DP’nin adı da ‘Ye Yememin Partisi’ olsun

DP’nin adı da ‘Ye Yememin Partisi’ olsun

Siyaset sahnesini tiyatro sahnesine çevirdiler.

Çetin Sadeli DP Başkanlığı’na adaymış.

“Neydi olacağı”…

12 Haziran 2019’da yani 3 ay önce DP’ye üye oldu. 3 ayda partinin başına geçmeyi bir hak görüyor.

Reklamcı Mehmet Ekin Vaiz’in skeçleriyle kısa sürede ünlenen ve geçen seçim millet vekilliğe aday olan sosyal medya fenomeni Çetin Sadeli, genel başkanlık seçimi milletvekilliği seçimine benzer sanıyor.

“Her isteyen milletvekilliğine aday olma gibi bir demokratik hakka sahiptir, aday olabilir” diyorlar.

Fakat siyaset sahnesi “Neydi Olacağı”  reklam filmi değil ki.

DP gibi köklü bir siyasi partinin genel başkanlığı maskaralık mı?

İlk duyduğum andan beri oldukça garipsedim.

Bir yanda bilgili, görgülü, projeleri, çalışmaları, deneyimi ve bilgi birikimiyle ülke siyasetinde iyi bir yeri olan eski bakan Fikri Ataoğlu.

Diğer yanda ise, Serdar Denktaş’ın istifasının hemen ardından DP başkanlık adaylığıyla adı sıklıkla anılmaya başlanan, bir sosyal medya fenomeni…

Güldüren, mizah anlayışı son derece iyi olan ve işi para kazanmak için eğlendirici reklam filmlerinde oynamak olan bir kişi.

Ağırlığıyla ve ciddiyetiyle adaylığını belirtmiş Fikri Ataoğlu’nun her gün adı medyada çıkmıyor tabi. Çünkü siyaset sahnesinin reklam filmleri, skeçler veya tiyatroya benzemediğini O da biliyor.

Bakıyorum Çetin Sadeli’nin Demokrat Parti Genel Merkezi’ne sunduğu dilekçeye…

30 Kasım’da yapılacak olan Demokrat Parti genel başkanlığına aday olduğumu bildirir gereğinin yapılmasını saygı ile rica ederim.

30 Kasım’da DP genel başkanlığı yapılmıyor. 30 Kasım’da DP’nin kurultayını yapıyorlar. Kendisi de genel başkanlığa aday.

Demek istediğim şu ki, herkes haddini bilmeli… Lise mezunu olan ve diksiyonu, bu dilekçede de görüldüğü üzere oldukça yetersiz olan, geçen seçimlerden beri “Ye da gorkmaa” dan başka, halka anlatabileceği, söyleyebileceği, katabileceği hiçbir bilgi birikimi ve projesi bulunmayan birisi bence reklam filmlerinde oynamaya devam etmeli.

Ben de bilirim bu ülkede  yiyenin yanına kar kaldığını. Ben de bilirim devleti hortumlayanların önünde eğilenleri. Hepimiz biliriz, yetkiyi ve mevkiyi eline alan çoğu siyasinin ne dolaplar çevirerek ne rantlar sağladıklarını. Fakat çıkıp “ye da gorkma”, “hep beraber yeyceyik” diyerek köklü ve yıllanmış parti başkanlığına aday olmuyoruz.

Yıllarını Demokrat Parti’ye adamış insanlara haksızlık olmuyor mu bu?

Geçen seçimde oy oranı fazlaydı. Olabilir.

Fakat Demokrat Parti’nin genel başkanını kurultayda halk seçmeyecek. Partililer seçecek. Partinin tabanı, partinin yetkili ve etkili isimleri belirleyecek.

Serdar Denktaş’ın genel başkanlıktan çekildiği günlerde Parti Genel Sekreteri Afet Özcafer ile konuşmuştum.

Genel Başkanlık için kimlerin adının geçtiğini sormuştum. Genel başkanlık seçiminin yarış veya çatışma şeklinde değil, parti içerisinde bir konsensüs şeklinde belirlenmesinin düşünüldüğünü Afet hanım bizzat bana söylemişti.

Hem tabanın hem de tavanın tercih ettiği ve benimseyeceği isimlerin üzerinde yoğunlaşılacağını kaydeden Özcafer, “Çatışma değil de partiyi daha ileriye götürebilmek için bir konsensüs sağlayarak bir karar alma niyetindeyiz. Amaç partiyi ileriye götürmektir” demişti.

Fakat “Ye da gorkma” diyerek, “parti ne kadar ileriye götürülür” onu da düşünmeden edemiyoruz.

Çetin Sadeli, DP Genel Başkanlığı’na otursa ne yapar merak ederim.

Çetin Sadeli’nin adaylığını facebooktan açıkladığı günlerde partinin üst düzey bir yetkilisine messenger aracılığıyla bir mesaj atarak sormuştum. O yetkilinin adı bende kalsın ki kimse zor durumda kalmasın. “Çetin Sadeli başkanlığa aday oluyormuş, bu konuda ne düşünürsünüz?”

Aldığım yanıt esprili ve manidardı…

“Allah derim, atış serbest.”

Aslında ben o gün aldım cevabımı…

Çetin Sadeli’ye sordum. “Genel Başkan olmanız halinde ne yapmayı hedeflersiniz? Düşünceniz, projeniz, hedefiniz var mı?”

“Olmaz olur mu. Halkı bu sıkıntılardan kurtaracak projelerle gelecem ve bu projelerin ne olduğunu daha sonra açıklayacağım gorrggmaaa” diye yanıt verdi bana.

Aslında çok sempatik bir adam. İnsana pozitif enerji yansıtıyor. Medyada da ciddi bir reklam kampanyası başlatılmış Çetin Sadeli lehine. Çetin Sadeli oldukça güçlü bir aday ve DP’nin bir numaralı ismi algısı yaratılmaya çalışılıyor.

Halbuki unuttukları bir şey var. DP genel başkanlığını halk seçmeyecek ki. DP’liler seçecek. DP’nin tavanı ve tabanı seçecek. DP’ye gönül vermiş, yıllarını vermiş, emek vermişler seçecek. Partinin öz üyeleri seçecek.

Bir sempatizan için partisi çocuğu gibidir. Partiyi, partili olduğu dahi bilinmeyen birisine teslim eder mi hiç.

Öylesi köklü bir parti, 3 ay önce üye olan birisine teslim edilir mi?

Edilirse, o zaman DP’nin ismi de değiştirilsin. Demokrat Parti “Ye Yememin Partisi” olsun da tam olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir