İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, ülkede bulunan veya ülkeye gelecek olan yabancıların iş ve işlemlerinin düzenlenmesi için 67 yıldan sonra ilk kez bu denli kapsamlı bir tüzük yapıldığına dikkat çekti.
Baybars, “1952 yılında yürürlüğe giren Yabancılar ve Muhaceret Yasası altındaki Yabancılar ve Muhaceret Tüzüğü’nün yabancıların ülkeye girişi, ülkede kalışı ve ülkeden çıkışı ile ilgili zaruri hususları içermemesinden kaynaklanan bir çok sıkıntının Bakanlar Kurulundan geçen yeni tüzükle aşıldığını, günün koşullarına uygun hale getirildiğini belirtti.
Bakan Baybars, yeni tüzükle ilk kez düzenlenlenen yabancıların ülkeye girişlerinde verilmesi gereken vize türleri, süreleri, koşulları, iptal şartları gibi önemli düzenlemelere ilişkin TAK’a açıklamalarda bulunan Baybars, yabancıların ülkede doksan günden uzun süreli kalışlarında alınması gereken ikamet izinleri, bu izinlerin türleri, süreleri, koşulları, iptal şartlarının da 67 yıldan sonra ilk kez kapsamlı şekilde ele alındığına vurgu yaptı..
Yeni tüzüğün, ikamet izni başvurularının online olarak da yapılabilmesine uygun şekilde düzenlendiğini söyleyen Bakan Baybars, bu çerçevede yürütülen çalışmaların takriben Kasım ayı itibariyle tamamlanacağını ve başvurularda, izinlendirmede büyük kolaylık sağlayacak online sisteme geçileceğini de söyledi.
Ülkede vize ve ikamet izni ile bulunmakta olan yabancıların daha güvenli bir şekilde kayıt altına alınmaları için kapsamlı düzenlemelerin bulunduğu yeni tüzük, 23 Ekim 2019’da yürürlüğe girecek.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, öncelikle ülkeye girişler konusunda yapılan düzenlemelere işaret etti.
Baybars, “Eski tüzükte, ülkeye girişte şüpheli durumlarda araştırılacak hususların neler olduğu belirlenmemişti. Ülkeye girişte şüpheli durumlarda yapılacak kapsamlı kontrol işlemleri belli bir kurala bağlı değildi.” dedi.
Baybars açıklaması şöyle sürdürdü:
“Yeni tüzükle, ülkeye girişlerde; seyahat belgelerinin kontrolü ve incelenmesi, adli ve idari makamlar tarafından işleme konu olup olmadığının belirlenmesi, uluslararası seviyede aranıp aranmadığının belirlenmesi, ülkeye geliş amacının tespit edilmesi, ülkede geçimini ne şekilde sağlayacağının ve kalacağı yerin açıklığa kavuşturulması, ülkeye girişlerine izin/vize verilmeyecek yabancılardan olup olmadığının araştırılması, kamu sağlığı ve güvenliği açısından gerekli görülen diğer hususların kontrolünün yapılması sağlandı”.
Bakan Baybars, eski tüzükte günün koşullarına ve zaruri hususlara cevap veren vize türlerinin bulunmadığını, tüm vizelerin ‘tek tip olarak’ verildiğini de kaydetti. Baybars, bu nedenle hangi yabancının ne amaçla ülkede olduğunın anlaşılamıyor olduğunu bildirdi.
Eski sistemde vizelerin her defasında 6 aya kadar verilebildiğine dikkat çeken Ayşegül Baybars, “Eski uygulamada verilen 90 günlük vizelerin süresi dolduktan sonra çıkış giriş yapılıp yeni bir 90 gün daha alınabiliyor ve bu durum da ülkede yabancıların vize ile sürekli kalmasına ve kayıt dışı çalışmaya imkan tanıyan bir istismara yol açıyordu.” dedi.
Yeni düzenlemeyle, bu istismara son verildiğini açıklayan Bakan Baybars, yeni tüzükle bir yabancının KKTC’de vize ile kalış süresinin her defasında 90 günü ve her 180 günde 90 günü geçemez şeklinde bir düzenlenleme yapıldığını belirtti. Baybars, bu noktada, ülkeye girişten itibaren 48 saat içerisinde çıkış yapılan kalışların yurt içinde kalış olarak hesaplanmayacağını ifade etti.
Baybars, “Eski uygulamada yabancılara vize verilirken ülkede ne kadar kalınacağı ve ne zaman ayrılacakları yönünde soru sorulabiliyordu ancak zorunlu bir sorgulama yoktu. Bu yönde de yeni tüzükte yabancılara vize verilirken, vize süresi içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ayrılacaklarını göstermeleri zorunlu hale getirildi”ifadesini kullandı.
Eski uygulamada ülkeye giren tüm yabancıların pasaportlarına genel olarak “ziyaretçi izni” mühürü vurduğunu, yabancıların ülkeye geliş amacına uygun vize türünün belli olmadığını bunun da çeşitli sıkıntılara yol açtığını belirten Bakan Baybars, “ülkeye kimin ne amaçla girdiği belli değildi, yeni tüzükle bu yanlış uygulamaya son verildi” dedi.
Baybars, ülkeye hava ve deniz limanlarından giriş yapan ve vize verilmesi uygun görülen yabancıların pasaportlarına veya seyahat belgelerine, amacına uygun olan vizenin türü ve süresinin yeni tüzükle belirlendiğini de kaydetti. Baybars, bu sayede ülkeye kimin ne amaçla girdiğinin de kayıt altına alınacağını açıkladı.
