Ülkemize gökten füze yağdı. Güvenlik güçlerimiz şaşkın; siyasilerimiz de olay yerine giderek “barış temennilerinde bulundular.
İnsanlar havaya uçsaydı da, taziye kabul edeceklerdi.
KKTC olarak bu tür tehlikelere karşı ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gördük. Hatta o denli ki Başbakan’a haber vermeyi bile unuttular.
Füze mi insansız hava aracı mı bu, Kuzey Kıbrıs’a bir saldırı mı yoksa kaza sonucu mu daha henüz bilinmezken; Başbakan’ın olaydan haberi bile yoktu.
Gece meydana gelen füze olayından, Başbakan’ın ertesi günü sabah haberi oldu.
Başbakan’ın haberi olmadığını, gazeteci ve televizyon sunucusu Çiğdem Aydın, sabah programı sırasında fark etti. Başbakan’ın twitter hesabından, cemile çiçekleri ve manzara fotoğrafları paylaşmasından, bir gariplik olduğunu sezdi.
CTP’li eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer’e sordu bu durumu nasıl yorumladığını… Soyer, Başbakan’a bu konuda bilgi verilmemesinin ciddi bir zafiyet olduğunu söyledi ve “Polis Genel Müdürlüğü ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bu çerçevede, kendisini mes’uliyet altında hissetmelidir” dedi. Soyer, Başbakan’ın telefonu kapalı olsa dahi güvenlik güçlerinin evine ekip gönderip bilgi vermeleri gerekliliğini belirtti.
Bu değerlendirmelere rağmen, halen Başbakan geceleyin haberi olmadığı için yerden yere vuruluyor. Örneğin eski Tarım Bakanı Erkut Şahali de dün, “size de günaydın sayın Başbakan” yazısıyla, Başbakan Tatar’ın sabah sabah manzara fotoğraflarıyla “Günaydın” paylaşımının ekran görüntüsünü paylaştı, eleştirel bir yaklaşımla.
Halbuki, sıradan bir günde bir başbakan gece yarısı televizyon izlemek veya sosyal medyayı karıştırmak zorunda mıydı?
Olağan dışı bir durum olmadığı bir günde belki de çok yorgunken, gece yarısı evinde yatıp uyuması normal değil miydi? Sabahleyin kalktı muhtemelen ve halen olaydan haberi yoktu ki çiçek fotoğrafları paylaştı.
Haberi olmayan mı hatalı yoksa haber vermeyenler mi?
“Hayat devam ediyor yani günün sonunda. Talihsiz bir olay olmuştur. Sabah erken saatlerde haberim oldu bu olaydan” dedi.
Daha sonra yaptığı basın açıklamasında da, konunun çok da abartılmaması gerektiğini söyledi.
Serdar Denktaş ise, “Sayın Başbakan ne olduğunu dahi bilmediği bir tehlikenin ardından ‘abartmaya gerek yok’ rahatlığı içerisindeyse, bir zahmet lütfen bize ne olduğunu da açıklasın” diye bir açıklamada bulundu.
Bence, Başbakan sabah sabah cemile çiçeklerini paylaşmasını bir kılıfa uydurmaya çalıştı. “Halkın tedirgin olmaması için” çiçek böcek fotoğraflarıyla halka “günaydın” dediği izlenimi vermeye çalıştı. Tabi bunu yapınca daha da eleştiri konusu oldu.
Başbakan, bana göre, her zamanki sempatikliği ve doğallığıyla bir gaf yaptı yine.
Başbakan’ın haberi olmayınca bir şey mi değişti peki?
Nihayetinde, yine tüm girişim ve temasları hükumetin başı, özellikle de Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın yaptığını gördük zaten.
“Türkiye kısa süre içinde bölgedeki komşu ülkelere bu konuda birtakım telkinlerde bulunulacak. Öte yandan biz de ilgili ülkeler konusundaki rahatsızlığımızı uluslararası düzeyde girişim yaparak dile getiriyoruz” dedi Özersay. Türkiye’den uzman ekipler de çağrıldı.
Cumhurbaşkanı’mız Akıncı’nın haberi vardı da ne oldu sanki? BM’nin geçmiş olsun dileklerini kabul etti ve barış temennilerinde bulundu.
Birleşmiş Milletler, Cumhurbaşkanı’mıza “geçmiş olsun” dileklerini iletmiş. Cumhurbaşkanımız da, BM’ye gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etmiş.
Havaya uçsaydık da, “başsağlığı” dileyeceklerdi. Yetkililerimiz de taziye kabul ediyor olacaklardı bugün.
Peki, bugün kafa yormamız gereken, Başbakan Tatar’ın gafları mı yoksa; Temmuz 2018’de Gaziantep’e ormanlık alana; 1 Temmuz 2019’da Taşkent’e boş bir araziye; üzerinde birebir aynı ifadelerin yazılı olduğu, S-200 tipi Rus yapımı füze düşmesi mi?
12 Nisan 2018’de de, bir S-200 Angara füzesi Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesine yine bir boş araziye düşmüştü.
Ne mutlu ki, bu füzeler de hep boş arazilere ve ormanlık alanlara düşüyor!