın. Örneğin Güzelyurt’ta ne yağmur, ne şimşek, ne de gökgürültüsü yokken grev başlatılmasından hemen 30 dk sonra elektrikler kesildi.
Kimse bana demesin ki grev başlatılmasıyla eş zamanlı olarak, birçok bölgede aniden arıza gerçekleşti.
Bunu ancak külahımıza anlatırsınız!!!
Yalnız El-Sen bu halka karşı çok büyük bir sorumsuzluğa ve ihanete imza atmış oldu.
Protesto amacıyla grevlerinin sesi duyulsun diye devlet kurumlarının ve yöneticilerin elektriğini kesmeyen bu sendika, elektrik faturasını her ay tıkır tıkır ödeyen halkı, şuan itibariyle 14 saati aşkın bir süre elektriksiz bıraktı.
Hem de yaşlı ve hasta, elektriğe bağlı insanları dahi bir gün boyunca, gece yarısı elektriksiz bırakan sendikanın grevi insanlık dışıdır kanımca.
Sendikacılık, yöneticilerin, yetkililerin, kamu kurumlarının ve diğer yerlerin elektriklerini kesmektir. Elektrikli solunum cihazına gün içerisinde birçok kez ihtiyaç duyan yaşlı insancıkların evlerini bilerek ve kasten gün boyunca elektriksiz bırakmak değildir sendikacılık.
Yatağı elektrik ile şişen felçli yatalak yaşlıcıkları geceden ertesi günü halen bu saatlere kadar elektriksiz bırakmanız insanlığa sığmaz!
Ben şahsen El-Sen’e yaşlı, hasta ve yaşamı elektriğe bağlı insanları elektriksiz bıraktığı için bizzat dava açacağım. Açacağım bu dava, umarım bir emsal teşkil edecek.
Bunu yapacağımı El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç’a da söyledim. Hassasiyetimi çok iyi anladığını defaatle belirtirken, elbette ki elektrikleri kasti kestirdiklerini tabi ki inkar etti.
Hak, yaşlı ve hasta insancıkları bilerek ve isteyerek ölüme terk ederek aranmaz. Hak arama, halka ızdırap çektirerek, halkın hayatını riske atarak yapılmaz. Grev sorumlulara karşı yapılır, halka karşı değil. Bunu bilmiyorsanız, öğreneceksiniz!
Ha bu arada… Siz terörist misiniz ki, halkın kasıtlı elektriklerini kesiyorsunuz. Grev demek, iş bırakmak demektir. Arızalara müdahale etmemektir. Grev demek, ülkenin elektriklerini sabote etmek demek olamaz!