Bakan Baybars, yabancıların ülkeye geliş amaçlarına göre 18 vize türünün belirlendiğine dikkat çekti. Baybars, 67 yıldan sonra ilk kez kapsamlı olarak ele alınarak düzenlenen yeni tüzükte 18 farklı vize türü bulunduğuna işaret etti.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, parasportla girişlere ilişkin yeni düzenlemeler hakkında da açıklamada bulundu. Baybars, “Biliyorsunuz daha önce KKTC’de temsilciliği olan ülke ve AB ülkeleri yurttaşları ülkemize pasaportla giriş yapmaları anında geçerli pasaportları olması yeterli sayılıyordu. Yeni İkamet ve Vizeler tüzüğü ile “KKTC’de temsilciliği olan ülke yurttaşları ve AB ülkeleri yurttaşlarının en az 2 ay geçerli pasaport ile giriş yapmaları ve KKTC’de temsilciliği olmayan ülke yurttaşları ile AB dışındaki ülkelerin yurttaşları artık en az 6 ay geçerli pasaport ile giriş yapabilecek.” dedi.
Baybars, yeni vize tüzüğüyle ülkede elçilik, konsolosluk veya başka temsilciliği olmayan ülke yurttaşlarına, çalışma izni alma amaçlı vize verilebilmesi için, en az iki yıl geçerli pasaport ile giriş yapılması şartının getirildiğini de kaydetti.
Eski tüzükte, vizlerin hangi hallerde iptal edilebileceğinin belirlenmemiş olduğuna ve Müdür’e insiyatif tanındığına değinen Baybars, bu yanlış ve eksik uygulama da düzeltilerek, vizelerin hangi hallerde iptal edilebileceğinin kriterlerle açıkça belirlendiğini bildirdi.
Bakan Baybars, eski tüzükte, kimlerin ikamet izninden muaf olduğu düzenlenmediğini, “genelge” ile yanlış bir şekilde yapılmaya çalışıldığını da belirtti. Yeni tüzükle ilk kez ikamet izni tanımının yapıldığını da belirten Baybars, “İkamet izni, ülkede 90 günden fazla ve belirli bir süre için kalma hakkı veren izin şeklinde belirlendi.” dedi.
Yeni uygulamayla ikamet izninden muaf olan KKTC yurttaşı ile evli olanlar ve vatansızlara da yasal izinli oldukları sürenin sona ermesinden itibaren en geç kırk gün içerisinde başvuru yaparak ikamet iznine muafiyet belgesi alma zorunluluğu getirildi. Baybars, “Bu kişiler için muafiyet belgesinin her defasında en fazla iki yıl için düzenlenecek ve herhangi bir harç alınmayacak. Ancak muafiyet belgesi alınmaması halinde, cezaya düşülmüş sayılacak. Muafiyet belgesi uygulaması sayesinde, bu kapsamdaki bir çok kişinin de kayıt altına alınması sağlanacak” ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanı Baybars, eski uygulamayla, çalışma izniyle ülkede bulunanların 18 yaşından küçük çocukların hiçbir şekilde kayıt altına alınmadığını da hatırlattı. Bakan Baybars, “Bu büyük eksiklik, eğitimden sağlığa ülke planlamasında çeşitli sıkıntılara da neden olmaktaydı. Yeni tüzükle bu uygulamaya son verildi.
Ülkede anne babası ile yaşamakta olan 18 yaşından küçük çocukların anne babalarının yasal izin (çalışma/iş kurma/ikamet) almaları sırasında, çocuklarının da kayıt altına alınması zorunluluğu getirildi.” dedi.
Ayşegül Baybars, eski tüzükte ikamet izni kavramı olmadığını, dolayısıyla ikamet izni türlerinin de bulunmadığını ifade etti. “Kimin ne çeşit ikamet izni alabileceği belirsizdi” diyen Baybars, yeni tüzükle, ikamet izinlerinin çeşitleri ve her birinin ne kadar süreyle verilebileceğinin düzenlendiğine dikkat çekti.
Baybars, sözlerini şöyle sürdürdü:
“60 yaş üzeri kişilere verilecek ikamet izni süreleri, diğer ikamet izin türlerinden daha uzun belirlenerek, bu kişilere kolaylık da sağlandı. Her bir ikamet izni türünün hangi koşullarda, hangi belgelerle alınabileceği düzenlendi.”
Bakan Baybars, yeni tüzüğün, ikamet izni başvurularının online olarak da yapılabilmesine olanak tanıyacak şekilde düzenlendiğini de bildirdi. Baybars, bu yönde çalışmaların başlatıldığını ve takriben Kasım ayı itibariyle başvurularda ve izinlendirmede büyük kolaylık sağlayacak online sisteme geçileceğini söyledi.
Baybars, yeni sistemde, bir vize veya ikamet izni verilecek olan yabancılardan, yapılması gereken tüm tebliğ ve bildirimlerin yapılabileceği bir mobil telefon numarası ve adres beyan etmeleri zorunluluğu getirildiğini de söyledi. Bakan Baybars, eski tüzükte vize ve ikamet izni verilecek kişilerin iletişim ve adres bilgilerinin alınmasını zorunlu kılan bir düzenleme bulunmadığına da dikkat çekti.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, ülkede vize ve ikamet izni ile kalmakta olan yabancıların daha güvenli bir şekilde kayıt altına alınmaları için kapsamlı düzenlemelerin bulunduğu yeni tüzüğün 23 Ekim’de yürürlüğe gireceğini ve bu tarihe kadar olan sürede kamuoyunun yeni sistem hakkında kamu spotlarıyla da bilgilendirileceğini belirtti.
Baybars açıklamasını, “Her zaman ülke menfaatlerini düşünerek her alanda çağdaş, güvenli ve huzurlu bir ortamın yaratılması için çalışmaya devam edeceğiz” sözleriyle noktaladı.
(BRT/DB/TAK)