Ahmet ÖZSOY
Hamitköy ile Gençlik Gücü arasında dün izlediğim karşılaşma Süper Lig’de bu sezon izlediğim en kalitesiz müsabaka idi. Hamitköy’ün 60 kişi 10 kişi ile sergilediği mücadeleden başka güzel şey yoktu.
Ne bir şut, ne bir ara pası, ne kafa topu… Futbol adına güzel olan hiçbirşey kalmadı aklımda bu maçla ilgili. Ve aklıma daha önce çok kez yazmış olduğum, “karşındaki ne kadar iyiyse sen de o kadar iyi olabilin” lafı geldi.
Düşünün Gençlik Gücü son sırada ve play-out oynamak istiyor. Hamitköy de play-outtan kurtulma hedefinde olan bir takım. 30uncu dakikada Hamitköy’ün 10 numara giyen yabancısı Camara gereksiz hareketle kırmızı kart görüyor ve ev sahibi takım 10 kişi kalıyor sahada.
GG yedek kulübesi heyecanlanıyor iştahlanıyor bu anlarda. Ama sahadaki oyuncularda tık yok.. Böyle de olunca Süper Lig’e veda dedikoduları başlıyor artık ağızlarda.
GG pas yapacağına, rakibi yormaya çalışacağına, çok adamla hücuma çıkacağına, gol atmak için uğraşacağına hiç bir cevap veremiyor 10 kişi kalan rakibine. Savunma bütün topları uzun attı. 80inci dakikada bile böyle oynadı. Hiç organize olmaya çalışma girişimi yok. Dönen topları alamadılar, orta sahada direnç gösteremediler, kısaca istemedi GG’liler.
Hamitköy ise 10 kişi kaldıktan sonra daha istekli oynadı. Tüm ikili mücadeleleri kazandılar. Hava toplarını topladılar. Savunmadan çıkarken organize çıktılar. 9 numara pozisyonunda etkili oyuncuları olsa farklı galibiyet de gelebilirdi ancak hücuma çıkan tüm toplam üçüncü bölgede eridi. Ancak yukarıda da yazdığım gibi 60 dakika 10 kişi mücadele eden Hamitköy’ün direnci, inancı ve mücadelesi çok iyiydi. Ve bunun sonucunda da haklı galibiyet aldılar bence.
Hakem Kerem Eran’ın kırmızı kartlarda doğru olduğunu ve iyi bir yönetim sergilediğini belirtmek isterim.