Alınan bilgiye göre, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı hudut birliği askerleri, İpsala ilçesi yakınlarındaki askeri yasak bölgede yaptıkları kontrollerde aralarında darp edilmiş kişilerin de bulunduğu 30 düzensiz göçmeni yakaladı.
Düzensiz göçmenler, sağlık kontrolünün ardından İl Göç İdaresine gönderildi.
Yaralı 3 göçmen tedavi ettirildi. Vücutlarında darp izleri olan göçmenler, yaşadıklarını tercüman aracılığıyla anlattı.
“Asker beni tüfekle dövdü, vücudumun her tarafı morardı”
Pakistan uyruklu Süleyman Biyen, Yunanistan’a geçtikten sonra Yunan askerleri tarafından yakalandıklarını ve askerlerin kendilerine çok kötü davrandığını ileri sürdü.
Askerin, ellerini arkadan bağladıktan sonra kendisine vurmaya başladığını anlatan Biyen, “Bizi bir evde iki gün tuttular, yemek ve su vermediler. Sonra nehir kenarına getirdiler ve dövmeye başladılar. Asker beni tüfekle dövdü, vücudumun her tarafı morardı. Allah razı olsun Türkiye’den, tedavimi yaptırdı. Bize su ve yemek verdiler ” diye konuştu.
Afganistan uyruklu Bilal Tahi de Yunanistan’da yakalandıktan sonra Yunan askerinin silahıyla kafasına vurması sonucu bir süre baygın yattığını ifade etti.
Yunanistan’da asker ve polislerin düzensiz göçmenlere çok kötü davrandığını savunan Tahi, “Bir gün orada kaldıktan sonra beni zorla nehre attılar. Kendimi Türk askerine teslim ettim. Asker alır almaz beni hastaneye götürdü. Çok şükür buradayım ve iyiyim.” şeklinde konuştu.
Bild’in Yunan muhabiri: Yunan adalarında ki kamplar sefalet içinde
Alman Bild gazetesinin Yunanistan muhabiri Lianna Spiropulu, Türkiye’deki kampları ziyaretini Bild gazetesi için haberleştirmişti ve “bir Yunan olarak utandığını” yönündeki açıklamasını ve gelen tepkileri değerlendirmişti.
2015’ten beri patlak veren düzensiz göçmen krizini izlediğine dikkati çeken Spiropulu, Yunan adalarındaki kampların sefalet içinde olduğunu belirtti. Kampların kapasitesinin çok fazla olduğunu söyleyen Yunan gazeteci, “İnsanlar, naylon çadırlarda yağmur, soğuk ve çamurdan korunmak için toprak üzerine plastik, tahta ve mukavva sererek yataklarını kuruyor. Her yer çöp dolu, bazı noktalarda çöplükten adım atılmıyor.” dedi.
“Türkiye’deki kamplar beş yıldızlı otel gibi duruyor”
Yunan adalarında bulunan göçmen kamplarındaki yaşamın tamamıyla insanlık dışı olduğunu vurgulayan Spiropulu, şöyle konuştu:
“Türkiye’de ziyaret ettiğim göçmen kampları ise temiz. Giriş ve çıkışlar parmak iziyle yapılıyor. Gece dönmedikleri takdirde özel izin almaları gerekiyor. Türkiye’de ziyaret ettiğim kamplardaki kadınlara çalışma imkanı sağlanıyor ve bir gelirleri oluyor. Burada ise gerekli altyapı olmadığı gibi hiçbir şey yapamıyorlar. Türkiye’deki kamplarda tam teşekküllü sağlık merkezleri varken burada sadece Sınır Tanımayan Doktorlar hizmet veriyor ve tabi kuyruklar oluşuyor. Ziyaret ettiğim Türk kampları, Moria ve Sisam’ın yanında beş yıldızlı otel gibi duruyor. Yunanistan’da göçmenler maalesef insanlık dışı koşullarda yaşıyor.”
“9 saat yemek kuyruğu bekliyorlar”
Yunanistan’da kamplarda dağıtılan yemeklerin kaliteli olmadığını anlatan Spiropulu, göçmenlerin 3 öğün yemek için toplamda 9 saat sıra beklediğini vurguladı.
Verilen yemeklerin yetersiz olduğunu, bebek mamasının bulunmadığını söyleyen Spiropulu, Türkiye’de ise verilen yemek kuponlarıyla göçmenlere kendi yemeklerini kendilerinin pişirme imkanı sağlandığını ifade etti.
“Kadınlar güvende değil”
Yunan kamplarındaki kadın ve çocukların güvende olmadığını belirten Spiropulu, kadınların toplu şekilde hareket ettiklerini, korkudan gece çadırlardan çıkmadıklarını dile getirdi. Spiropulu, toplu olan banyo ve tuvaletlerde sıcak su bulunmadığını ve hijyenik olmadığını da anlattı.
Türkiye’de kamplarında ise çocukların eğitimi için okulların yanı sıra çocuk parkları ve mükemmel bir kütüphanenin de bulunduğunu söyleyen Spiropulu, Yunan adalarında öyle bir imkanın hayal bile edilmeyeceğini vurguladı.
Yunan adalarına kapalı göçmen kampı
Göçten sorumlu Savunma Bakanı Yardımcısı Alkiviadis Stefanis, Hükümet Sözcüsü Steliyos Peças ile geçtiğimiz gün yaptığı ortak basın toplantısında, yeni göçmen kanunu kapsamında alınan kararları açıkladı.
Stefanis, Midilli’deki Moria kampıyla Sakız ve Sisam adalarındaki kampların kapatılarak bunların yerine, her biri 5 bin kişilik 3 yeni kamp inşa edileceğini söyledi.
Yeni kampların dışında dolaşıma izin verilmeyeceğini vurgulayan Stefanis, böylece “Kapalı kamp” uygulamasına geçileceğini dile getirdi. Stefanis, İstanköy ve Leros adalarındaki kampların da kapalı hale dönüştürülmesinin planlandığını belirtti.
Yeni kanun kapsamında, büyük yığılma yaşanan adalardan anakaraya 20 bin kişinin taşınmasının amaçlandığını ifade eden Stefanis, ayrıca olası göçmen akınlarına karşı caydırıcı yeni önlemler alınacağını kaydetti.
Kaynak: AA