Veteriner Dairesi’nden Vahşet!
Rana Sarro Yazdı (Yorum):
Yeter artık! Bu kadarı da çok fazla!
Bu yazımı messenger aracılığıyla Tarım Bakanı’na da göndereceğim. Göndereceğim ki Bakan ‘Bakmaya’ devam etsin! Şuanda çok öfkeliyim ve öfkeden midem sıkışıyor.
Bugün sabahleyin bir vatandaş aradı Güzelyurt’tan. Güzelyurt merkezde yol ortasında, can çekişen, acı çeken bir köpek bulduğunu anlattı ve kendisine yol göstermemi istedi.
Hemen bölgedeki bir veterinere ulaştım ve bahse konu vatandaşa, köpeği alarak oraya götürmesini söyledim. Akabinde tekrardan sordum ve köpek felçli olduğundan ve acı çektiğinden Veteriner Dairesi’ne uyutulması için yönlendirildiğini öğrendim.
Bunun üzerine Veteriner Dairesi Sorumlusu’nu aradım ve ağzını yokladım. Sanki içime doğmuştu, cellatların yapacağı…!
Ötenazi yani (öldürme ilacı) öncesinde çok acı çekmemesi için bayıltma ilacı verip vermediklerini sordum çaktırmadan.
“Normalde öyle yapıyoruz Rana da, şuanda elimizde o ilaçtan kalmadı” yanıtını duydum. Tüylerim diken diken oldu. Nutkum tutuldu, Cinnet geçirdim adeta.
“Nasıl yani ötenazi çok acı verir bunu biliyorum. Direk ötenazi mi yaptınız?” diye sordum yine. Çünkü kulaklarıma inanamadım.
“Evet bir süredir ilaç elimizde yok” dedi.
İlaç yok demek!
Tarım Bakanı Erkut Şahali, bu köpeklerin ahı sizi bırakmayacaktır. Ben size beddua etmiyorum. Sadece ilahi adalete olan inancımı dile getiriyorum.
Zira haber sitemde teknik sorun yaşandığı ve yazılarıma ara verdiğim bir süre önce de Veteriner Dairesi Genel Müdürü’nü aramıştım.
Vatandaşların sanki ben devlet kurumuymuşum gibi sokaklarda yaralı veya hasta olarak buldukları hayvanları bana yönlendirmek yerine, Veteriner Dairesi’ne yönlendirme şansımızın olup olmadığını öğrenmek istemiştim.
Pet hayvanlarına yani kedi ve köpeklere, tıbbi herhangi bir müdahale yapılmadığını söylemişti. Kulaklarıma inanamamıştım.
“Sahipli köpeklerden bahsetmiyorum, sokaklardaki köpeklerden, kedilerden bahsediyorum” dedim tekrardan. Veteriner Dairesi Şubelerinin ilk yardım tedavisi de dahil herhangi bir tedavi yapmadıklarını söyledi. Aşı da yokmuş Veteriner Dairesi tüm şubelerinde. Ne ilaç, ne aşı ne de başka bir şey…
Veteriner Dairesi Genel Müdürü Hüdaoğlu, “sokaklarda bu kadar sahipsiz köpek olamaz” gibi saçma bir cümle kurmuştu. “Ne demek olamaz, siz başka ülkede mi yaşıyorsunuz?” demiştim.
“Yok yani, olmamalı” demişti ardından. “Olmamalı derken, sonuçta sokaklarda sahipsiz köpekler var ve durumları içler acısı” demiştim.
Bunun üzerine Hüda Bey, “sokaklardaki fazlalıklar uyutulmalı” dedi gayet soğuk kanlı ve pişkince! Nutkum tutuldu bunu duyunca. “Ne demek uyutulmalı?”
Yani öldürülmeliler diyordu, bir Veteriner Dairesi’nin Genel Müdürü!
Veteriner nedir bilir misiniz? Hayvanların doktoru demektir! CELLADI DEĞİL!
Veteriner Dairesi nedir biliyor musunuz peki? Hayvanların şifa yeri demektir.
Ülkemizde ise sokakta can çekişen bir hayvanı ancak uyutulması yani öldürülmesi için götürebiliyoruz Veteriner Dairesi Şubelerine.
O da bugün olduğu gibi, ACI ÇEKECEĞİ BİLİNDİĞİ HALDE VAHŞİLER TARAFINDAN UYUŞTURULMAMIŞ, ZAVALLICIK DİREK ÖTENAZİ YAPILMIŞ!
Günahı bırakmasın sizi inşallah!
Bizzat bana, “sokaklardaki fazla hayvanlar uyutulmalı” diyen bir Veteriner Dairesi Genel Müdürü’ne de şaşırmamam gerekir aslında.”
“Kuşların ayaklarını bağlayıp işkence yaparak öldürüp bunu videoya çeken, Yeşilırmak’ta da köpekleri av tüfeğiyle vurarak öldüren bir cani bugün Güzelyurt Veteriner Dairesi’nde Veteriner olarak çalıştırılıyorsa, hayvanların canını yakarak öldürmelerine de şaşırmamak gerekir.
Veteriner Muzaffer Haloğlu… Yazın google’a… Görün hayvan canilikleriyle ilgili sayısız haberlerini. Bir linki de veriyorum. Tarım Bakanı görsün de gurur duysun!
Hayvanlara Şiddet Uygulayan “Veteriner”, Kadına Şiddetle de Yargılanıyor
Yuh Size! O canlıların yaşadıklarını yaşamadan ölmeyin inşallah.
Tarım Bakanı tüm CELLATLARI Veteriner Dairesi’nde toplamış.
Veteriner Dairesi’nin tüm şubeleri bir işe yarıyormuş gibi de, ülkeye bir hizmetleri varmışcasına, tarihi değer olan, tarihi eser niteliğindeki binaları da işgal etmişler.
Veteriner Dairesi Şubelerinden birisi olan Mağusa Veteriner Dairesi, bugün tarihi özellikteki bir binayı kullanıyor. Aldığım bilgiye göre, Turizm Bakanlığı, bahse konu bu binanın turizme kazandırılması için, Turizm Bakanlığı’na verilmesini istemiş.
Ancak Veteriner Dairesi, farklı bir binaya taşınmayı reddetmiş. Ülkemiz turizmi açısından oldukça değerli olan bu evkaf malına çökmüş adeta.
Bu da Veteriner Dairesi rezaletlerinin bir başka yönü.
Bir de Avrupa Birliği’nden bahsediyorlar, utanmadan. Avrupa Birliği uyumlaştırma yasaları imiş!
Bu halkın sırtından devamlı olarak yurt dışı seyahatlerine giden Armağan Candan, kendi partilisi olan Tarım Bakanı’na bir kez olsun Meclis kürsüsünden bu sorunları yöneltti mi? Hiç duyanınız oldu mu?
Bu seyahatleri devletin yani biz halkın parasıyla yapan Candan, dönüp memleketindeki hayvanların içler acısı haline baktı mı hiç?
Peki, sokaktaki keneli, pireli, hasta, yaralı, can çekişen hayvanlarla mı girecekler AB’ye? Yoksa, VETERİNER DAİRESİ’NİN BU CELLATLIKLARIYLA MI AB’ye girmek için çabalıyorlar?
Yazıklar olsun!