17 yaşında sahaya adım attı istikrarı ile alkış topladı
Yeşil sahaya adımını attığında henüz 17 yaşındaydı ve üzerinde yeşil beyaz Rapid Wien forması vardı. Kulübedeki teknik adam Josef Hickersberger, ona profesyonel bir maçta şans veren ilk teknik adam oldu.
Avusturyalı futbol adamı aynı zamanda Veli Kavlak’a Avusturya Milli Takımı’nda da oynatan ilk hocaydı.
Veli henüz 19 yaşındaydı. 2005’te üzerine giydiği Rapid Wien forması ile 2 şampiyonluk yaşayan Veli Kavlak 2010-11 sezonunda UEFA Avrupa Ligi’nde Beşiktaş’a attığı golden sonra dikkati çekmiş olacak ki (!) 2011 yılında dönemin yıldızlar topluluğu Beşiktaş’a cüzi bir miktar karşılığında transfer oldu.
Quaresma ve Guti’nin başını çektiği bu ışıltılı kadroda Simao, Almeida ve Fernandes gibi futbolcuların yanında Veli’nin forma şansı bulacağını kimse tahmin etmemişti.
Ama o savaşmaya niyetliydi… İlk sezonunda tam 45 maçta forma giydi ve takımın değişilmezlerinden oldu. Avusturya Milli Takımı’nda da düzenli olarak forma giyiyordu.
Kariyerinde güzel günler geçiriyor, bir sonraki seviyeye emin adımlarla yürüyordu. Ta ki o Samsunspor maçına kadar…
Kariyerinin kırılma anı Samsunspor maçı
İlk sezonunda tam da her şey yolunda giderken hayat belki de ona kötü bir şaka yaptı. 1 Nisan 2012’de Süper Final’den önce İnönü Stadyumu’nda oynanan son maçta Beşiktaş’ın konuğu Samsunspor’du. Veli Kavlak her şeyin başladığı anı bu şekilde anlatıyor…
“O maçta bir pozisyondan sonra omzumda küçük bir ağrı hissetim. Fazla büyük bir şey değildi. Ben de fazla önemsemedim. Zaman içerisinde sürekli daha da kötüye gitmeye başladı ve günlük hayatımı etkiler oldu. Ben devam etmek istedim, hep oynamak istedim. Öyle bir ağrının beni durduracağını hiç düşünmemiştim.
Dediği gibi devam etti, oynadı. Samet Aybaba ile ‘FEDA’ diyen Beşiktaş’ın en önemli sembol isimlerinden oldu. Savaşçı, rakibi bozan oyunu, yılmayan karakteri ile hem Aybaba’nın hem de Slaven Bilic’in değişilmezlerindendi. Taraftarın sevgilisi oldu, sloganlar atıldı adına besteler yapıldı. ‘Veli Kavlak’ın askerleriyiz’ dendi.
Sonun başlangıcı: Fenerbahçe derbisi
2014-15 sezonunda UEFA Avrupa Ligi’nde talihsiz bir şekilde Club Brugge’e elenen Beşiktaş bu maçın hemen ertesinde Süper Lig’de Fenerbahçe deplasmanına çıkacaktı.
Maçtan bir gün önce yapılan antrenmanda Veli Kavlak işlerin kötü gittiğini hissetti. Sürekli yanında taşıdığı, tanıdık ağrı gitmiş yerine futbol kariyerini bitme noktasına getiren kasılma gelmişti. Kavlak o günü ve sonrasını bu şekilde anlatıyor:
“Yıllar geçti ağrılar geçmedi. Sahada bir şekilde çıkıp mücadele ediyor oynuyordum. Her geçen gün daha da kötüye gitmeye başladı. 22 Mart 2015’te oynayacağımız Fenerbahçe maçından bir gün önce antrenmanda koşarken kolumun kasıldığını hissettim. Ağrılarım hep vardı ancak kasılmadan sonra problem artık hareket kısıtlılığına geldi. Bir şekilde o maçı da oynayabildim. Maalesef o hareket kısıtlılığı o dönemden sonra hiç geçmedi.”
Sadece 1 dakika forma giydi
2014-15 sezonunun kalanında forma giyemeyen Veli Kavlak için kötü sinyaller bu dönemde gelmeye başladı.
Kavlak, Bilic’in ayrılıp Şenol Güneş’in gelmesiyle beraber 2015-16 sezonunda iyi bir ivme yakalayan takımda kupa maçlarında 5 maçta forma giyerken Süper Lig maçlarında ise sadece 1 dakika forma giyebildi.
“Hataların var mı derseniz, evet hatalarım var. Bu duruma geleceğini bilsem belki farklı davranırdım. Olan oldu, pişman değilim çünkü hep oynamak istedim.”
Tedavi süreci
Omzunun ona oynama iznini bir türlü vermemesiyle beraber Veli Kavlak da yavaş yavaş iyileşeceğine inancını kaybetmeye başladı. Öyle ki Almanya’da hentbol doktoruna bile giderek sakatlığına çözüm aradı.
“Tedavi başladı. Ağrı çekerseniz ve yıllar boyu bu ağrılar devam ederse o zaman psikolojinizi de etkilemeye başlıyor. Kulüpte artık çözümünün bulunacağına inancımı kaybetmeye başlamıştım. 2014-15’teki Fenerbahçe maçında da zorlanarak oynadıktan sonra milli arada Almanya’ya gittim. Münih’teki doktor tendonumun koptuğunu söyledi. Ameliyat oldum ve düzelir gibi oldu. Ancak yakın zamanda yine o ağrı gelince yine olmadı. Şimdi 4-5 ay İstanbul’da kalıp bir algolog tarafından tedavi edileceğim. Umudumu kaybetmedim, elimden geleni yapıyorum.”
“Hedefim futbol oynamak”
Veli Kavlak yeşil sahaya son ayak bastığında takvimler 26 Ocak 2017’yi gösteriyordu. O günden bu yana futbola dönmek için yoğun çaba harcayan futbolcunun önünde kariyerini sürdürebileceği en az 3-4 yıl daha görünüyor. Kavlak da bu ihtimalin peşinden giderek yeşil sahalara dönmek istediğini söylüyor.
“Bazen antrenörlükle ilgili düşünceler aklıma geliyor ancak ben hala futbol oynamak istiyorum. Hedefim futbol oynamak çünkü omzumdaki ağrı haricinde fiziksel olarak kendimi iyi hissediyorum. Dönebileceğime inanıyorum. Elimden geleni yaparak bir kez daha denemek istiyorum.”
Beşiktaş forması altında tüm kulvarlarda 152 maça çıkan Veli Kavlak taraftarların aklında dinamizmi, mücadelesi, savaşçılığı, yılmayan karakteri ve fair play ruhu ile yer edinmişti.
Veli Kavlak, 2014-15 sezonunda Türkiye Kupası’nda Beşiktaş-Adana Demirspor mücadelesinde kırmızı kart gören rakibinin kartını hakemle konuşarak iptal ettirmişti.
“Liverpool maçını unutamam… En çok zorlayanlar Alex, Melo, Hleb ve Fernandinho…”
Veli Kavlak, Beşiktaş forması altında UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığı Liverpool maçını hayatı boyunca unutamayacağını da söylüyor.
“Taraftarın coşkusu, kazanmamız ve penaltıya gittiğim anı hayatım boyunca unutamam. Bunun yanında Atletico Madrid ile deplasmanda oynadığımız ve benim sol bek oynadığım maçı da unutamam. Kötü oynamıştım çünkü mevkiim değildi. O maçın rövanşında İnönü Stadyumu’nda oluşan atmosfer de çok iyiydi. Beni en çok zorlayan futbolcular ise Alex, Melo, Hleb ve Fernandinho diyebilirim. En çok etkilendiğim teknik adamlar da Slaven Bilic ve Şenol Güneş.”
Tedavisine devam eden Beşiktaş tarihinin önemli isimlerinden biri olan Veli Kavlak artık forma giyeceği ve yeşil sahalara geri döneceği anın hayali ile yaşıyor. Futbolda olduğu gibi saha dışında da savaşçı kimliğini yansıtıp, sakatlığını atlatıp futbola geri dönmen dileğiyle…
TRT
